Fatih Mehmet Maçoğlu, benimseyin veya benimsemeyin bu halkın iradesiyle başkan olmuş ve halkın temsilcisidir

11.11.2022 tarihinde Sütlüce köylüleri ve bir grup çevre aktivisti Dersim Belediye Meclisi’nde Katı Atık Bertaraf Tesisi projesi ile ilgili yapılan toplantıya dahil oldu. Meclis toplantısında yapılan oylamada Katı Atık Bertaraf Tesisi projesinin devamına oy çokluğuyla karar verilince Sütlüce köylüleri olaya sert tepki gösterdi ve ciddi bir arbede ortaya çıktı, bu da ülkede tartışma konusu oldu.

Öncelikle Katı Atık Bertaraf Tesisi projesi yeni bir proje değil, bunu herkes de biliyor. Proje 2010’dan beri gündemdedir. Projenin hazırlanmasında kentte bulunan siyasi partilerin, STK’ların, Sütlüce köylülerinin, herkesin imzası var. Bu kesimlerin tümü hazırlık ve ÇED sürecine katılmış ve dahası yer gösterimini Sütlüce köylüleri yapmıştır. Dolayısıyla sorunu getirip bugünkü belediye yönetimine ve bileşenlerine yüklemek yanlış, iyi niyetli yaklaşım değildir.

 Katı Atık Bertaraf Tesisi ve kamu yararı

Türkiye’de bildiğim kadarıyla genelde iki çeşit -içerikleri değişebilir- Katı Atık Bertaraf Tesisi var. Birincisi belediyelerin kendi öz imkanlarıyla yaptırdığı -Giresun, Bingöl bunların örneği- diğeri de AB fonlamasıyla yapılan Çanakkale, Balıkesir gibi illerde olan tesislerdir. Kendi imkanlarıyla yapılan tesisler -Giresun ve Bingöl gibi illerde- ciddi sorunlar yaşamaktadır. Örneğin Bingöl tesisinde geri dönüşüm üniteleri ve atıksu arıtma tesisi bulunmamaktadır. Dersimde yapılan tesiste daha önce AB fonları yapılan tesislerin birçoğunda olmayan mekanik ayrıştırma ünitesi ve kompost tesisi bulunmaktadır. Yani hem teknolojisi ileri seviyede hem de geri dönüşüm ve geri kazanımı esas alan bir tesis. Ancak AB fonlarıyla yapılan, yapım süreci izlenen, denetlenen tesislerde ciddi sıkıntı oluşmamaktadır. Şayet bir kıyaslama yapılması gerekiyorsa bunu vahşi çöp toplama alanıyla katı atık bertaraf tesisi arasında yapmak gerekir. Hangisi daha çok zararlı?

Doğaya yapılan bütün tesisler doğaya zarar verir. Ancak katı atık depolama ve işleme tesisi gibi yapıların yapılmaması doğaya daha çok zarar verir ki, bu daha kötü bir durum oluşturur. Dolayısıyla Dersim açısından Katı Atık Bertaraf Tesisi önemli ekolojik ve kamu yararı taşımaktadır.

Olayın teknik boyutlarını tartışmaya açmayacağım, ancak bu konuda ciddi bir algı yönetimi olduğunu belirtebilirim. Öğrenmek isteyen hemşerilerimizin belediyenin sitesinde yer alan bilgilendirmeyi okumasını tavsiye ederim. http://tunceli.bel.tr/icerik/25/1137/derkab-dersim-kati-atik-birligi-projesi.aspx

Olaya yaklaşım: Sütlüce tarafı!

Sütlüce köylüleri taş ocağı mücadelesinde haklı bir mücadele verdi ve yatırımcı Erdal Güntaş’ın da iyi niyetli yaklaşımıyla sorun çözüldü. Ancak orada oluşan kitle ve sosyal medya gücü, bu kez yine kendilerinin onayladıkları katı atık bertaraf tesisinin iptal edilmesine yöneldi.

Öncelikle taş ocağıda oluşan çevresel sorunlar ve kamu yararı “Katı Atık Bertaraf Tesisi”yle kıyaslanmayacak kadar farklılık içerir. Olayın çevresel boyutu olmakla birlikte mevcut tepkiler çevreci değildir. Yer tespitinde dört ayrı yerin mühendislik analizleri yapılmasına İl Mahalli Çevre Kurulu’nun görüşleri doğrultusunda (Bütün kamu ve yerel kurumların içinde yer aldığı -valilik ve başkanlığın da)  en uygun yerin burası olmasına rağmen, yeniden yer değişikliği talebi, 'Benim köyüme yapılmasın da nereye yapılırsa yapılsın!' talebidir. Kendi köyüne katı atık tesisinin yapılmasını istemeyen Sütlüceliler, Rostan’a ya da başka bir yere yapıldığında o civarda yaşayan insanlarla birlikte itiraz edecekler mi? Bence birkaç insan dışında hayır! Kaldı ki, Sütlüce köyü demek Dersim merkez demektir, bunun olumsuz sonuçları sadece Sütlücelileri değil, bütün merkezi etkileyecektir.

Olayın ahlakla alakası yok

Bu olay ahlaki bir sorun değil; “Söz verdiler yapmadılar”, “Sözünde durmadılar” tarzındaki çıkışlar yanlış yaklaşımıdır ki, aynı şeyi tersine çevirirsek bu Sütlüce köylüleri için de geçerli olur. O zaman denir ki, “Bu projeye başında onay veren sizsiniz, sizin muhtarlarınız, köylülerinizdir. Sözünüzden vazgeçmeyin, atalarınızın sözü sizin sözünüzdür. Dünyanın zamanı parası harcandı, bu projenin geriye dönüşü çok zordur ve çevresel tahribatlara neden olur. Yüksek düzeyde kamu yararı vardır. Bu da ‘şeref ve onur’ meselesidir.”

Bu ne “şeref” ve “onur” meselesidir, ne de ahlaki bir konudur. Bu kentin tümünü ilgilendiren yüksek düzeyde kamu ve çevresel yararı içeren teknik, mühendislik bir sorun ve gerekliliktir.

Belediye başkanına, meclis üyelerine saldırı ve aşağılama

Öncelikle Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Maçoğlu, benimseyin veya benimsemeyin bu halkın iradesiyle başkan olmuş ve halkın temsilcisidir. Eleştiriler bir yana yapılan demokratik olmayan her saldırı, bu halkın idaresine yapılmış sayılır. Siz meclisten alınan kararı beğenmeyip su şişesi fırlatırsanız, küfürler, hakaretler yağdırırsanız, insanları tartaklarsanız haklı mücadelenizi gölgelemekle kalmaz, halkın iradesini de tanımamış olursunuz. “Bize selam vermedi”, “Hoş geldiniz demedi” demek bu yapılanları haklı çıkarmaz. Yapılan demokratik veya çevreci bir tavır olmaz; dayatma olur. 

Bu tavır aynı zamanda “proje tamamıyla iptal edilsin” yaklaşımıdır. Çünkü Dersim’de hiçbir köy, köylü kendi arazilerine böyle bir tesisin yapılmasını istemeyecektir. Ne yapılsın yani, yapılmasın mı? O zaman herkes kendi çöpünü kendisi dönüştürsün veya imha etsin!

Tavsiye ve öneri

Katı Atık Bertaraf Tesisi kurulumu yer seçimi çalışmalarında dört saha alternatifi değerlendirilmiştir. Bu alternatif sahalar için yer seçimi karşılaştırması yapılmış olup, nihai karar İl Mahalli Çevre Kurulu’nun görüşleri ve puanlama sistemi doğrultusunda verilmiştir. Bu seçeneklerden Sütlüce mevkii yüzeysel su kaynaklarına ve koruma alanlarına uzak olması, bağlantı yollarına yakın olması, sahanın çukur bir bölgede kalması, görünür olmaması, hakim rüzgar yönünde yerleşim yeri bulunmaması, arazi eğiminin atık depolama sahası yapımına uygun olması, saha zemininde kil tabakası gözlenmesi, çığ, heyalan riski olmaması, yerleşim bölgesine uzaklığının uygun olması, saha kapasitesinin müsait olması gibi avantajlı nedenlerden ötürü diğer alternatif sahalar arasında en uygun yer olarak belirlenmiştir. Ayrıca konum olarak bakıldığı zaman, seçilen alan birlik üyesi belediyelerin yaklaşık olarak merkezinde yer almaktadır. Bu nedenle, taşıma mesafesi de ekonomik açıdan uygun bulunmuştur.

Alternatif sahalar

Proje sürecinde dört ayrı yerde zemin etütleri (kil tabakası), dip suyu, rüzgar, tarımsal alan, lokasyon vb. tespitler analizler yapılmış, bu yerler arasında puanlamaya gidilmiş ve en uygun yer Sütlüce köyündeki mevcut yer olarak tespit edilmiştir. Bu durum detaylarıyla köylülerle, STK ve mühendisleröe görüşülmüş, köylüler yer göstermiş, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve partiler projeyi ve projenin bütçesini onaylamıştır. Bu yaklaşık 12 yıllık bir süreç almıştır. Dolayısıyla “yeri değiştirilsin” demek, projenin iptalini istemektir.

Projenin iptal edilmesi

Projenin iptal edilmesi çevresel katliamdır. Mevcut durumda vahşi çöp depolama alanında doğaya, su kaynaklarına, canlılara, toprağa büyük zarar vermektedir. Projenin iptali veya ötelenmesi, yeniden yapılması on iki yıllık bir süreç göz önüne alındığında yeniden yapılmasını imkânsızlaştıracaktır. 

Bu tesisin yapılmasında çevrersel zarar 1 birim ise faydası 100 birimdir. Bu tesis bir rant veya ekonomik fayda için yapılan bir tesis değildir. Bu tesis tüm halkın ve doğanın hakkını savunmak halk ve çevre sağlığına üst düzeyde hizmet etmek için yapılıyor.  Çünkü hem teknik ve mali boyutu, hem de uygun yer bulma sorunu çözülebilecek bir konu değildir. 

Elbette çevresel sorunlar ekonomik getirilerle veya ekonomik yararla ölçülemez; ancak sağduyulu bütün hemşerilerimizin bu tesisin yapılmasıyla yapılmaması arasındaki çevresel zararları kıyaslamasını öneririm. Sağduyulu hareket edip, bütün kenti ilgilendiren bir konuda/sorunda teknik mühendislik yönleri ve uzmanları esas almalıyız.