İnsanoğlu bugüne kadar doğa ile iç içe yaşamış ve uzun süre doğanın ona verdikleriyle yetinmiştir. Diğer tüm canlılar doğaya uyum sağlamaya çalışırken insanoğlu, gelişim süreci ilerledikçe elindeki teknolojilerden kullanarak, doğayı istediği yönde değiştirmiş, kendi denetimi altına almak istemiştir. Bunu yaparken de canlı ve cansız varlıkları bilinçsizce kendi çıkarları doğrultusunda kullanmış, zaman içinde dünyanın ekolojik dengesinin bozulmasına sebep olmuştur.

Çevre en önemli kaynaktır. Bu kaynağı fütursuzca kullanmak önce insana ve toplumsal yaşama zarar verecek, sonra da giderek iklim değişiklikleriyle dünyayı yaşanılmaz bir hale getirecektir. Bu nedenle öncelikle kendi yaşam alanımızdan başlayıp tedbirler geliştirmemiz şarttır.

Dersim’de insanların doğaya baskın bozucu etkisi, ekosistemin kendini yenileme hızından daha fazladır. Bizler canlı cansız ekosistemin birer parçasıyız. Doğada bütün parçalar birbirine bağlı karşılıklı etkileşim içindedir. Bizim dışımızda gelişen ve çok müdahale edemediğimiz çevresel tahribatlar dışında, müdahale edebileceğimiz her türlü tahribatı önlemek için elimizden geleni yapmalı, pasif kalmamalıyız.

Dersim Coğrafyası dağ sarımsağı, ışkın, gulik, mantar, dağ çayları, poxik, salep, yaban armudu, yaban elması, fıstık, alıç, susam, dardağan, incir gibi bir çok ekonomik değeri olan bitki ve meyve türlerini barındırmaktadır. Bundan ötürü de ilimizde bu ürünlerin / bitkilerin toplanmasında epey bir aile geçimini sağlamaktadır. Bu nedenle, bu ekonomik kaynağın oldukça önemsenmesi gerekir. Ancak, bir o kadar önemli olan konu, bu ürünlerinin bilinçsizce toplanmasının ekolojik dengeyi bozacak olması, ilin doğasına büyük zarar vereceği gerçeğidir.

Dolayısıyla bu konuda hemen ve acil önlemler alınmazsa önü alınamaz bir tahribat yakın yıllarda bizi bekliyor olacaktır.

Toplayıcılığı yasaklayamayacağımıza göre, bu soruna bir çözüm bulmamız gerekir. Bu sorunun önlenmesi için yapılması gerekenleri şöyle önerebilirim;

  1. Toplayıcıların Bir Kooperatif Bünyesinde Örgütlendirilesi: İl Merkezi ve ilçelerde yüzlerce insan geçimini bunda yapmakta ve kış aylarında genelde işsiz kalmaktadır. Kooperatifin kurulması hem bu ailelerin örgütlenmesini sağlayacak, hem de toplayıcılığın denetim altına alınmasına katkı sunacaktır.
  2. Yukarıda Saydığımız Ekonomik Değeri Olan Bitki veya Meyvelerin Dağılış Haritasının Çıkarılması: Haritanın çıkarılması planlama için olmazsa olmazdır. Harita ile bu ürünlerin hangi bölgelerde ne kadar yoğunluk gösterdiği rahatça belirlenecek, ürünlerin fiziki yetişme koşulları ortaya çıkarılacak, yoğunluk gösteren alanlarda koruma faaliyetleri için öngörülen çalışmalar belirlenecektir.
  3. Ürünlerin Toplama Mevsimi, Miktarı, Bölgesi Gibi Temel Konuların Tespiti ve Denetimi: Bazı ürünlerin toplanması doğaya zarar vermemekle birlikte sarımsak, ışkın, gulik gibi türlerin zamansız veya aşırı toplanması bu bitkileri yok olmakla yüz yüze getirmiştir. Örneğin sarımsağın 15 Ağustos tarihinden itibaren – yani tohumlarını toprağa döktükten sonra – belirlenen bölgelerde, belirlenen miktarda toplanması bu türün korunmasını ve çoğalmasını sağlayacaktır. O tarihten önce toplanması yasaklanacak ve denetim altına alınacaktır.
  4. Toplayıcıların Eğitime Tabi Tutularak Sertifikalandırılması: Öncelikle toplayıcılar, ürünlerin sürdürülebilir olmasının, ekonomik yaşamlarının devamlılığını sağladığını kavramalıdır. Ayrıca, gerekli eğitime tabi olmayan veya belirlenen kurallara uymadan toplayıcılık yapan üyelerin toplayıcılık yapamayacağı, cezalandırılacağı; eğitim ve sertifika alıp kurallar çerçevesinde toplayıcılık yapanların ise rahatlıkla ürünlerini satabileceği anlamına gelir.
  5. Toplanan Ürünlerin Etiketlendirilmesi, Denetime Tabi Tutulması ve Kayda Geçmesi: Bu işlem, toplanan ürünlerin hangi bölgede (Bölge Kodu) yapılacağını ve toplayıcının bilgisini içerir. Bu denetimin ve kayda geçmenin imkanını yaratır.
  6. Toplayıcıların Ortak Bir Pazarda Satışlarını Yapması: Belediyelerin bu ürünlerin satışını uygun bir alan belirleyerek belli merkezlerde yapması, hem pazar açısından hem de denetim açısından kolaylık sağlar.
  7. Ürünlerin Kooperatif Bünyesinde Mamule Dönüştürülerek Katma Değerinin Yükseltilmesi: Bazı ürünler kısa bir süre içinde pazardan kalkıyor. Örneğin ışkın, yaban elması, alıç, yaban armudu gibi… Dolayısıyla mevsiminde bolca yetiştiği için fiyatları alt seviyelerde oluyor. Ancak, bu ürünlerin kooperatif bünyesinde yapılacak bir tesiste mamule dönüştürülmesi kooperatifin ürün çeşitliliğini artıracak, ürünlerin katma değerini yükseltecek, üretimin yıla yayılmasını sağlayacak ve üyelerinin gelirlerini artıracaktır. Bu ürünlerin sirkesi, kurutulmuşu, turşusu, reçeli, marmelatı vb. yapılabilir.

Peki, bu sorunun çözümüne kim öncülük edecek? Öncelikle bütün ille ilgili kararlar alabilen İl Genel Meclisi, İl Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü, Yerel Yönetimler (Belediyeler) ve tabi ki toplayıcılıkla geçimini sağlayan insanlar, bu sorunun asıl muhataplarıdır. Umarım önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerdeki modelleri örnek alarak, insanlığın en ilkel ekonomik faaliyeti olan toplayıcılığı, modern ve doğayı koruyan bir seviyeye çıkarmak için çalışmalar yapılır. Aksi durum doğamızın felaketi olur.