Halkımız 1 Mayıs 2015’e sorunlar yumağı olarak giriyor. İşçisi, köylüsü, memuru, esnafı yaşamından hiç memnun görünmüyor. Hani derler ya , ‘’Bir sor, bin ah işit.’’ İşte öyle bir şey.

                     Gazetelerde, televizyonlarda, dergilerde bu sorunlar ekonomi uzmanları tarafından konuşulmakta ve tartışılmaktadır. Konuşmalardan, değerlendirmelerden anladığımız kadarıyla milyonlarca insanın durumu içler acısı. İşçi sendikaları ve kamu çalışanları sendikalarının araştırmaları anlatılanları doğruluyor.

                      Son yıllarda daha az tasarruf ve yatırım yapıldığı ekonomi uzmanları tarafından söylenmekte. Buna karşın tüketimde bir artış var. Kazancının çok üstünde tüketim yapan insanlar deyim yerindeyse adeta Lale Devri’ni yaşadılar. Peki, Lale Devri nasıl yaşandı da emekçiler sessizliklerini korudular? Yanıtı hiç de zor değil. Kredi kartları, tüketici kredileri, taşıt kredileri yani kazancın çok üzerinde harcamalar. Hiç kimse gelir ve gider arasındaki bu dengesizliğe uzun süre dayanamaz. İşte şimdi ücretliler, çalışanlar bu borçları ödeyemeyecek duruma geldiler.

                    İnsanların durumunu biraz da istatistiklere bakarak anlamaya çalışalım: Mart 2015 itibari ile Türk-İş’in hesaplamalarına göre dört kişilik bir aile için açlık sınırı 1300 TL; yoksulluk sınırı ise 4238 TL. Asgari ücretin 900 TL olduğu düşünüldüğünde, çalışanların büyük çoğunluğu yoksulluk sınırının altında ücret aldıkları bilindiğine göre durum apaçık ortadadır.

                   Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2015 verilerine göre son iki yılda 7 milyon kişi daha yoksullaşmış. 2012’de 23 milyon 668 bin kişi olan yardıma muhtaç insan sayısı 2014’te 30 milyon 500 bine yükselmiş. Nüfusun %39’unun aylık geliri 270 TL’nin altında.( Cumhuriyet, 5 Nisan 2015 ) TÜİK’in verilerine göre nüfusun %46,2’si gelirleriyle ihtiyaçlarını karşılayamıyor.

                  Bunların dışında kıdem tazminatlarının gaspı, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları, sosyal harcamaların kısılma çabaları emekçilerin durumunun bilimsel göstergeleri.

                 İşte bu koşullarda giriliyor 2015 1 Mayıs’ına. Yukarıdaki veriler, yaşama koşullarını güçleştiren, hatta dayanılmaz hale getiren durumları ifade etmektedir. Bu olumsuz koşulların düzeltilmesi, daha yaşanılır hale getirilmesi pekala mümkün. Sendikaların, meslek odalarının, köylü kooperatiflerinin, esnaf örgütlerinin ortaklaşa mücadeleyi örmeleri sonucu durum tersine çevrilebilir. Bir kere sendikalar, sendikalarla didişmemeli; dayanışmalı, yardımlaşmalı ortak eylemlere gitmeli. Tüm emekçi örgütlenmeleri birlikteliklerini ortak eylemleriyle örmeleri halinde bu sıkıntılar aşılır. Bundan kaçınılır, uzak durulursa, grupsal çıkarlar ön plana çıkarılırsa emekçilerin dağ gibi bekleyen sorunlarına çözüm üretilemez. Bunun bilinciyle hareket edilirse, umutsuz gibi görülen tablodan bir ışık parlayabilir. Toplumsal sorunlar çözümsüz kalmaz, mutlaka örgütlü bir mücadelenin sonunda çözüm ortaya çıkar. Sorunlar büyük olduğu için değil biz dizlerimizin üzerine çöktüğümüz için aşılmaz görünür. Tüm emekçiler ayağa kalktığında sorun biter.

               100 yıldan fazla bir zamandır kutlanan 1 Mayıs, işçi sınıfının ve tüm emekçilerin ortak bayramıdır. Bu bayram tüm dünya emekçileri tarafından aynı anda kutlanmaktadır. Emeğin bayramı olan 1 Mayıs ülkemizde de her koşulda kutlanmıştır, kutlanmaktadır. Emekçilere yaraşır bir şekilde kutlanabilmesi, bizim örgütlülüğümüze bilinçli hareketimize ve disiplinimize bağlıdır. Bu bayramda da emekçilerin sorunları dile getirilecek, toplumsal çözüm için gür sesimiz alanlardan duyulacaktır.

              Ülkemizde de demokrasi, eşitlik, özgürlük, laik yaşam, aydınlanma, adil barış konuları alanlarda dile getirilecek, duymak istemeyenler bile duyacaktır. Ülkemiz insanları eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, yaşam kalitesi konularında sorunlar yaşamaktadır. Tüm bu sorunların dile getirildiği bir platform olacaktır 1 Mayıs.

               Ülkede yaşayan herkesin eşit yurttaşlar olarak yaşadığı eşit ve özgür günlerin özlemiyle işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü kutlu olsun.