Türkiye Kano Federasyonu ile Tunceli Belediyesi, Munzur Doğa Sporları Kulübü, iş birliği yaparak, tek başına kürek çekerek suda yüzmeyi seven, KANOLARI, DERSİM Munzur çayında yüzmeleri için davet etmişler.

    Federasyonunun, görevlendirdiği KANO hocası bir eğitmenin başkanlığında gelip Ovacık yolu çıkışındaki, ESİNTİ Tesislerin yanı başında çadırlarını, kamplarını, kurarak, Esinti tesislerinin daha önceden yüzmek için düzenlediği gölde yüzmeye başlamışlar.

   Yüzmeyi çok seven, yeni yapılan kapalı yüzme havuzundan çıkmayan RONYA, suda yüzen kanoları seyredince, kano merakı sarmış. Gitmiş. “Ben de onlarla yüzmek kürek çekmek istiyorum” demiş. Yüzme bilip bilmediğini sormuşlar. Güzel yüzdüğünü görünce de Memnuniyetle kabul etmişler.

    Bütün bunlardan haberi olmayan Büyük Babasına heyecanla geldi. “Büyük Baba,

Ben de kanolarla yüzüyorum. Beni de aldılar” dedi. Kampı ziyaret eden Vali beyin dikkatini çekmek için çok güzel hızlı yüzmeye çalıştığını, Vali beyin kendisini çağırdığını kendiyle konuştuğunu anlattı.

   Babasının telefonu ile beni arayan RONYA, “Büyük Baba bugün beni kampa sen götür” dedi. “Olur” dedim. Gazete dağıtımı yaparken onu da kano kampına bıraktım.

Babasına “gelip beni alma. Büyük Babam alsın” demiş.

  Belirtikleri saatte almaya gittim. ESİNTİ Tesislerinin yanı başında Kanolar için düzenlenmiş gölde, kanolar tur atıyorlardı. Hepsinin başında özel başlıkları, giysileri olduğundan RONYA’YI tanıyamadım. Nazım ARSLAN, yanıma geldi “hoş geldin” dedi. “Sende mi kanoları seyretmeye geldin” dedim. Güldü. “Yok, burada, kampta yöneticiyim” dedi. RONYA’YI, sordum. “Çok iyi bir sporcumuz, yüzücümüz” dedi. “Göremiyorum” dedim. Gölde durmadan tur atan birini gösterdi. “RONYA o” dedi.

    RONYA, gölde hocalardan biri olduğunu tahmin ettiği birinin yönlendirmesi ile durmadan tur atıyordu.

  Hava oldukça sıcaktı. ESİNTİ Tesisleri yüzmeye, piknik yapmaya gelenlerle doluydu. Güney Sahillerini aratmayacak renklilikte bir plaj görüntüsü vardı. DERSİMİN farklılığı bir kez daha gözler önündeydi. Oturacak yer yok gibiydi. Kenar köşede yarı gölge bir yer bularak oturduk. Nazım ARSLANDAN, bu sporun nasıl gittiğini sordum. “Bu tür sporlar, kutsalımız, büyük bir doğa zenginliğimiz olan MUNZUR’A, renk ve zenginlik katacağı gibi, DERSİM’İN, tanıtımına katkı sağlayacaktır” dedi ve ekledi, “Çalışmalarımızın daha verimli olması için gerekli ortamın, araç gereçlerin, eksiksiz sağlanması lazım.” “Nedir bunlar” diye sordum. “Vali Beye arz ettik. Proje yapın getirin. Gerekeni yapalım” demiş. “Neye ihtiyacınız var” diye sorumu tekrarlayınca, “Öncelikle yapay bir parkur. Bu parkur bizim için çok önemlidir. Eğitim için, yarışlar için sürekli kullanacağımız bir kalıcı tesis olacaktır. Bu tesisin yanında, uluslararası standartlara uygun temel ihtiyaçlarımız olan, Kano, kürek, sağlandığı halde, her yıl düzenlenen yarışmalara, Türkiye Şampiyonasına katılabileceğiz. Ayrıca da, MUNZUR’DA, Rafting için yarış botları sağlanırsa, Rafting Sporu konusunda da başarılı çalışmalar, yapabiliriz” dedi.

    Ismarladığımız çaylarımızı yudumlarken, RONYA kıyıya yanaşarak, kanodan çıktı. Özel giysilerini çıkararak öğretmeni ile birlikte yanımıza geldi. Elini uzatan eğitmeni, “Ben RONYA’NIN, öğretmeniyim. Rizeliyim. RONYA, çok kabiliyetli bir öğrencimiz” dedi. Tanıştık. RONYA’YI, Rize’de düzenlenecek 10 günlük yarışlara götürmek istediğini söyledi. “Sizler izin verirseniz tabi” dedi.

  RONYA ile evin yolunu tutarken,  Güneş giderek alçalıyordu. Sıcak bir gün giderek serinliyordu. Kanoların yüzdükleri göl, boşalınca, boyunu aşan yerde, yüzemeyenler, çocuklar, doldurdu. Ovacık yolu, hafta sonu olduğundan daha çok hareketliydi. Yanı başındaki kontrol noktasındaki emniyet görevlileri gelen geçen arabaları kontrol ediyorlardı. Onlarda, o sıcakta koşturmaktan yorulmuş olmalıydılar.

    Barışçıl bir dünyanın özlemi, dağa taşa her yere yansımış olmalıydı.

    Dünya dönüyor. Mutlak bir gün barış gelecek. O barışçıl dünyada, bütün güvenlik kontrol noktaları, kalkacaktır.

   Ovacık’a, Munzur Kıyısına gidenler, gelenler, eskiden olduğu gibi kontrol edilmeden gidip gelebileceklerdir.