Neden insan bir yaş yaşlanınca sevinir anlamış değilim.

Yetmiş yaş ömrün olsa her saniye bir lira say deseler ancak iki milyar ikiyüz bin sayabiliyorsun.

Yani iki milyar üç yüz bin sayamazsın.

O da yetmiş yaş yaşarsan.

İşte böyle hiç ölümü aklına getirmeden bu dünya sevdasına kapılmış, mal, mülk, para, servet, şehvet, şöhret peşinde koşan insanoğlu…

Yeni yılı kutlarken hiç düşündün mü, iki milyar iki milyon saniyelik ömründen, bir senede, otuz bir milyon beşyüz bin saniyelik; o da yetmiş sene yaşaman şartıyla hayatından kaybettiğini.

Zaman, on üç milyar yedi yüz milyon sene önce kâinatın yaratılışı

bing bang büyük patlamayla en, boy, yükseklik üç boyuta, ilave olan dördüncü boyuttur zaman.

Her şeyin telafisi var ama zamanın telafisi asla yok.

Satın alınamayan tek boyuttur zaman.

İşte bundan dolayı zamanı iyi değerlendirmek lazım.

Zaman, senin gözünden esirgediğin yaşamını sarmalamış ömrünü yiyip bitiren, ancak bizim kainata mal olmuş bir ömür törpüsü, bir virüstür.

Geçmiş geçti gitti, gelecek kim bilecek. Önemli olan yaşadığın anın kıymetini bilmektir.

Zamanla sevişip sarmaş dolaş olman için…

– Sev. İnsanı sev, hayvanı sev, bitkiyi sev, dağı taşı toprağı sev, eşyayı sev, cansız dediğin maddeyi sev, kullandığın eşyaları sev.

Sevki sevilesin.

İnanır mısın sevdikçe zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın.

– Eşini, çocuğunu aileni, akrabalarını, arkadaşlarını, dostlarını işini sev.

Sen onlarla varsın. Onlar olmazsa sen bu dünyada sanki bir zindandasın.

Onlarla beraber oldukça, onların dertlerine, sevinçlerine ortak oldukça, yakınlaşıp, birbirlerinize gelip gittikçe zaman senin hayat yoldaşın olur.

Sarılırsın zamana o seni, sen onu seversin.

Şükredersin iyi ki zaman var dersin.

– İnsan ol, insan.

İnsan olmak demek kendine insan olmak demek değildir.

İnsanlık, muhtaca, acize, yoksula, garibana, çocukları sevindirmeye, kadına değer vermeye,

yolda kalmışa, yetime, hastaya yaşlıya, sahipsize el uzatmaya, onların bir ihtiyacını karşılamak, gönül almakla olur.

Bu yaptıklarınla yücelir, kalbinde bir ferahlık huzur hissedersin.

İşte o zaman, zamanla bütünleşir, zamandan, yaşamdan tad almaya başlar, iyi ki zaman yaşantımın bir parçası dersin.

– Hele bir de inancın varsa değme zamanla olan aşkına.

Özellikle vurguluyorum,

inanç konusunu.

Tekrar ediyorum inançlı insanın iki, inançsız insanın tek dünyası var.

İki dünyalı insanın zamanı bereketli, yaşamı huzurlu olur.

Tek dünyalı insan, zamanla canından olacağını bilir, ikinci dünyasını hayal bile edemez ve zamanı düşman gibi görür.

Zaman, her yaratılanı canlı cansızı öldürmek yok etmek için dördüncü boyut olarak bizlerle beraberdir.

Tek dünyalı insanda zaman bu dünya için geçerlidir.

Ya iki dünyalı insanda doğmadan öncede vardım öldükten sonrada varım. Zamana her iki dünyamda da yoldaşım can arkadaşım der.

Gelelim yeni yıla.

Dünyanın güneş etrafında yörüngesini tamamlamaya zaman diliyle bir sene diyoruz.

Bu bir seneyi üzerinde yaşadığımız dünyamız, kendi ekseninde fırıldak gibi saatte 1600 km hızla dönerken, saniyede dikkatlerinize SANİYEDE 30 km hızla güneş etrafında dolanmasını tamamladığında, bir sene geçmiş bizler bir yaş eskimiş, yani yaşlanmış oluruz.

Elimizin tersiyle ister istemez bir seneyi daha geride bırakırız.

İşte kutladığımız yeni yıl, bu dünyayı bir sene daha erken terk etme sevincimiz olmalı.

Yine de hayat güzel, hayat çizelgemizi belirleyen zaman güzel.

Yeter ki kıymetini bilelim.

Bu yeni yılda hepinize güzel hayatlar, hoşça geçireceğiniz vakitler, zamanlar dilerim.