Yurt içinden, yurt dışından, 22 kişilik bir gurup doğa katilleri, ellerinde izin belgeleri ile doğamızdaki domuzları, canlıları, avlamak için şehrimize gelmişler. Öğretmen evinde konaklamışlar.
  Haberini alan Belediye Başkanı Sayın MAÇOĞLU, kendine yakışır bir tavırla karşı çıkmış. Tepki göstermiş. Sosyal medyadan avcılığın spor olmadığını, katliam olduğunu, doğamızdaki canlıları katletmek için gelen katil guruba hitaben,’ Yeter artık, canlıları katlediyorsunuz. İhale açıp buna spor faaliyeti diye kılıf uyduruyorsunuz. Bunun cinayet olduğunu ne zaman kabul edeceksiniz. Doğamızdan, kutsallarımızdan çekin elinizi .’Diye tepkisini dile getirmiş.
    Sayın Başkanın tepkisini, doğa katillerinin ilimize gelişini, öğretmen evinde konakladıklarını, ulusal bir kanalın haber yayınından izleyerek öğrendim. Kendilerini arayarak tebrik ettim. Teşekkür ettim.
    Geçen yıllarda doğa katliamı için düzenlenen ihalelere, DERSİM Halkı büyük bir tepki göstermişti. İhaleler iptal edilmişti. Bu tepki bilindiği halde bu yılda katliam ihalesi yeniden düzenlenmişti.
    İlimizdeki görevli Doğa, millî parklar, koruma şube Müdürlüğü, bütün bu yaşananları yakın izleyen bilen bir kurumdur. Görevi de adı üzerinde DOĞAYI, korumaktır. İhalenin yapıldığından, yapılacağından, Sayın Kurum, doğrudan haberdardır. Bilgi sahibidir. Aynı zamanda Tunceli Halkının hassasiyetlerini, değerlerini, inançlarını da, bilen bir kurumdur. Neden bu ihalenin yapılmasına karşı çıkmaz. Engel olmaz.
    Sayın Valimiz, Tunceli halkının hassasiyetlerine değerlerine, inançlarına, ön yargısız, değer veren devlet adamlığı, kimlikli, bir Validir. Doğamızda yapılmak istenen katliamlara, karşı çıkacağına, izin vermeyeceğine, inandığımız Sayın bir Valimizdir.
   Doğada yaşayan bütün canlılar, domuzda olsa, yılanda olsa, doğayı, değerli kılan, süsleyen, renkli kılan, değerlerdir. Onlarsız bir doğa, düşünülemez, eksik kalır. Geçmişte, tarım alanlarına zarar veren,  domuza karşı kamuoyunda olumsuz bir algı vardı. Zamanla, artan doğa sevgisi sonucu bu algı büyük ölçüde değişti.
    Terör eylemlerinin yoğun yaşandığı Doksanlı yıllardı. Korgeneral rütbesinde bir paşanın olduğu bir toplantı düzenlenmişti. Toplantı, resmi kurum yetkililerinin yanında, ilçe kaymakamlarının, sivil toplum örgütlerinin, muhtarların, katıldığı büyük bir toplantıydı. Hürriyet Muhabiriydim. Muhtarlar, paşadan domuz avına izin verilmesini istemişlerdi. Paşa gülmüştü. Keyfi avlanmadan, tarım alanlarından uzaklaştırmak için silah kullanmalarını istemişti. O yıllarda, bizde bu günkü doğa katilleri gibi domuzların avlanmasından, yılanların öldürülmesinden yanaydık. Şimdilerde, geçmişte, yaşananlar adına mahcubuz.
     Doğada yaşayan bütün canlılar, günümüz dünyasında, günümüz insanında, kutsaldır. Değerlidir.. Onlara kıymak cinayettir. Vahşettir.
    Endemik türleri, kutsal inanç değerlerini, barındıran DERSİM Doğası kutsal bir mekândır. Orada yaşayan canlılara kıymak, DERSİM Halkının değerlerine, kutsallarına, kıymaktır.
   Bu cinayetlere, katliamlara izin verilmemelidir.