Demokrasi, İnsan haklarını tarif eden, koruyan, güvence altına alan eşitlik yönetimidir.
   Demokrasi, halkın kendi kendini yönetmesidir. Özgür bir ortamda yapılan seçimlerle, halkın kendini, ülkeyi, yönetecek yöneticileri, meclisleri,  seçtiği yöneticiler tarafından yönetildiği yönetim biçimidir.
   Demokrasi, kişinin her hangi bir baskı altında kalmadan, başkasını da baskı altına almadan yaşadığı yönetim biçimidir. Düzenidir.
  Demokrasi, her konunun, her düşüncenin uygarca konuşulduğu, düşünceye saygı duyulduğu tahammüldür.
  Demokrasilerde, dokunulmazlıklar, ayrıcalıklar, yoktur. HERKES EŞİTTİR.
   Demokrasi, insanı insan yapan değerlerle, yüceltildiği, süslendiği değerler bütünüdür. 
  Ülkemiz, demokrasi ile yönetilen bir hukuk devletidir.
  Demokrasiyi, içine sindiremeyen güçler, demokrasiyi ortadan kaldırarak, askıya alarak, insan hak ve özgürlüklerin olmadığı dikta rejimi kurmak istediler.
  Bunu başaramadılar. Ülkemiz demokrasiyi sahiplenerek, bu felakete izin vermedi.
  Sayın Cumhurbaşkanımız, bu girişimin ardından, dünya basınına verdiği mülakatta, Demokrasinin tek çözüm olduğunu, demokrasiden vazgeçemeyeceklerini, koruyacaklarını ifade etmişlerdi.
   Sayın Cumhurbaşkanı bunları ifade ederken, ülke çapında darbeye tepki olarak düzenlenen gösterilerde, Alevi Halkına yönelik saldırılar, DEAŞ örneği cinayetler, Darbelere, askeri rejimlere, diktatörlüklere karşı, olan demokrasi cephesinde yer alan DERSİM Halkını üzmüştür.  Darbeye tepki olarak düzenlenen gösterilerde demokrasi vurgusu dile getirilmezken, demokrasi, aleyhine görüntüler, sergilenmiştir. 
  Türkiye Barolar Borsalar Birliği Başkanlığı yayınladığı bildiride, ülkenin birliğine, kardeşliğine, demokrasiye, vurgu yaparak, DEMOKRASİ VARSA HEPİMİZ VARIZ derken, sokaklarda, kardeşliğimizi, birliğimizi, dahası demokrasimizi tehdit eden eylemler, görüntüler sergilenmektedir.
  Sayın Cumhurbaşkanın, DEMOKRASİ vurgusuna rağmen, bu görüntülere seyirci kalmak, demokrasiye, demokratik haklara, ülkenin birlik ve beraberliğine, kardeşliğine, büyük zarar vermektedir.
   Nerden gelirse gelsin her türlü darbeye karşı olduğunu ifade eden Tunceli TSO Başkanı, YUSUF CENGİZ, kurum olarak yayınladıkları bildiride, darbe sonrası, özellikle Alevilere, solculara, yurtseverlere, yapılan saldırıları doğru bulmadıklarını, ülkede, kutuplaşma yaratmanın kimseye fayda sağlamayacağını, Meclisteki partilerin, bir araya gelerek, halkın iradesinin hâkim olduğu, ülkede yaşayan tüm insanların, inançlarını, dillerini, kültürlerini, özgürce ifade edebilecekleri bir anayasayı yapmaları gerektiğini ifade etmişlerdir.  
   Halkının %90 ‘nı, ALEVİ olan DERSİM Halkı, darbelere, demokrasiye aykırı olan hukuksuzluklara, zorbalıklara, karşı çıkan, vatandaşlık sorumluluklarını, bilen yerine getiren, eğitime önem veren, aydın, çağdaş, kültürlü bir halktır.
  Alevi Halkı, da, DERSİM Halkı gibi, kültürüyle, hoş görüşü ile ülkenin aydınlık, çağdaş yüzüdür. Onlara saldırmak, bu değerlere saldırmaktır. Bütün renklere, inançlara kimliklere saygılı demokrasiye saldırmaktır. Ülkenin birlik bütünlüğüne saldırmaktır. Ülkeye yapılmış en büyük kötülüktür.
   Demokrasi, ayırımsız herkes içindir. Demokrasiyi istemeyenler de bir gün gelir, ona ihtiyaç duyabilirler.
   Onun için, darbelerden, diktatörlüklerden yana değil demokrasiden yana, taraf olmalıyız.
    Bu yazımı tamamlayıp gazeteye attıktan sonra, eve doğru giderken Yeraltı çarşısının önündeki gidiş geliş anayolda güvenlik tedbirlerinin alındığını görünce görevli bir memura sordum. "Herhangi bir sorun yok" dedi. Ben de oradan uzaklaştım. Sonradan bizim gazeteci arkadaşlardan aldığım bilgiye göre Sayın Valimizin öncülüğünde, üniversitelilerin, AKP’lilerin, CHP’lilerin, halkın katıldığı darbe girişimini protesto için düzenlenen protesto toplantısında darbe girişimi protesto edilmiş. Sayın valimiz, yaptığı konuşmada, demokrasinin önemini vurgulayarak, herkesin demokrasiden yana olmasını, demokrasiye sahip çıkmasını istemiş. Her zaman dilediği temenni ettiği gibi ülkeye barışın, huzurun gelmesini istemiş, Alevilere, demokratlara, karşı yapılan, yapılmak istenilen provokasyonlara, karşı çıkılmasını istemiştir.
     Toplantıya katılan bir okurumun,konuşmasını beğendiği eski AKP il Başkanı Erkan EROĞLU'NUN, "DERSİM Halkı,darbelerden en çok mağdur olan,yıllarca demokrasi için mücadele eden,bedel ödeyen,en çokta demokrasiye ihtiyacı olan, bu günde darbeye karşı olan  devrimci bir halktır. Demokrasiye sahip çıkıp kurumlaşmasını sağlamak hepimizin görevi olmalıdır" sözleri DERSİM Halkını yakından tanıyan,tanımlayan gerçeklerdir.
    Herkes bunu böyle bilmelidir.