Türk Edebiyatı'nın şair ve çevirmenlerinden Azer Yaran öldü. Türk Edebiyatı çok önemli bir çevirmenini kaybetti. Azer Yaran, kendi alanında, okurlar katında başarısını kanıtladı. Rus Edebiyatı'ndan çok güzel çeviriler yaptı, Rus şairlerinin yurdumuzda tanınmasında katkıları oldu. Puşkin, Lermontov, Boris Pasternak, Yesenin...gibi şairlerin şiirlerini Türkçeye kazandırarak, şiir evrenimizi genişletti. Özellikle Puşkin'in Çingeneler ve Yevgeni Onegin’i önümüzde bir çeviri başyapıtı olarak durmaktadır. Nice güzel şiirler ve nice güzel çevirilerle kültürel gelişmemize daha çok katkıda bulunacağı sırada aramızdan ayrıldı. Zamansız ölümü, sanatseverleri derin bir üzüntüye boğdu.

Sanatseverler Azer Yaran’ın ölümüne alışamadan, Attila İlhan'ın ölüm haberi geldi. Attila İlhan'ın ölümü şiir severler arasında âdeta bir bomba etkisi yarattı. O günlerde otobüste, dolmuşta, okulda, sokakta Attila İlhan konuşuldu. Geniş okur kesimi günlerce Attila İlhan'ı konuştu, değerlendirdi; şiirlerini okumayanlar bile üzüntülerini saklayamadı. Okullarda öğrenciler şairin şiirlerini okudular, ne kadar büyük şair olduğunu söylediler. Tüm bunlar Attila İlhan'ın ne kadar geniş bir okur kesimini etkilediğinin kanıtıdır.

1940 toplumcu gerçekçi şairlerinden olan Attila İlhan emekçi kesimlerin uyanmasında, kültürel derinlik kazanmasında, büyük emeği geçen bir şairdir. Gençler onun şiirlerini okuyarak kültürel ve sanatsal gelişimlerini hızlandırdı. O'nun şiirleri başkaldıran, mücadele eden, arayış içinde olan, başka bir âlem isteyen insanın duyarlılığını yansıtır. Şiirleri karanlık gecelere ışık olmuş, soğuktan donanları ısıtmış, ekmeksizlere dayanma gücü vermiştir. O, her şeyden önce bir şairdir, şairliği hep ön planda olmuştur.

Attila İlhan araştırma kitapları da yazmış, geniş okur kesiminin ufkunu genişletmeye, düşüncesini beslemeye yardımcı olmuştur. Hangi Atatürk, Hangi Batı, Hangi Sağ, Hangi Sol, Hangi Edebiyat, Hangi Seks...adlı yapıtları unutulmazlar arasındadır. Bu yapıtlar kendi alanında benzersiz bir konuma sahiptir. Okuyanlar Attila İlhan'ın özgün düşünceleriyle karşılaşırlar, felsefeye doğru yelken açarlar. Bu yapıtlarıyla şair okurları bir düşünceye bağlanırken, bilgi sahibi olmanın gereğini duyumsatır. Eleştirel düşünmenin insanı insan yapan öğelerini yakalamanın ipuçlarını verir.

Romanları da düşünce hayatımızda geniş ufuklar açar. Olaylara ve hayata bilimsel, tarihsel, sanatsal bir açıdan bakmamıza yardımcı olur. Birçok toplumsal olayın nedenlerini ve sonuçlarını romanlarından öğrenebiliriz. Romanlarında da kendi özgün sanatçı kişiliğini korumuş, sanat dünyamızı aydınlatmayı sürdürmüştür.

Televizyonda ilk oynatılan dizilerin senaryolarını yazan sanatçıdır. Zamanında bu dizi filmler izleyenler tarafından da çok beğenilmiştir.

Attila İlhan kültür dünyamızın kayan bir yıldızı oldu. Seksen yıllık ömründe hiç durmadan çalıştı. Bu tür insanlara halkımız “ karınca gibi çalışkan “ der. Ömrünün sonuna kadar hiç durmadan çalıştı, içinde yaşadığı topluma olan görevini eksiksiz yerine getirdi. Ölümü sanatseverlerin içini bir köz gibi yaktı. Işıklar içinde yatsın.

Not: Her iki şairimizde aramızdan ayrılalı 13 yıl oldu. O zaman yazdığım bir yazıdır. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Mehmet PEKDÜZ