Hafta sonuydu. Gazete dağıtımı sonrası Muhabbet Hanımla köyün, bağın yolunu tuttuk. Üç yıllık kuraklığı giderici bol yağışlı geçen kış mevsiminin son günleriydi. Güneş Baharın gelişini müjdelercesine parlak ve sıcaktı.
Doğada uykudan yeni uyanmışlığın hali vardı. Doğa, mevsim boyunca örtündüğü beyaz örtüyü atmış, giderek yeşile çalan örtüyle örtünmüş gibiydi. Örtünün üstünde, beyaz mor renkli desenler vardı. Eriyen karlar sonrası doğaya merhaba diyen, süsleyen, KARDELENLER olmalıydı. Üstlerinde arılar geziniyorlardı. Bir şeyler arıyor gibilerdi.
  Özlenen bir şeye ulaşıldığında "Tadını çıkarın" dercesine Güneşin tadını çıkarmak için üstlerimizdeki kışlıkları çıkardık. Gözlerimizi kırpmadan güneşe durduk.

whatsapp-image-2019-02-20-at-11.18.52.jpeg

  Bol yağışlı geçen mevsim sonrası, yıllardır kuraklıktan kuruyan çeşmeler tekrar aktığı gibi bütün su kaynakları büyük bir coşkuyla şarıl, şarıl akmaktaydı. Akan çeşmelerin önünde SU TERELERİ Muhabbet Hanıma göz kırpıyorlardı.
   Köyde, bağda, Baharın, ayak izlerini gördük. Dut bahçesinin altı beyazla morun karışımı, nevruz benzeri kardelenlerle bezenmişti. Bahar "geliyorum" diyordu. Bağın yanı başında yılların leylek yuvası, rüzgârın, yağışların etkisinden olacak dağılmış, harap durumda, yıkılmak üzereydi,  yakında gelecek leylek ailesi, yuvalarını bırakıp gittikleri gibi göremeyecekler. Yeni bir yuva yapmak için koşturup uçup duracaklardır.
    Hafta boyu, biriktirdiğimiz yiyecek artıklarını, bayat ekmekleri köyde bizi bekleyen, araba sesiyle, bağa, koşan kedilere, köpeklere, dağıtırken, onların sevincini, bize bakışlarını, paylaşmak, sevincimizi katlamıştı.
     Güneşli günün tadını başka mekanlarda çıkarmak istemiştik. Sevgisine doyamadığımıza, Köye, el sallayarak, Ünü, ilin sınırlarına taşan, Hafta sonları şehir halkının akın ettiği MİLLET PARKINDA Güneşin tadını çıkarmak istedik.
Yaklaşık bir kilometre uzunluktaki parkta, herkes oradaydı. Park, adı gibi, herkese, kucak açmıştı. Kamelyalar, oyun, spor parkları, ziyaretçilerle dolup taşmıştı. Çocuklar, çoğunluktaydılar. Çocukların sevinç çığlıkları, ta uzaklardan duyulacak kadar da olsa, kulağa hoş gelen müzik gibiydi. Ayaklarında patenle koşturan çocukların peşinden koşan köpekler, sevinçten havlıyorlardı. Kaydıraklar, salıncaklar, çocukların bayram alanları gibiydi, O, kadar çok oyun alanları salıncaklar, kaydıraklar, vardı ki, sırada bekleyen çocuk yoktu. Büyükler için modern spor aletleriyle düzenlenmiş spor alanları da, bir o kadar doluydu.
whatsapp-image-2019-02-20-at-11.19.11.jpeg    Baraj gölü sessiz, dalgasız, kendilerini seyredenlere, güneşin yansıttığı ışıklarla gülümsüyordu. Ördeklerde oradaydılar. Kıyıya yakın süzülüyorlardı.
Parka bakan gölün ötesi yamaçlarda, karlar erimiş, doğa, Bahara hazırlıklarını yapmış olmalı ki karışık renklere bürünmüştü,
    Parkın, göle bakan yamacında, tehlike yaratacak boyutlarda, kayma olmuştu. Tel örgü ile çevrili olduğu halde, kayma alanında oturup gölü seyredenlerin korkusuzluğu dikkat çekiyordu. Bir an önce gerekli tedbirlerin alınıp, onarımının yapılması gerekiyordu.
   Bedava çayların ikram edildiği kafenin içindeki küçük kütüphane, parkın en nadide köşelerinden biriydi. Orada oturmuş kitap okuyan gençlerin görüntüsü, gördüğüm en güzel hafta sonu manzarasıydı. Gelecekten yana umutlandıran bir tabloydu.
  Hafta sonu köyde, bağda, yaşadığımız sevinç, parkta katlanmıştı. Park şehrimizin nadide köşelerinden biri olmuştu, DERSİM Halkına yakışanıydı.
  Hafta sonu güneşli bir günde Herkes oradaydı.

MİLLET PARKINDA