10 adımlık mesafesi olduğu için 10 ADIMLIK ÇARŞI adını koymuştum.
   Tarihi eser yapılan kışla binası kadar tarihidir. DAR SOKAKLA aynı yaştalar.
   1955 Yılında yatılı okul sınavlarına girmek için üstü açık kamyonun kasasında ilk kez geldiğim TUNCELİ’DE, kamyon bizi 10 Adımlık Çarşının yanı başında indirmişti. Şimdiki pastanenin yerinde ASİM AĞANIN oteli vardı. Otelin alt katı kahveydi. Gece gelmiştik. Kahve açıktı. Kahvede oturmuş çay içmiştik.
   Son yıllarda, şehirde büyük yapılanma, değişiklikler yaşandı. Değişiklerin henüz girmediği yerlerden birileri de DAR SOKAKLA,10 ADIMLIK ÇARŞI oldu.
   İş yerime gidip gelirken hep o güzergâhtan, DAR SOKAKTAN,10 ADIMLIK ÇARŞIDAN, gidip gelmeyi tercih ederim.
   Oradan geçerken, geçmişi, yeniyi, yaşarım. Doğada hissederim kendimi. Doğanın renkleri gözlerimi kamaştırırken, doğa kokusunu alırım.
   Başka bir doğada bulunmayan, besin değeri ilaç kadar şifalı, olan endemik türler, GULİKLER, IŞKINLAR, KENGERLER, DAĞ SARMISAĞI, daha ismini hatırlayamadığım, Munzur Vadisinden, dağlarından gelmiş şifalı bitkiler, orada alıcısını, sevenlerini beklerler.
   Pazarlayanlar, onlar kadar özeldirler. Köylüdürler, doğadan gelmişlerdir. Sıcaktırlar. Mütevazıdirler. Yoksuldurlar. Akşama kadar 10 Adımlık çarşının adeta bekçileri olurlar.
    Başka kentlerde yaşayan dostlarım,  ararlar. IŞKIN, GULİK, DAĞ SARMISAĞI,  göndermemi isterler. Koşarak 10 ADIMLIK ÇARŞIYA giderim. Yerinde, doğalından alırım. DERSİMİN güzelliğini doğa zenginliğini tanıtacak ürünleri, başka illere göndermek tanıtmak beni mutlu eder. Sevindirir.
    Sabahleyin iş yerime giderken,10 ADIMLIK ÇARŞIDAKİ özel adamlardan biri, “Hocam, bu kengerleri Ovacık’tan, Munzur dağlarının eteklerinden getirdim. Tadına bakmadan sizi bırakmam” dedi. Topraktan yeni çıkmış, üstündeki çalıları, alınmış kengerler, yeşil bir gül yumağı gibilerdi.
  Güney Doğu Gazeteciler cemiyetinin üyesi olduğumuzdan, Yapılan kurul toplantılarına katılmak için Diyarbakır’a giderdik. Beş yıldızlı otellerde ağırlanırdık. İçki sofralarında, katılanların hemen hepsinin ilk tercihi, Kengerden yapılmış meze olurdu. Tadına doyamazdık. Gelirken de kocaman bir torba Kenger, alır, öyle gelirdik.
   Diyarbakır’ın kengeri kadar, bizim Munzur dağlarının eteklerindeki kengerlerde, o derece şifalı lezzetli kengerlerdir.
   Bütün bunların adresi,10 ADIMLIK ÇARŞIDADIR,
   O çarşı, DERSİMİN bir başka yüzü, tarihi eseridir.