Bunu, basının, halkın, önünde söyleyen, resmi tanımla, TUNCELİ VALİSİDİR. DERSİM, devlet tarafından on binlerce insanın katledildiği coğrafyanın adıdır. Bugüne kadar yasaklanan, ağza alınmayan bu korkulu sözcük, önce devletin Başbakanı tarafından, şimdi de Valisi tarafından tarihe düşülmüştür.
    Bunu da yeterli görmeyen Sayın Valimiz, “Ben Halkın Valisiyim” diyerek halkın yanında olduğunu söylemiştir. Devleti temsil eden, bir Valinin Halkın yanında olması, Devletin halkın yanında olması anlamına gelir. Devletin olanaklarını, halkı için kullanacağı anlamına gelir. Fakir zengin, bütün halka yakın, eşit mesafede, olacağı anlamına gelir. Devlet Babanın, devlet babalığını yapma anlamına gelir. Bütün evlatlarına, aynı sevgiyi, aynı yakınlığı göstereceği anlamına gelir.
   Sayın Valimizde, açıkça bunları dile getirmiş, tarihe önemli bir not düşmüştü. Bu güne kadar, bu coğrafyada, Devlet baba, evlatlarına hep soğuk bakmış, evlatları arasında ayırım yapmıştı. Uzun yıllar süren bu haksızlık, ayırım, ötekileştirme, son yıllarda, gerçek devlet adamlığı kimliğini taşıyan devlet adamları, valiler, yetkililer, tarafından büyük ölçüde yıkılmıştı.
  Halkın Valisi, halka eşit mesafede olan Validir. Sayın Valimizde, örneklerle bunu ifade etmiştir. ‘İstihdam edilecek, işe alınacak 500 kadro için, şu partili, bu partili, şunun adamı, bunun adamı demeyeceğiz. Fakirlik belgesi olan, gerçekten işe ihtiyacı olan insanları işe alacağız. Şeffaf olacağız. Ayırım yapmayacağız” diyordu.
    Şehirde, halkı rahatsız edecek, yapılanmalara izin vermeyeceklerini söyleyen Sayın Valimizin, onlarca yıldır, halkı uyutmayan, şehrin ortasında inip kalkan helikopterlerin, halkı rahatsız etmemesi için şehrin dışına taşınacaklarını açıklaması, tarihi bir karar, sevindirici bir müjde olmuştur. Yıllarca, onlarca kez, bu köşede yazdım. Askeri birliklere, on binlerce dönüm alan tahsis edildiği halde, onlarca yıl, helikopterler, şehrin ortasında inerek, kalkarak, insanları uyutmadılar, korkuttular. Hiç bir devlet adamı, yetkili, halka çektirilen bu işkenceye, cesaret edip, dur diyemedi. Asker, dokunulmaz, kılınarak, halka karşı gösterildiler.
   Umarız, helikopterler gibi şehrin ortasında, konuşlanmış, askeri birliklerle, şehrin tam ortasında 5000 metre karelik bir alanı işgal etmiş, şehri, daraltmış, askeri lokalde, şehrin dışına, kendilerine tahsis edilmiş binlerce dönümlük alana taşınarak, dünyada örneği görülmeyen bu örneğe son verirler.
   Dersimin Valisi, yurt içindeki, yurt dışındaki, Dersimli iş adamlarına çağrıda bulunarak, Dersime, yatırım yapmaya çağırmıştır.
    Geçen hafta, Ankara’ya giden Sayın Valimiz, Tunceli’de gerçekleştirmek istediği projeler için yığınla dosyayla gitmişti. Umarız, Ankara’da, Sayın Valimizin, devlet adına, halk adına, yaptıklarını, yoğun çabalarını, görür, projelerini onaylayarak, hayata geçirilmesini sağlar.
  Sık, sık kendini, halkın içine atan, onlarla birlikte aynı ortamı paylaşan, onlarla aynı ortamda olmayı seven, DERSİMİN Sayın Valisi, halkın yanında olmanın, halka yakın olmanın, güzelliğini sergilemektedir.
   Dersime hoş geldiniz. Dersimin Sayın Valisi.
   +   +   +
   ÇEVRE SAĞLIĞI İÇİN BİR ÖRNEK
    Hastaneye, muayene için giden okurum. Dönüşte, yürüyerek evine gitmek istemiş. Hastanenin önünden kestirmeden hastanenin yapımında kullanılan eski yoldan şehir merkezine doğru yürümüş. Gördüklerini, yaşadıklarını, büyük bir kızgınlıkla gelip bana anlattı.
    “Hocam gidip görmelisiniz. Bu bir rezalettir. Hastanenin Eksiklikleri ile çok şey duyduk. Bu eksiği, gözlerimle gördüm. Hastanenin bütün atıkları, borulardan hastaneden biraz ötede açıkta toprağa akmaktadır. Aniden burnumu yakan koku, beni korkuttu. Zehirleneceğimi sandım. Etrafa baktım. Zehir, mikrop biraz ötede, açıkta toprağa akmaktaydı. Allah aşkına söyleyin bu rezaleti hiçbir yetkili, sorumlu, görmedi mi? Buna, nasıl izin verirler. Çevrenin kirlenmesine, sağlığın, tehdit edilmesine, nasıl göz yumarlar. Bir müteaahidin eksikleri, nasıl bu kadar görmezden gelinir. Arıtma tesisinin kanalları bütün şehri ağ gibi sarmış iken bu atık, nasıl açıkta bırakılır. Üstelik hastane atığı. Yazın. Hocam, bu rezaleti gözler önüne serin. Belki bir sorumlu çıkar, bunu yapanlardan hesap sorar” diyerek tepkisini dile getirdi.
    Okurum, gözlerimle gördüm. Yaşadım. Dediği için gidip o rezaleti bende görmek istemedim. Yetkilileri bilgilendirmek için köşeme taşıdım.
    Bir şehir büyüklüğündeki üniversite kampusu, TOKİ unvanlı bir müteahhit tarafından bir yılda inşa edilirken, TOKİ unvanlı bir başka müteahhit tarafından yapımı yıllarca süren hastanenin, hala tamamlanamaması, her gün yeni bir eksiğinin ortaya çıkması, haklı olarak yoğun tepkilere yol açmaktadır. Müteaahit’e, müteahhitliği, sorumluluğu, lütfen değil, yaptırımlar uygulanarak hatırlatılmalıdır. Bu kadar göz yumulması, hoş görülmesi, okurumun tanımı ile düşündürücüdür.
    Yetkililerin bilgisine.
     +  +  +
   ÖNEMLİ, BİR TOPLANTI.
    Tunceli Ticaret Sanayi Odasının, Tunceli’nin kalkınması, sorunlarını tartışması için, 15.2.2014 tarihinde, ŞAROĞLU Otelinde, düzenlediği toplantı, yurt içinden ve yurt dışından Dersimli iş adamlarının, katılması ile renkli önemli bir toplantı olacaktır.
    Dersimin sorunlarının tartışıldığı, çözüm arandığı, projelerin üretildiği, toplantı, keyifle izlenecek bir toplantı olacaktır.

 

Fikri TAŞ