Nisan ayının içinden geçiyoruz. Mevsimin sıcaklığı örttü kentin sokaklarını. Sokaklar cıvıl cıvıl ve hayat yeniden kanatlandı sanki. Yağan yağmurlarla sustu adeta ıssızlık.

 

            Hepimiz mevsim dönümü yaşıyoruz. Yüreğimizdeki kaygılardan kimsenin haberi yok. Yüreğimizde geleceğin düşüyle koşuşturuyoruz kaldırımlarda. Ve aynı iklimi teneffüs etsek de, ne kadar ayrı olduğumuzun farkında değiliz.

 

            Yaşıyoruz, yürümeye tutkun ve yolun sonundaki umuda varmak üzere. İşimiz mehtaptaki yıldızları dansa kaldırmak, geleceğe kanat vurmaktır. Yaşam bedenimize yürüyen su, ciğerlerimize akan havadır. Her şeye rağmen tenimizin güneşle sevişmesidir. İçimizdeki yaşam bir deniz gibi köpürerek vursa da her gün aldandığımız kentlerin sokaklarına, sevgi boynumuzun borcu, acı ise bir prangadır boynumuzda. Binlerce çoğalıp, milyonlarca ölüyoruz hayat denilen bu limansız denizde.

 

            Hep yeniden uçuruyoruz umutlarımızı mevsimin kollarına. Yaşam yüzümüzde yalpalanırken, içimizde ölen düşlerimizi bin bir ah ile gömüyoruz hayatın gövdesine. Yenilerini, başkasını yaşamak ve yakalamak için yola çıkarız. Sırtımızda geçmişin izleri, ellerimizde ise yaşamın kiri, durmadan bir çemberin içinde dönüyoruz. Apartmanlar, sokaklar, fabrikalar, soyanlar, soyulanlar, açlar, toklar hep bu girdabın içerisindeyiz. Güzelliklerin üstünü çirkinliklerimizle örtmeye çalışarak yürüyoruz geleceğe. Düşler ise lal ve sessiz esen bir yel gibi.

 

            Aslında bir ezberdir yaşadıklarımız. Her ne kadar doğan güneşle tazelesek de yaşama olan sevdayı. Bir yolculuk halidir ve aslında güneş yüreklerdeki karanlıklara doğmalı bence. Önce yürekler aydınlanmalı, aydınlanmalı ki; geleceği görmeli.

 

            Evet, dostlar düşünün. Denizlere bakarak düşünün. Güllere,  çocuklara, ormanlara, derelere ve dargın tarihe. Dönün arkanıza bakın, sevdiklerinize, nefret ettiklerinize ve avuçlarınızda kalmış izlere bakın. Ve parmaklarınızla işaretleyin anılarınızı. Evet, evet dokundurun ve kalın bir çizgiyle çizin. Hepsinin toplamını görün ve hayatla ödeşin. Zamanın aynasında resminizi görün ve sonra aydınlanmak üzere güneşe dönün.

 

            Yaşananlar için hayat bu. İstesek de, istemesek de hayat geleceğe akıyor, zaman yürüyor ve biz de zamanda.

  

Hüseyin KAYA