Akşam saatleriydi. İşten dönmüş evin balkonunda oturuyordum. Son günlerde, şehrin üzerinde sıkça uçan askeri helikopterler, şehrin üstündeydiler. Şehrin ortasındaki duraklarına, Bölge Komutanlığına doğru inmek için alçaldılar. O anda CUMHURİYET MAHALLESİ toz bulutu içinde kayboldu. Görünmez oldu.

   Bu köşede defalarca yazdım. Bir ülke ne kadar savaş halinde, ağır şartlar içinde olursa olsun. Savaşacak askeri birlikleri şehrin içinde konuşlandırmaz. Tunceli’nin dışında, bunun dünyada başka örneği yoktur.

  Çatışmalı ortamın başladığı ilk yıllarda alel acele, şehre gelen askeri birliklerin konuşlandırılması için, o günün koşullarında bir vatandaş tarafından Okul yapılması şart ile Defterdarlığa bağışlanmış. Kurulan öğretmen okulunun, bakanlıkça kapatılması sonucu, boş duran okulun yeri uygun görülmüş. Oraya konuşlandırılmışlardı.

   Bu gün, askeri birliklere, şehrin dışında on binlerce dönüm yer, alan tahsis edilmiştir. Şehirde, en büyük askeri birliğe sahip, 4.Komando Tugayı, Jandarma Alay Komutanlığı, askeri birliklere tahsis edilmiş, şehrin dışındaki o alana yerleşirken, Bölge Komutanlığı, şehrin ortasında kalmayı, helikopterlerin şehrin ortasına inip kalkmasını, şehrin toz bulutu içinde kalmasını, helikopterlerin gürültüsünden mahalle halkının uyumamasını, çocukların savaş helikopterlerinin korkusu, psikolojisi içinde büyümelerini, hala sürdürmektedir.

   Aldığımız bilgilere göre Şehrin ileri gelenlerinin, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, bu konuyu Milli Savunma Bakanına, götürdüklerini, Sayın Bakanın, konuya olumlu baktığını, şehrin içinden taşınmaları için gerekenin yapılacağını ifade ettiği söylenmişti.

   Şehrin üst düzey devlet yetkilileri de bu konuda umut verici konuşmuşlardı. Son zamanlarda, helikopterlerin sık, sık inmemeleri helikopterlerin şehrin dışında konuşlandırıldığı, komutanlığında, kısa zamanda şehrin dışına taşınacağı yorumlarına, beklentilerine yol açmıştı.

  Kısa süre sonra bu yorumlar, beklentilerde boşa çıkmış. Helikopterler, eskisi gibi sık, sık inip kalkmaya başlamıştı.

  Eskilerde, bu konuyu, gündeme getirme, böyle bir talepte bulunma koşulları yok gibiydi. Bugün hukuk devleti içinde bu koşullar vardır. Bütün devlet kurumları gibi askeri kurumlarda, kanunlar çerçevesinde kanunlara saygılı verilen emirleri yerine getiren yönetimin emrinde bir devlet kurumudur.

  Hiçbir ülkenin hiçbir şehrinin ortasında, askeri birlik konuşlandırılmamış. Askeri helikopterler inip kalkmamış. Şehrin ortasında 5000 metrekarelik bir alan üzerinde askeri gazino kurularak şehir daraltılmamıştır.

  Devlet yetkilileri dünyada örneği görülmeyen, bu konuşlanmaya artık son vermelidirler. İlde devleti temsil eden şehrin yönetimindeki başı Sayın Valimiz, bir bütün halinde şehir halkının sesine, halkın taleplerine kulak vermeli bu sorunu çözmeli, devletin büyüklüğüne yakışanı yapmalıdır.

  Bu talep askere karşı bir algı gibi kesinlikle yorumlanmamalıdır. Bu talep daralan şehir için, gürültüden uyuyamayan şehir halkı için korkuyla büyüyen çocuklar için, topyekûn şehir halkının talebidir.

   Bu talep, aynı zamanda barışında, şehre, ülkeye gelmesi talebidir.

   LEYLEKLER İÇİN

     Merkez, Böğürtlen köyünde leyleklerin uçuş yolları üzerine çekilen elektrik telleri 3 adet leyleğin telef olmasına, ölmesine yol açmıştı. Beni arayan köylüler ağlamış feryat etmişlerdi.

    Aradığım FEDAŞ Müdürü VEDAT BEY, duyarlılık göstermiş. Zaman kaybetmeden, ekipleriyle köye gidip elektrik tellerinin yerlerini değiştirmiş. Leylekleri telef eden tehlikeyi ortadan kaldırmıştı.

   Beni telefonla arayan, yanıma kadar gelen köylüler, bana dua edip teşekkür ettiği gibi, VEDAT BEYE DE dua edip teşekkür ettiler.

   Bende duyarlılığından dolayı VEDAT BEYE, konuyla yakından ilgilenen çevre Müdürü HAYDAR BEYE, teşekkür ediyorum.

  Fikri TAŞ