Milli günlerimiz içinde en uzun kuruluş tarihi olan POLİS TEŞKİLATI, Zaptiye adı altında ta 10 Nisan 1845 yılında kurulmuştur.
  Polis teşkilatı 10 Nisan günü kurulduğundan,10 NİSAN, polis günü olarak kabul edilmiş, 4-10 Nisan tarihleri de POLİS HAFTASI olarak kutlanmaktadır.
   Büyük bir kuruluş olarak her yıl kuruluş gününü, haftasını, büyük bir coşku ile kutlayan POLİS TEŞKİLATI, bu yıl da aynı coşku ile gününü kutlamış olmalı.
   İlimiz Emniyet Müdürlüğü bu yıl bir ilke imza attı. Kutlamaya kurban keserek başladılar. Kurban törenine katılan Sayın Valimiz, kesilen kurbanların, kazaları, belaları, def etmek, şehitlerin ruhuna hayır için kesildiğini ifade ederek. ‘Allah kabul etsin” dedi.
   Atatürk büstüne merasimle çelenk koyan Sayın Emniyet Müdürü, makamında tebrikleri kabul ederek, emniyet polis teşkilatı olarak görevlerini kanunlar çerçevesinde, halkın huzur ve güvenliğini sağlayarak sürdüreceklerini ifade ettiler.
   Polis teşkilatı, emniyet kuvvetleri, Sayın Emniyet müdürünün, ifade ettiği gibi halkın can ve mal güvenliğini sağlamak korumak için kurulmuş bir teşkilattır.
   Yasalar çerçevesinde, temel hak ve özgürlükleri koruyan aynı zamanda yerine getirilmesini sağlayan devletin önemli bir kurumudur.
   Hukuk devletlerinde, insan hak ve özgürlükleri, hukuk devletinin temel değerleridir. O değerlerin olmaması, korunmaması, hukuk devletinin olmadığının ifadesidir.
  Hukuk Devletini, hukuk devleti yapan değerlerin korunmasında polis teşkilatına büyük görevler düşmektedir. Görevlerini yasal çerçeve içinde hukuk kurallarına göre yerine getirmeleri, insan hak ve özgürlüklerini, gözetmeleri, korumaları, kurumlarını, devletin, halkın, güvenilir bir kurumu yapacağı gibi. Hukuk devletini de hukuk devleti yapacaktır.
   Ülkemiz, uzun yıllardır, çatışmalı bir süreç yaşadı. Hala da yaşamaktadır. Bu süreçte, Emniyet, polis teşkilatına büyük görevler düştü. Bu görevlerin icrasında zaman, zaman hukuk kurallarının, yasaların, dışına çıkıldı. İnsan hak ve özgürlükleri ihlal edildi.
   Doksanlı yıllarda, bu ihlaller sık, sık yaşandı. İnsanlık suçu olan, işkence iddiaları sıkça dile getirildi. Yaşandı.
   İki binli yıllar sonrası, bu iddialar büyük ölçüde azaldı. Buna rağmen zaman zaman, yönetimdeki yöneticilerin eksikliklerinden bakış açılarından hukuk kurallarıyla bağdaşmayan uygulamalar sürdü.
   Gecenin bir vaktinde evlerin kapıları kırılarak, çamurlu ayakkabılarla içeri girilerek, evde bulunan bütün insanların, bebek yaşlı, kadın çocuk ayırımı yapmadan yere yatırıldığı, aramada, evin darmadağın edildiği günler, uygulamalar yaşandı.
   Şikâyetleri, hukuk kurallarının ihlalini, gazetede dile getirmem üzerine, bu uygulamalara bir ölçüde son veridiyse de, bütünüyle kalkmadı. O günün emniyet müdürüne, konuyu götürdüğümde, kendisinin de üç birimin ortaklaşa yaptıkları uygulamaları durdurmaya gücünün yetmediğini ifade etmişti. O günlerde de bunları yapanların cemaatin adamları olduğu herkes tarafında biliniyordu. Ve hiç kimsenin gücü bunlara yetmiyordu.
   Doksanlı yıllarda, Emniyet Müdürlüğünde Terör dairesinin başında olan, şimdilerde tutuklu olduğu söylenen FETOCU, İSMAİL KERİMOĞLU adlı yetkiliye, Emniyet Müdürünün sözü emri geçmediği gibi ilin Valisinin de sözü emri geçmiyordu. Bunun bizzat tanığı olmuştum.
   Son yıllarda ilimize atanan biri dışında emniyet Müdürleri, halkın şikâyetçi olduğu, dert yandığı müdürler olmadılar. İlin toplumsal konumunu göz önünde bulundurarak, görevlerini yasalar çerçevesinde yapmaya çalıştılar. Toplumsal olaylarda emniyet güçlerinin soğukkanlı yaklaşımları ile daha büyük olayların çıkmasına izin vermeyerek görevlerini yapmaya çalıştılar.
   Şüphesiz bunda yönetici makamların, yönetici kimliği belirleyici olmuştur. Yaşanan büyük toplumsal gösterilerde, eylemlerde, emniyet Müdürlerinin emniyet güçlerinin önünde olayları sakinleştirmeye çalıştıklarını gördük. Bunun yanında yasal bir basın açıklamasında, görevli şube müdürü alanda olmasına rağmen emniyet müdürünün gelip basın açıklamasını yapanlara tekme tokat saldırdığını gördük
  Emniyet yetkililerinin, Hukuk kurallarını, insan hak ve özgürlüklerini ölçü almaları, bu hakları güvenceye, korumaya alacağı gibi, kurumlarını da, hukuk devletine yakışır bir kurum yapacak. Hukuk devletini yücelterek pekiştireceklerdir.
    İlimize yakın bir zamanda atanan, basın mensupları olarak tanıştığımız, yeni Sayın Emniyet Müdürümüzün de, bir önceki müdürler gibi halkın şikâyetine muhatap olmayacağına, olağan üstü hal yönetimine, koşullarına rağmen, evrensel hukuk kurallarının, insan hak ve özgürlüklerinin, korunmasına özen göstereceğine inanıyoruz.

Fikri TAŞ