Daha önce valilik yaptığı illerde, iki kez yılın valisi seçilmişti. Tunceli’ye atandığında, merak etmiştik. İki kez yılın valisi seçilen bir valinin, farklılıkları olmalıydı.
   
Hep öyle olmuştu. İle atanan Valilere, belli kurumlar tarafından verilen ön bilgiler, Hep Dersim için olumsuz ön yargıların oluşmasına yol açardı. O, yargılardan arınıp DERSİMİ, DERSİM Halkını, tanıyıncaya kadar uzun bir süre geçerdi. Kısa zamanda alındıklarında da yapmak istediklerini, yapamadan, gerçekleştirmek istediklerini gerçekleştiremeden, projelerini hayata geçiremeden gitmek durumunda kalıyorlardı.
  
DERSİM Halkını üzen, bir başka tasarruf ile atanan valilere verilen ön yargı sonucu, valilik makamında, özel kalemindeki DERSİMLİ Memurlara duyulan güvensizlikti. Yerlerinden alınan DERSİMLİ Memurların yerine hep emniyetten görevliler getiriliyordu. Bu DERSİM Halkının, güvenirliğini gölgeleyen, güven duyulmayan, dışlayan, üvey evlat muamelesi yapan bir uygulamaydı. Bu ayrımcı muamele, Dersim Halkının takdir ettiği Valileri gölgeliyordu. Sayın TAŞKESEN Valimiz, bu uygulamadan kaçınmıştı.
 
Uzun süre alınmayan üç yılı aşkın süre görevini sürdüren Sayın TAŞKESEN Valimiz, projelerini hayata geçiren, kalıcı projelere, imza atan bir Vali olarak DERSİM Tarihine geçmişti.
  
Kısa zamanda tanıdığı, DERSİME, DERSİM Halkına gönülden hizmet götürmeyi, ilin kalkınması için ihtiyacı olan projeleri hayat geçirmek isteyen Sayın Valimiz, HAKAN YUSUF GÜNER’İN, kısa zamanda alınması DERSİM Halkının kaybı oldu. Devlet, Dersim Halkına, bunu yapmamalıydı. İşini iyi yapan, bulunduğu yerde halk tarafından sevilen, güvenilen devlet yetkililerinin, kısa zamanda yerlerinden alınması, halkında, devletinde, yararına olan, bir tasarruf, bir atama, değildi.
  
Sayın Valimizi, ünlendiren özelliklerine kısa sürede tanık olduk.
  
Çalışmalarına, gölge düşürecek, engelleyecek ön yargıları yoktu.
   
Mütevaziydi. Oturduğu makamda bile sadeydi. Halkın içinde sade bir vatandaş gibi olmak istiyordu. Sık, sık ta bunu yapıyordu. Sokakta, lokantada, kahvede, çarşıda tek başına korumasız, kimsesiz geziyordu. Kahvede oturup çayını tek başına yudumlarken, kahvedekilerle sohbet edip oyun da oynuyordu. Önüne çıkan rast gele bir lokantada yemeğini yiyordu. Ben valiyim tanıtımından, gösterişinden uzaktı.
 
Halkı, iyi günde, kötü günde, yalnız bırakmıyordu. Acılarını, sevinçlerini, paylaşıyordu.
 
Bütün gün koşturuyordu. Sorunları, yapılabilecekleri tespit etmek, hizmet, proje üretmek, yapılanları denetlemek, takip etmek için, kendisi gibi emrindeki kurum yetkililerini de seferber ediyordu.
  
Kısa sürede ilin büyük ölçüde sorunlarını çözecek, kalkınmasına katkıda bulunacak projelerin, gündeme alınmasını sağladı.
  
Kısa zamanda, hizmet üreten çalışkan bir vali olarak tanındı.
  
Emniyet güçlerinin olaylar, eylemler karşısında soğukkanlı hareket etmeleri, üzücü olaylara fırsat vermemeleri için sürekli uyarılarda, telkinlerde, bulundu.
 
Barışı, savundu. Bölgede yapılacak yatırımların, çalışmaların, ancak barışın olduğu huzurlu ortamda gerçekleşebileceğini her fırsatta, her ortamda, dile getirdi.
  
DERSİM Halkının değerlerinin önemsiyordu. Paylaşıyordu. Dersim Halkının barajlar konusundaki hassasiyetlerini paylaşıyor. Dersim doğasının tahribatına karşı çıkıyordu.
 
DERSİM, Doğasında, katliamları önlemek için yetkisini kullanmış. Bütün Dersim Coğrafyasında, avlanmayı, yasaklamıştı.
 
Ülkenin üvey evladı sayılan Dersimin Halkının, kışın ısınması için, yıllardır beklenen doğal gazın, kısa zamanda gelmesini sağlayan projeyi hayata geçirmişti.
  
Bir önceki TASKESEN Valimizin, başlattığı önemli projelerin gerçekleşmesini tamamlanmasını, sağlamıştı.
  
TAŞKESEN Vali gibi o da Dersim Halkını çok sevmişti. Başbakanın dışında, DERSİM adını, Dersimde, çatışmalı, ağır koşullarda, ilk kez dile getiren, DERSİM Sporun isim babası, TAŞKESEN Valimiz gibi, o da, dile getiren ilk olmuştu. Devlet adamı olmuştu.
  
Yakın dostları, tanıdıkları da olsa hiç kimsenin kendisinden kanunsuz bir talepte bulunmasına izin vermemişti. Haklıdan yana olmuştu. İnandığı değerlerden taviz vermemişti.
 
İki yıla yakın, kısa sayılacak bir sürede, Ethem BOYSAN, Namık GÜNEL, Hakkı BORATAŞ, Mehmet Ali TÜRKEL, Mustafa TAŞKESEN, gibi DERSİM Halkının unutamayacağı, saygıyla hatırlayacağı Valiler listesine katılmıştı.
 
Vedalaştığı kurumlar, vatandaşlar, aracılığı ile DERSİM Gençliğine çağrıda bulunmuştu. DERSİM Gençliği, inançlı kültürlü, Dersim Halkının, gençleridir. Kırıp dökmeden, çevreye, kentlerine, Kamuoyunda, Dersimin imajına zarar vermeden, özgürce düşüncelerini, tepkilerini, dile getirebilirler, kimse buna engel değil. Dersimin Halkının, katılmadığı, tasvip etmediğinden emin olduğumuz, şiddet içeren eylemlerden, uzak durmaları, DERSİM Halkının iyiliğine olacak, barış sürecine katkı sağlayacaktır.
  ‘Nerde olursam olayım. DERSİM Halkının dostuyum. Kapım hep  
DERSİMLİLERE, açık olacaktır.’Diyordu.
  
Güle, güle, Sayın Valim.
  
 
Fikri TAŞ