Türkiye Büyük Millet Meclisinde günlerdir tartışılan, kabul edilen, yeni Basın Kanunu, çeşitli basın kuruluşları, muhalefet partileri tarafından, SANSÜR YASASI, olarak adlandırılan, basını, basın mensuplarını, bütün toplumu yakından ilgilendiren, önemli bir yasa değişimidir.
     SANSÜRÜN, Sözlükteki, ifadesi anlamı, hükümetin, toplum üzerindeki kontrolü sağlamasıdır. İfade özgürlüğünü, bastırma amacı güdülebilen, baskı ve kontrolüdür.
   Özgürlükçü, hukuk Devletlerinde baskıcı, kontrolcü, SANSÜR, yoktur. Olamazda. Özgürlükçü hukuk devletlerinde, kişiler, düşüncelerini, hiçbir baskı olmadan, özgürce ifade edebilirler. Devletin, hükümetin, hiçbir kontrolü, baskısı yoktur. Hukuk Devletlerinde, Yürürlükte olan yasalara, aykırı bir açıklama, bir ifade olursa, hükümet, baskısı,  olmadan, adli makamlar, gereğini, kanunlar çerçevesinde yaparlar.
     Ülkemiz,100 yıldır. Cumhuriyetle, yönetilen, hukuk Devletidir. Sansür, devletimizin, Hukuk kimliğine yakışmayan, bir baskı aracıdır.
    Sosyal Medyanın, bazı kullanıcılar tarafından, kullanış amacına uygun olmayan, kullanımlarına rağmen, sosyal medya, çağımızın toplumları, insanlığı, aydınlatan çok önemli aydınlık medya kanallarıdır. Bunları, baskı altına almak, kullanıcıların, özgürce ifadelerini susturmak, için cezalandırmak. Hukuk devletine, yakışmayanıdır.
     Cumhuriyetin Yüzücü yılında, yapılacak, tarihi seçimler, öncesi alel acele çıkarılmak istenilen baskı kontrol yasası sansür, Cumhuriyetimizi, hukuk devletimizi, gölgeleyen bir yasa olacaktır. Demokrasiyle yönetilen özgürlükçü, hukuk devletlerinin, dünya sıralamasında, ülkemizin, son sıralarda olması, bize yakışmayan bir sıralamadır. Hayata geçirilecek yeni sansür yasası, bizi, ülkemizi, dünya sıralamasında, daha aşağıya, son sıraya, düşürecektir.
    Seçim kazanmak için, muhalif siyasi partilerin, basının, ifade özgürlüklerini ellerinden almak, hukuk devletlerinde yapılmayan, baskılardır. Bu baskılar, ülkeye kazandırmaz. Kaybettirir. Önemli, olanı, onurlu olanı, ülkenin kazanması, hukuk kimliğinin, korunması olmalıdır. Vatanı için şehit düşenlerin yanında, ülkesinin hukuk kimliğini korumak için seçim kaybetmek, büyük bir kayıp değil, aksine ülkesi için demokrasiden, özgürlükten, yana olmanın, kazanımıdır.
   Yasanın kabul edilmesiyle, ifade özgürlüğü, baskı altına alınmış olacaktır. Bu yazımda, hiçbir suç unsuru olacak ifadeler, olmamasına rağmen, sansür yasası yasallaştığında, hükümetin kurum ve makamları, isterlerse, suç unsuru vardır. Diye soruşturma açtırabilirler.
   Yasa yürürlüğe girdiğinde, düşündüklerini özgürce iade eden, halkı aydınlatan, kalemler, büyük ölçüde susacaktır. Gerçekleri, doğruları, yanlışları, dile getiremeyeceklerdir.
    Çıkan bu yasayla, iktidardakiler, muhalif olan seslere, basın mensuplarına, basın kanallarına
     SUSUN KONUŞMAYIN. Diyeceklerdir.