Yılın, en çok heyecan veren, konuşulan, beklenen, basında yer alan,  kutlama günü için büyük hazırlıklar yapılan,1 MAYI, İŞÇİ EMEKÇİ, BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ, bir kez daha meydanlarda büyük katılımlarla, coşku içinde kutlandı.
  Bir Mayış işçi bayramı, İlk kez 1856 yılında 1 Mayıs’ta, Avustralya’da, inşaat işçilerinin 8 saatlik çalışma için parlamentoya yaptıkları yürüyüşle, tarihe düştü.1889 yılında ikinci enternasyonal da alınan bir kararla da Dünyada, BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ olarak ilan edildi.
  Ülkemizde Türkiye’de, ilk kez, resmi olarak 1923 yılında kutlandı.2009 tarihinde mecliste alınan bir kararla da resmi tatil günü olarak ilan edildi.
  Çocukluk, öğrencilik yıllarımızda, Bir Mayıs, BAHAR BAYRAMI, olarak kutlanırdı. Öğrenciler olarak o günü, heyecanla beklerdik. O gün, resmi okul giysilerimizi çıkarır, renk, renk süslü giysilerle bahar bayramına katılırdık. Herkes, evde hazırladığı yiyeceklerle, bayrama katılır, yiyecekler ortaklaşa yenirdi. Gün boyu, kırsal alanda, yeni açmış çiçekler içinde, çeşitli oyunlar oynanarak, kelebekler, kovalanarak, kutlanırdı.
     Sonraki yıllarda, emekçilerin, işçilerin sahiplenmesi ile işçi emekçi bayramı olarak kutlanmaya başlandı.
    Ülkemizde, kutlamanın en büyük yeri, adresi İstanbul Taksim Meydanı oldu.1977 yılında,1 Mayıs’ta, Taksim Meydanı’nda işçi düşmanı karanlık ellerin saldırısı ile onlarca katılımcı katledildi. Taksim Meydanı kana bulandı. Tarihe, kanlı,1 Mayıs olarak geçti.
   Ülkemizde 1 Mayıs Emek Dayanışma Bayramı, devlet, iktidarlar, tarafından hep karşı çıkılan, yasaklanmak istenen bir bayram oldu.
   İşçilerin geleneksel olarak İşçi Bayramını kutladıkları,1Mayısın simgesi olan TAKSİM Meydanı, ısrarla işçilerin 1Mayıs kutlamalarına kapatılmak istendi.
   Aralarına katılmak istediğimiz, Avrupa Topluluğunun en yüksek organlarından AHİM, Taksim Meydanının,1Mayıs kutlamalarına açılması kararını aldığı halde, Devlet, bu karara uymayarak, yasak kararını ısrarla sürdürdü.
  Geçen yıllarda yapıldığı gibi 1Mayıs işçi bayramında İstanbul sokakları yine işçilere,1Mayısı kutlamak isteyenlere kapatıldı. Sokaklar, kutlamak isteyenlere, su gaz sıkmak isteyen tomalarla
kapatıldı.
  Yine Taksim’e yürümek isteyenler, engellendi. Yine sular sıkıldı. Gazlar atıldı. Yüzün üstünde insanlar gözaltına alındı. Bunların yapılacağını düşünen İstanbullular, bu bahar gününde, güzel havada, korkudan sokağa çıkamadılar. Evlerinde hapis oldular.
Uygar ülkeler yine aralarına katılmak isteyen TÜRKİYE’DE, olanları şaşkınlıkla izlediler.
   DERSİM’DE, öyle olmadı. Sokaklar, meydanlar,1 Mayısı, kutlamak isteyenlerle doldu. İldeki devlet güçleri, emniyet güçleri, kutlamaları engelleyecek, bir tavır, davranış içinde olmadılar. Emek Dayanışma günü DERSİM’DE özgürce, barış içinde kutlandı. Özgürlükçü devlet anlayışı, yıllar sonrada olsa DERSİM’DE yaşandı. Bu barışçıl bir Türkiye için atılmış adımlar gibiydi.
    Seyit RIZA Parkı, sokaklar, bin bir renkte çiçeğin açtığı çiçek bahçesi gibiydi. Son yılların, en büyük özgürce kutlamasıydı. Binler, bayramı bayram gibi özgürce kutladılar. Farklı renklerin, bir araya geldiği birlik ve dayanışma örneği bir kutlamaydı. DERSİM, bu yüzün, yıllarca özlemini çekmişti.
   ARYA’DAN, ROŞFER’DE, renkli giysileri ellerinde renkli bayraklı balonları ile meydandaydılar. Koşarak yanıma gelen ARYA, ayakkabılarını göstererek, “Büyük baba, bak annem bana bayramlık ayakkabı aldı.” Oynayan gurupların arasına kattığım ARYA, elindeki balon bayrağını sallamakla eşlik etti.
   Sıcak, güneşli bir günde, katılımcılar, gönüllerince, özgürce, bir arada,1 Mayısı, Baharda, Bahar havasında kutladılar. Gelecekten yana umutları yeşerttiler.
   DERSİM’DE, sergilenen, hoş görü, özgürlükçü devlet tavrı, anlayışı, İstanbul’da da sergilenseydi. Barış, birlik, bütünlük, özgürlükler, için atılmış daha büyük bir adım olacaktı.
  İNADINA BU YAPILMADI.