Avrupa ülkelerinde, Avrupa devletleri, bütün illerin eşit düzeyde kalkınması, için işsizliği giderici istihdam edici yatırımları, büyük fabrikaları, büyük kurumları,  üniversiteleri, ülke düzeyinde bütün illere yayarak eşit kalkınmayı, milli gelirden eşit düzeyde pay almalarını sağlarlar.

   Ülkemizin ekonomik gücü iller arası eşit dengeyi sağlayacak yeterlilikte olmadığından bu ülkemizde istenilen düzeyde yapılamamaktadır.

   Buna rağmen devlet illerde ekonomik sosyal kalkınmayı sağlamak ülke genelinde belli bir kalkınma seviyesini gerçekleştirmek için devlet kurumlarını ülke geneline illere yayar. Kurumlarda görevlendirdiği memurları ile illere hizmet götürerek ilin ekonomik, sosyal kültürel yönden kalkınmasını sağlamaya çalışır.

  Devletin, eskiden sadece birkaç büyük illerde kurulu üniversiteleri, ülke geneline yaymasının amacı o ilin ekonomik, sosyal, kültürel, kalkınmasına katkıda bulunması içindir. İllerde kurulan üniversitelerle, konuşlanan askeri birlikler, illerin kalkınmasında, gelişmesinde payı olan önemli kurumlardır.

   Fabrikaları, olmayan İlimizin bacasız fabrikası dediğimiz üniversitemiz, İlimizin her yönden kalkınmasında önemli pay sahibi olan bir kurumdur. Aynı şekilde önemli bir kurum olan, Tugaydan, Alaydan oluşan askeri birlikler ne yazık ki ilin kalkınmasında, yararlanmasında pay sahibi olmaktan uzaktırlar. Tunceli ekonomisine katkı sağlaması beklenen asker, hala çarşıya çıkamamaktadır.

   Bize yansıyan haberlere göre, bacasız fabrikamız üniversitemiz, büyük ihalelerin dışında pazarlık usulü alımlarını çoğunlukla Elazığ ilinden yapmaktaymış. Tunceli’nin adını taşıyan Üniversitemizin başka illerden alım yapması, Tunceli esnafını tepkisine yol açmaktaymış.     Matbaacı, gazeteci, arkadaşlar geldiler. Kızgın bir halleri vardı. ‘Hayrola.’ dememe kalmadan. ‘Hocam dediler, bizi en iyi siz bilirsiniz. Tunceli’nin mahrumiyetinde, yoksulluğunda, kısacası çok zor koşullarında, uzun yıllar, hizmet verdik. Tunceli’nin ufak tefek matbu işlerini yaparken Tunceli halkını aydınlatan habercilik, gazetecilikte yaptık. Allah için söyleyin. Bu yapılan büyük bir haksızlık değil mi? Tunceli’ye kendilerini adamış. Tunceli’nin ağır şartlarında, yoksulluğunda yıllarca kahrını çekmiş Tunceli’deki matbaacılar, bizler, durur iken Üniversitemizin, matbu evrak alımını Elazığ’dan yapması, teklif mektuplarını Elazığ’daki matbaacılara dağıtması, bizi etli butlu Elazığ esnafı ile yarıştırmaları Allaha revamı. Biz kâğıdı 7 liradan alır iken onlar 5 liradan almaktadırlar. Bu para Tunceli Üniversitesi için gelmiştir. Biz pahalı teklif versek bile Tunceli’deki esnaflar tercih edilmelidir. Etik olanda, doğru olanda budur. Bunun ucuz alımla ilişkisi yoktur. Devlet bu üniversiteyi onun için buraya yaptı. Elazığ Üniversitesi bedava verileceğini bile bilse Tunceli esnafına alımlar için teklif dağıtabilir mi? Hayır dağıtamaz. Dağıtsa kıyamet kopar. Yer yerinen oynar. Alımları yapan yetkililer tarafından Elazığ ili, özel olarak tercih edilmiyorsa, ulusal basına ilan versinler, bütün iller katılsın alımlara.’Diyerek tepkisini dile getirdiler.

   Üniversitenin, matbu evrak alımı için düzenlenen tekliflerin Elazığ esnafına dağıtılmasına tepki duyan Tunceli matbaacılar, üniversitenin dağıttığı teklif mektuplarını kabul etmeyerek ihaleye katılmamışlar.

    Arkadaşlara katılmadan edemedim. Haklılardı. Bu üniversite Tunceli’nin ekonomik, sosyal, kültürel yönden kalkınması, gelişmesi için kurulmuştu. Devlet kurumları, devlet yetkilileri, Tunceli iline hizmet getirmek, kalkınmasını sağlamak için gelmişlerdi. Tunceli esnafının kalkınmasını istemek Tunceli’nin kalkınmasını istemekle eş değerdedir. Devlet kurumları yapacakları alımlarda önceliği, ihtiyacı olan, muhtaç, Tunceli esnafına vermelidirler. Doğru olan da budur. Elazığ esnafına vermenin hiçbir savunulacak yeri, nedeni, kılıfı yoktur. Kaldı ki Tunceli esnafı farklı fiyat ta vermiş olsa, Tunceli’deki kurumun görevi, birlikte havasını soludukları ilde görevli kurumların desteğine daha çok ihtiyacı olan Tunceli esnafını tercih etmeleri olmalıdır. Etik olan sorumluluk ta budur. Tunceli’ye hizmet için gelen ödenekler, hizmetin yanında dolaylı olarak esnafına da katkıda bulunmalı, Tunceli ekonomisinde de pay sahibi olmalıdır. Tunceli’ye gelen para Tunceli’de kalmalıdır.

  Geçmişte, saygıyla andığımız bir Vali, bir kurum yetkilisine,’alacaklarınızı pahalıda olsa Tunceli esnafından alacaksınız. Tunceli esnafının buna ihtiyacı var. Varlığını sürdürebilmesi için devletin desteğine ihtiyacı var. Biz Tunceli’ye hizmet getirmek, yararlı olmak için geldik.’Demişti. Onun görev süresi içinde kurumlar, teklif usulü alımlarda,il dışında teklif dağıtmamışlardı.     Yapılan bu yanlışlardan, gönlü Tunceli’den yana olan, Üniversitenin Tunceli’ye getirisi için büyük çaba sarf eden, Bacasız fabrikamızın genel Müdürü Sayın Rektörümüzün, haberi olduğuna inanmıyoruz. Haberi olsa böyle bizim esnafımızı üzen, eşit koşullarda yapılmayan bir yarışa, tercihe, izin vereceğine inanmıyoruz.    Aynı yanlışlığın başka kurumda kurumlarda da yapıldığını, hastanenin alımlarını, ta İzmir den yaptığı şikâyeti geldi.    Bu konuda bilgi almak, için Sağlık Bakanlığının yeni ihsas ettiği Tunceli Sağlık Birlik Genel Sekreterini ziyarete gittim. Bu yıl Yeni atanmıştı. Henüz tanışmamıştık.

   Bizi sıcak karşıladı. Mütevazı, kibirsiz, karşısındakine güven veren bir duruşu vardı.

   Çalışmaları hakkında bizi bilgilendirirken, kısa sürede gerçekleştirdiği çalışmalar, hizmetler. Bizi sevindirmişti. Ön yargısız Tunceli’ye hizmet getirmenin çabası içinde olduğunu gördük. Sorum üzerine,’bizim kurum olarak, alımlarımız daha çok büro, döşeme malzemeleri üzerine ağırlıklıdır. Bakanlığımızın bağlantısı gereği alımlarımızı ağırlıklı olarak Devlet Malzeme Ofisinden yapmaktayız. Büyük miktardaki alımlar için yasa gereği gazete ilanı ile ihale düzenlemekteyiz. Pazarlık usulü ile yaptığımız alımları kesinlikle Tunceli esnafı ile yapmaktayız. Biz buraya hizmet etmek için geldik. Bunu devletin görevlisi olarak, devletin, Tunceli Halkının, Tunceli’nin yararına yapacağız.’açıklamalarında bulundu.

   Matbu evrakın İzmir’den alındığı şikâyetlerini dile getirdiğimde, ’kurumlarımızın öyle bir alım yaptığından haberim yok. Araştıracağım.’Diyerek buna izin vermeyeceği izlenimini verdi.

  Yeni hastanenin yol yapımı, çevre düzenlemesi nedeni ile belirlenen zamanda açılışının yapılamayacağına üzüldüğünü söyleyen Birlik Genel Sekreteri, bir an önce açışlının yapılması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

  Kısa süreli bir tanışma sonunda Sağlık BİRLİK GENEL SEKRETERİNİN, Tunceli’nin yararına yapılmış. Şanslı bir atama, olduğu izlenimini edindim.

   Görevli olduğu illerde gerçekleştirdiği hizmetlerden dolayı Yılın valisi unvanı ile iki kez ödüllendirilen, hizmet götürmeyi, gerçekleştirmeyi seven Sayın Valimize, Tunceli’ye gönül vermiş. Sayın Rektörümüze, bu konuda çağrıda bulunuyorum. Devlet kurumları, devlet kurumlarında çalışan görevliler, Üniversite kurumu, görevlileri, görevli oldukları Tunceli ilinin kalkınması için üstlerine düşen görevleri ön yargısız yerine getirmeleridirler.

    Bu yalnızca Tunceli’nin çıkarına değil ülkenin de çıkarınadır.

 

 

Fikri TAŞ

[email protected]

 

 

*Gazetemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.