İllerdeki kamu görevlileri, devletin temsilcileridir. Devlet onların aracılığı ile vatandaşının sorunlarını çözer. Güvenliğini sağlar. Hizmet üretir. Onların başarısı, kazanımları, devletin başarısı, kazanımları olur.
  Devlet, önemli büyük kurumların başına atama yaparken, o kurumun konumu, işi ile ilgili yetişmiş diplomalı deneyimli elamanları seçer. Kurumu yönetmek için donanımlı bir teknik elaman gerekli ise teknik elaman görevlendirir.
   İllere, ilçelere yönetici atarken de belli kıstaslara, kriterlere, özen göstererek atama, görevlendirme, yapar. Sağlık kurumlarının başına doktor diplomalı ehliyetli birini seçerken, İli yönetecek valileri kaymakamları da, Sayın Cumhurbaşkanının konuşmalarında vurguladığı ölçülerde, halkla bir araya gelecek, kaynaşacak, sorunlarını dinleyecek, ön yargısız yöneticilerden seçer.
   Devlet illere yönetici seçerken de, illerin konumunu dikkate alarak seçim yapar. Sanayi ağırlıklı, yatırımcı illerin yanında, tarım ağırlıklı illeri dikkate alarak o illerin konumuna göre, deneyimli, ehliyetli, yöneticileri seçer.
   İlleri yöneten yöneticiler, illerin sorunlarını, ihtiyaçlarını, tercihlerini, ilin kalkınmasını dikkate alarak başkente, bildirir. Belirleyici olan ili tanıyan, ilin sorunlarını mahallinde, tespit eden yöneticiler, olur. Başkent, kendi tercihine belirlediğine göre değil, ildeki yönetimin mahallinde yaptığı tespitlerine göre, gerekenin yapılmasını ister.
    Hizmet üreten kurumların başına getirilecek yöneticilerin seçiminde ili yöneten yetkilinin yani Valinin, belirleyici, referans olacak yetkisi olmalıdır. İlin Valisi bu yetkiyi herhangi bir kişiden partiden yana değil, devletin, ilin, vatandaşın menfaatlerinden yana kullanmalıdır.
   İlin, sosyal, ekonomik, kültürel değerlerini, yakından tanıyan, ilin vatandaşları ile yakından iletişim kurabilen, ön yargısız, liyakatli, donanımlı, ehliyetli kişilerin seçilmesine özen gösterilmelidir.
  Aynı ilde, uzun süre görev yapmaktan kaçınmayan, kendisinden istenildiği sürece görevde kalmayı, görev yapmayı isteyerek sürdürebilenlerin seçimi de başarıda, hizmet üretmede, önemli ölçülerdir. Bir an önce gitmek istediği yerlere, illere, atanmasını bekleyerek, görev yapan yöneticiler, hizmet üretemezler. Hizmetlerin üretilmesine de engel olurlar.
   İlin, ekonomik, sosyal, kültürel özelliklerini bilen, o ilin kimliğini taşıyan yöneticiler, yakından tanıdıkları ilin halkı ile vatandaşı ile kısa sürede daha kolay iletişim kurabilmektedirler. Sorunları daha yakından bilmektedirler. Bütün bu farklılıklar, onların görevlerinde daha başarılı olmalarını sağladıkları gibi, daha çok hizmet üretilmesini de sağlayacaktır.
  Tunceli kimlikli Orman Müdürü, güvenlikli olmayan ALİ BOĞAZINDA, yangını bizzat giderek söndürmeye çalışırken, yine Tunceli kimlikli Sağlık Müdürü, yaralı askerleri yaralandıkları mevzilerden, gidip elleri ile alıp sağlık merkezlerine taşıması önemli bir farklılıktır.
   Biz bunları önerirken ildeki bütün kurumların başına o ilin kimliğini taşıyanların atanması önerisini getirmiyoruz. Tercih edilmesindeki farklılıkların önemini vurgulamak istiyoruz.
   12 Eylül askeri darbesi sonrası Tunceli’ye, Vali olarak atanan emekli Tuğgeneral KENAN GÜVEN, bir ilçeyi ziyarete gider. Beraberindeki bir adamına sorar. “Bir yerin yönetilmesi için nasıl birini seçersin.” Oda, bir insanı süsleyen değerleri sayarak öyle birinin atanmasını önerir. Paşa, “Hayır” der. “saydığın değerlerin olmadığı, cahil bilgisiz, birini seçeceksin ki senin her dediğini itirazsız yapabilsin. Verilen emirlerin doğruluğuna, yasal olmadığına bakmaksızın itirazsız yapabilsin.”
   Biz bu örneği verirken, kimlik değerlerinin ayırımı yapılmadan insanı süsleyen değerleri, taşıyan liyakatli insanların farklılığını, önemini vurgulamak istedik.
   Bu yazıyı yazarken, yatırımcı bir kamu kurumundan emekli olmuş, bir arkadaşım geldi. Ne yazdığımı merak ederken, “Aman” dedi. “Onu da yaz. Kamu kurumunda yetkili olan yöneticiler, yerli de olsa, olmasa da, uzun süre o kurumda görevli olarak tutulmamalıdırlar. Uzun süre kaldıkça, ilk başlardaki taşıdığı yöneticilik değerlerini, giderek kaybediyor. Kişisel, yandaş çıkar, hastalığı yavaş, yavaş bulaşıyor. Üretilecek hizmetler, istenilen düzeylerde gerçekleşmediği gibi, toplumsal huzursuzluğa, güvensizliğe de yol açıyor” diyerek öneride bulundu.
   İlimizin Sayın Valisinden, ülkeyi yöneten iktidar partisinin yetkililerden isteğimiz, yerli yöneticinin farklılıklarını göz önünde bulundurarak, atamalarda ön yargısız tercihlerini yapmalarıdır. Bu tercih, ülkenin, ilin, toplumun, yararına olacağı gibi devlete olan güveni pekiştirecek. Birlik ve beraberliğin sağlanmasında payı olacaktır.