Öğretmen Dünyası, bir değerini daha yitirdi. Daha önünde yol alınması gereken uzun bir zaman vardı; yaşlılığa bile adım atmamıştı. Sinsi bir hastalığa tutuldu, epey zamandır bu illetle boğuşuyordu. Olağan-üstü bir mücadele verdi; hasta olmasına karşın yüzü hep gülümseyerek bakardı.

Bundan iki ay önce Kınıklı‘da bulunan, Öğretmenler Sitesi içindeki Şeref’in Kahvesi’nde sohbet etmiştik. Bir saate yakın konuştuk, iyiyim artık dedi. O’nun adına çok sevinmiştim. Mehmet, bu hastalığı yendi dedim, kendi kendime. Gülümseyen bakışlarıyla bizi yolcu etti. Bu sabah “ Mehmet’i kaybettik! “ haberi gelince şaşkına döndüm.

Mehmet uzun yıllar öğretmenlik yaptı; bir dönem de Hulusi Kulaklı İlköğretim Okulu’nda yönetici oldu. O zaman ben de ona yakın bir okulda öğretmendim. Bir sınav nedeniyle onun yöneticilik yaptığı okula gittim; işlerin düzgün yürümesi için etrafta pır dönüyordu. Sınavdan sonra odasında biraz oturup söyleştik. O karşılaştığımız sıradaki gülümseyen yüzü, hiç aklımdan çıkmıyor. “ Mehmetçiğim, güle güle!” derken yakın bir dostunu yolcu etmekten, nasıl mutlu olduğu, gözlerinden anlaşılıyordu. O, anı hiç unutamam.

Yöneticilik yaptığı dönemde, gerçekten okulu bir düzene koydu, adam etti. Okulun gelir gider dengesini ayarladı; kısa sürede sıkıntıları azaltılmış, düzgün çalışan bir okul hâline getirdi. Gecesini gündüzüne katarak, nasıl hummalı bir çalışmaya giriştiğini duyuyorduk. Belki evde de eğitim öğretim işlerini nasıl daha iyi duruma getiririm, diye düşündü. O, üstlendiği işi en iyi şekilde yapmak istiyordu. Onunla çalışan öğretmenler, ondan memnun olduklarını hep söyleyegeldiler. Yöneticilik yaptığı dönemde hep iyi şeyler düşündü ve düşündüklerini uyguladı. Güney Köyü’nün kıraç topraklarında yetişen bu öğretmen, halkına olan borcunu ödüyordu. Çocuklar uygun ve elverişli ortamlarda yetişirse, mutlu olacaktı. Eğitim öğretim çalışmalarının, kendi alanında düzelmesinden mutlu oldu.

Toplumsal iklim değişince yöneticilikten ayrılıp emekli oldu. Bir süre dershanecilik işiyle de uğraştı. Bu işten ne kadar memnun oldu, bilmiyorum. Daha sonra dershanecilikten ayrıldığını, artık dinleneceğini söyledi.

Başta kendi çocukları olmak üzere, halkın çocukları için tüm gücünü kullandı, onlar için olumlu şeyler düşündü, hep bu doğrultuda çaba gösterdi. İyi niyetliydi, birine yapabileceği bir şey olursa, çekinmeden yapardı. Bireysel mutluluğu ile toplumsal mutluluğu bağdaştırdı. Başkalarının sevincine hep ortak oldu; onlarla güldü, onlarla ağladı.

Mehmet, gençlik döneminde de Güney Gençliği’nin kültürel gelişimine, sağlıklı düşünmesine destek çıktı. Güney, bilgili ve kültürlü bir gençliğe sahip olduysa, Mehmet gibi gençler öncülüğünde gerçekleşti bu. Mehmet, 78 Gençlik Kuşağı’ndandır; Güney aydınlık kafalı gençler gördüyse, bunda Mehmet gibi gençlerin payı büyüktür.

Başta Güney Köyü halkı olmak üzere, Denizli Eğitim-Sen’li öğretmenler ve öğretmen dünyası, başka sevenleri, dostları Denizli Ulu Cami’ye akın etti. Bu insanlar, son yolculuğunda bulunmak üzere Kayhan Mezarlığı’na sel olup aktı. Mehmet öğretmenin başta sevdikleri ve yakınları olmak üzere “ Öğretmen Dünyası’nın başı sağ olsun! Yattığın yerde rahat uyu Mehmet ÖĞRETMEN!

Mehmet öğretmeni, aramızdan ayrılışının 4. Yıldönümünde saygıyla ANIYORUZ…