ELİF GÜNTAŞ Okulunda okuyan Sevgisine doyamadığımızın bize bıraktığı DENİZ’İ, okulunda görmek için gitmiştim. Günün erken saatleri sayılırdı. Gazete dağıtım sonrası gitmiştim. Giderken de teneffüste olması dileğimdi.

   Okul bahçesindeki sesler, ta uzaktan duyuluyordu. Yaklaştıkça büyük bir coşkunun yaşandığı büyük bir kalabalığın okul bahçesini doldurduğu görülüyordu.

    Okul bahçesi âdete bir çiçek bahçesiydi. Bütün renkler, bütün çiçekler oradaydı. Çıkan sesler, bir coşkunun bir sevincin seli gibiydi.

   Okulda okuyan bütün öğrenciler, renk, renk giysileri içinde ellerinde balonlar, renkli figürler, resimli flamalarla bütün alanı doldurmuşlardı. Velileri, çoğunlukla anneleri de oradaydı. Çocuklarının sevinçlerine ortak olmuşlardı. Onlarında çocuklar gibi yüzlerinde paylaşılan yaşanan bir sevincin ifadesi vardı.

   Aynı, sevinci, heyecanı, yaşayan öğretmenleri de, öğrencileriyle birlikte oyunlar oynuyorlardı. Onların bayramının, coşkulu, renkli geçmesi için koşturuyorlardı.

   Ulusal Egemenliğin simgesi, ifadesi 23 Nisan çocuk Bayramının coşkusunu alanı gezerek, gözlemleyen, çocuklarla, öğretmenlerle, velilerle yakından ilgilenen, aynı sevinci coşkuyu paylaşan Okul Müdürü, yüzüne yansıyan sevinciyle, bizi karşıladı. Birlikte yaşanan sevinci coşkuyu izledik.

   Aynı coşkuyu sevinci yaşayan DENİZ’İ, arkadaşları ile oyun oynarken bulduk. Sevdim. Doyasıya öptüm. Babasının kokusunu alırım diye doyasıya kokladım. Birlikte sarmaş dolaş resim çektirdik.

    23 Nisan,1920, ülkenin, ulusun,  tek el yönetiminden, Halkın iradesine, çoğunluğun iradesine,  demokrasiye, hukuk devletine, geçişin, tarihidir.

    Cumhuriyetin kurucusu ATATÜRK, bu önemli tarihi günü, ÜLKENİN, geleceği çocuklara, Ulusal Bayram hediye etmiş.

    Öğretmenlik yıllarımda, ulusal günler, bayramlar içinde en çok özlemle beklediğimiz, haftalar öncesi hazırlıklar yaptığımız, Ulusal Egemenlik çocuk bayramıydı. Bütün okul âdete seferberlik içinde bayrama hazırlanırdı. Sınıflar, okulun bütün çevresi bayraklarla süslenirdi. Piyesler, çok çeşitli gösteriler, oyunlar, hazırlanırdı. Bayram günü, şehrin yolları, meydanları, birer çiçek bahçesi olurdu. Devlet erkânı, şehrin halkı, çocuk bayramını, izlemek, katılmak için meydanları doldururdu.

     ULUSAL EGEMENLİK BAYRAMI, büyük bir coşkuyla kutlanırdı.

Şimdilerde, bu ulusal bayram, eskisi gibi toplumsal, büyük bir coşkuyla ulusal boyutta kutlanmamaktadır. Okullarda, okul bahçelerinde, kutlanan bir bayram oldu. Okullarda, dar bir alanda, kutlamanın da haklılık payı da vardı. Giderek daralan, yoğunlaşan, yaşamda, trafiğin sokakları, alanları, daralttığı, hatta yok ettiği günümüz dünyasında, minikleri meydanlarda toplamanın, güvende tutmanın zorlaştığı koşullarda, bayramlarını kendi okullarında daha özgürce kutlar oldular.

  Bu yıl Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı, Sayın Valimizin katıldığı, Şehir Stadyumunda düzenlenen törende, millî Eğitim Müdürünün, günün anlam ve önemi üzerine yaptığı konuşma sonrası miniklerin Düzenledikleri gösteriler, oyunlar, geçmiş yılların coşkusunu hatırlatan, çocuk bayramının, çocuk şenliğinin, bir ifadesiydi.

   Çocukları sevindiren, alanda renkli görüntülere yol açan balonlar, Şekerler, dağıtıldı. Ellerde bayraklar, Uçurtmalar uçuruldu.

   Çocuklar, Atatürk tarafından kendilerine emanet edilen çocuk bayramını,

   Çocukça kutladılar.

   Fikri TAŞ