Düşlerin, beklentilerin, gerçekleşmesini isteyenler bu sözcüğü çokça kullanırlar. Şarkılara, filmlere konu olan "RÜYALAR GERÇEK OLSA" sözü, kulağa hoş gelen bir çağrışımdır.
   Ben, bu sözü gördüğüm rüyaların gerçek olması için kullanmam. Görülen rüyaların gerçeğe dönüşmeyeceği bir gerçek.
   Bu sözcüğü gerçekleşmesini istediğim projeler için, beklentiler için, dahası gerçekleşmesini istediğim hayallerim için kullanırım.
  TUNCELİ KÖPRÜSÜ'NDEN, DEMİR KÖPRÜYE kadar baraj canavarı tarafından sulara boğulup bataklık haline dönüştürülen alanın ikinci bir GOLE ÇETU olması hep hayal ettiğim, gerçekleşmesini istediğim bir rüyaydı.
   Munzur’un, her iki yakasında kurulacak GOLE ÇETU benzeri iki park, iki parkı birleştiren bir asma köprü. Parkın içinde yürüyüş alanları spor için, çocuklar için gerekli kurulumlar, yeşillikler. Açık hava gösteri, toplantı alanları, DERSİM'İN, güzelliğine güzellik katacaktı. Festivallerde, şenliklerde, şölenlerde, önemli bir mekân olacaktı.
   Bu rüyamın, bu hayalimin gerçekleşmesi için bu köşede çokça dua ettim. Yazdım. Çizdim. Baraj canavarından sorumlu yetkilileri, Bölge Müdürlerini aradım. İzin vermelerini istedim. Belediye Başkanlarından bu konuyu, bu projeyi hep konuştuk. Paylaştık.
   Rüyalar gerçekleşmez ama benim görmek istediğim rüya, gerçekleşmesini istediğim hayalim gerçekleşti.
   İkinci GOLE ÇETU'NUN kurulmasına yetkili kurumlar tarafından izin verilerek proje onaylandı.
   Belediye Başkan YARDIMCISI Hüseyin TUNÇ Beyi ziyaret etmiştim. Belediyenin çalışmalarını, projelerini konuşuyorduk. İlk bilgilendirdiği projenin, İKİNCİ GOLE ÇETU projesi olması, beni müthiş heyecanlandırmış. Sevindirmişti. Bu hayalimin, rüyamın, gerçekleştiğinin müjdesiydi. Bu müjdeyi verdiği için kendilerine teşekkür ettim.
   Proje taslağını birlikte incelerken, ikinci GOLE ÇETU, bütün güzelliğiyle önümüzdeydi. Hayal ettiğim bütün güzellikler oradaydı. Yerlerini almışlardı. DERSİM Halkı, çocuklar, bisikletçiler, çok güzel bisiklet süren Torunum RONYA, sporcular, tiyatrocular, festivale katılmak için gelen misafirler, hepsi oradaydı. MUNZUR’DA, sevinçliydi. Etrafa yaydığı serinlikle, parktakileri selamlıyor. Eşlik ediyordu.
  Başkandan, "Ne zaman" diye sordum. "En kısa zamanda" dedi. Bu beni daha çok sevindirmişti.
   Şehrin Atatürk Mahallesi'nin girişinden mavi köprüye kadar, zamanla da şehrin çıkışı MİSKİŞAHA kadar yapılmak istenen MUNZUR KENARI SAHİL YOLU PROJESİ DE belediyenin başlattığı yapımının sürdüğü çağımız dünyasında yaşama renk katan önemli güzel projelerden biriydi. 7, 8 kilometre uzunluğunda, 9 metre genişliğindeki bu sahil yolu, yayalar, bisikletçiler, rekreasyon (yolu süsleyen bitkiler) arasında bölüşülmüş. Sahil yolunun BİR KAÇ kilometresi yapılmış. Yapım çalışmaları, aksatılmadan sürmekteymiş. En kısa zaman tamamlanarak gürültüden tozdan uzak yürüyüş yapmak isteyenlerin hizmetine açılacakmış.
  Belediyenin gerçekleştirmesini istediği, projelendirdiği şehrimiz için önemli başka projeleri de vardı. Yakın zamanda ihalesi yapılacak olan KÜLTÜR MERKEZİ projesiyle, günümüzde, özelliklede ilimizde acil büyük bir ihtiyaç olan araba park sorunu da yapılacak iki katlı oto parkla bir ölçüde giderilmiş olacaktır.
   Çöp sorununu uygar ülkelerdeki gibi çözmek için hazırlanmış projede, ilgimi çeken beni sevindiren bir başka proje oldu. Çöplerin türlerine göre ayrıştırılarak ayrı, ayrı konteynırlarda, yer altında toplanması, oradan alınıp zararsız hale getirilmesi bir başka güzel projeydi. Bu projeyle çöpler, üstü açık haliyle çevreyi sokağı kirletemeyecek. Mikrop yayamayacaktı. Sokaktaki çöplerle beslenen hayvanlar aç kalacaklar ama çevreye kirlilik yayamayacaklardı.
  Başkanla belediyenin projelerini, çalışmalarını, konuşurken, telefonları susmuyordu. Başlayacak 16’ıncı DERSİM DOĞA Festivaline katılmak isteyenler konaklama sorunu için Belediyeyi arıyorlardı. Başkan çözüm aramaya çalışıyordu. "Resmi kurumların misafirhaneleri, tatil dolayısı ile boş duran yurtlar, geçmiş yıllarda yapılan festivallerde olduğu gibi bu festivalde de misafirlere tahsis edilmiş olmalıydı" diyerek başkana baktım. Olumsuz yüz ifadesiyle, hayır anlamında başını salladı. "İzin vermiyorlar" dedi.
 Üzüldüm. Festival DERSİM Halkının festivalidir. Misafirhanelerini birkaç günlüğüne istediğimiz kurumlarda, DERSİM'DE, DERSİM'E hizmet için görevlendirilmiş kurumlardır. Onlar da DERSİMLİDİRLER. Bundan kaçınmamalıdırlar. Umarım, DERSİME hizmet için gönüllü, ön yargısız, Sayın Valimiz, misafirlerimizin açıkta kalmasına izin vermez.
   Festival, DERSİMİ, doğal güzellikleriyle, hoş görülü insanları ile tanıtmak. Tanımak isteyenlerle buluşturma etkinliğidir.
   Bir gün gelecek barış rüzgârları bütün ülkede estiğinde, DERSİM, barışın, güzelliklerin, adresi olacaktır.
   Umarım festival, amacına uygun gerçekleşir. DERSİM bir kez daha sevenleriyle, özleyenleriyle buluşur.