<p class="cap selectionShareable" style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Dünyanın en etkili insanlarından biri olduğu, Time dergisinin seçkisinde de tescillendi.Ama köklerini, çıkıp geldiği Munzur yaylalarını asla unutmayan biri Hamdi Ulukaya…</strong></p><p class="cap selectionShareable" style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"> </p><p class="cap selectionShareable" style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">O, sıfırdan kurduğu ‘Chobani’ markasıyla bugün bütün dünyanın konuştuğu bir girişimci… Emeğinin hakkıyla zirveye ulaşmış bir iş insanı… Dünyanın en etkili insanlarından biri olduğu, Time dergisinin seçkisinde de tescillendi. Fotoğrafları dergi kapaklarını süslüyor; göçmenler için ürettiği iş imkânları, Amerikan rüyasını yeniden tarifi dilden dile anlatılıyor… Ama köklerini, çıkıp geldiği Munzur yaylalarını asla unutmayan biri Hamdi Ulukaya… Benim de dostum, arkadaşım. New York’un ‘Village’ semtinde, yani buradaki ‘Köyümüz’de ofislerimiz arasındaki mesafe yürüyerek on dakika… Sıklıkla fırsat yaratır, Manhattan’ın parklarında, kafelerinde koyu bir sohbete dalarız. Ben Kars’tan ODTÜ’ye, sonra New York’a; o Erzincan’dan Mülkiye’ye, oradan iş dünyasının zirvesine hikâyesini anlatırız… İşte size ‘Village’dan koyu bir köy sohbeti…</p><p class="cap selectionShareable" style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><img alt="590db71c2269a215642749b4.jpg" src="http://www.ozgurdersim.com/d/other/590db71c2269a215642749b4.jpg" title="590db71c2269a215642749b4.jpg" /></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong><em>Ulukaya, “Chobani’yi başlattığım zaman Chobani şapkasının altına her zaman annemin başörtüsünü koydum. Geçen seneye kadar bunu kimse bilmiyordu. Geçen sene şirketin hisselerini çalışanlara verdiğim zaman, orada anlattım” diyor. </em></strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Selçuk Şirin:</strong> <strong>Amerika’nın en çok izlenen televizyon programı ‘60 Minutes’, prime time’da seni anlatıyor. ABD’nin yeni trendler dergisi ‘Fast Company’ kapağına seni koyuyor. Time dergisi dünyadaki en etkili 100 kişi arasında seni sayıyor. Amerika’da bunca CEO var, bunca milyarder var. Neden sen?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Hamdi Ulukaya:</strong>Harvard’da bir profesör, “Kapitalizmin yeni modeli Chobani’dir” diye makale yazdı. Beni tanıyorsun. Ben Munzur Yaylaları’ndan gelmiş, göçebe bir ailenin mensubuyum. Benim iş âlemiyle, kapitalizmle ilişkim; şeker, un, hayvan yemleri ve bayramda giyecek, bilmem ne… Bu kadar. Kapitalizmle, parayla ilişkim budur… Onun için bizim koşullarımızda yetişenler para sahiplerinden de paradan da nefret ederek büyür. Çünkü para her zaman probleme sebep olmuştur. Şimdi bunların hepsinden geçip buraya gel ve hiç düşünmediğin bir şeyi yap! Yap ama geçmişinle de bağını koparma!</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Nasıl kopmuyor o bağ?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Çünkü ben yayladakini de biliyorum, işçiyi de biliyorum, yoksulu da biliyorum; kendi halimi de biliyorum. Ama aynı zamanda bir şeyler başlatmak da istiyorum. Çünkü Amerika sana o fırsatı veriyor, yani “Yapabilirsin” diyor. Sen de yaşadın bunu hocam. Yani kimin aklına gelebilir; Kars’ın bir köyünden geleceksin ve bir gün dünyanın en prestijli üniversitelerinin birinin kürsüsünde profesör olacaksın. Zor, hatta neredeyse imkânsız bir şey. Ben “Yapabilirim” diyorum ama nefret ettiğim o insan da olmak istemiyorum.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Peki bunun iş hayatında uygulaması nasıl oluyor?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Biz Amerika’da startup’ta, teknoloji şirketleri de dahil, en hızlı büyüyen şirket olduk. Beş senede 1 milyar dolarlık değere ulaştık; şimdi 2 milyar oldu gerçi. Yani kârlı mı şirketin? Kârlı. Büyüyor mu? Büyüyor. İnovasyonun var mı? Var. İnsanların mutlu mu? Mutlu. Maaşları diğerlerinden iyi mi? Çok daha iyi. Yani baktığın zaman bunların hepsine sahip başka bir şirket yok. Bunu gördüler. Onun üzerine bunları yazıyorlar.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">Alabama’da adamın pamuk toplarken söylediği yanık türküyle, Erzincan’da Irgatın söylediği yanık türkü arasında bir fark yok.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><img alt="590db8152269a215642749bf.jpg" src="http://www.ozgurdersim.com/d/other/590db8152269a215642749bf.jpg" title="590db8152269a215642749bf.jpg" /></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><em><strong>Hamdi Ulukaya anlatıyor: “Biz dışarıyı çok kötü yargılıyoruz. Ve dışarının bizi sevmediğini düşünüyoruz. Ta ki dışarıya gidene kadar.” </strong></em></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Şaşırmıyor musun yine de?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Hayır. Geçen hafta Time Dergisi’nin ‘En Etkili 100 İnsan’ galasına gittim. Başmasaya, Time’ın kıdemli editörünün yanına oturtmuşlar. Ama benim için sanki Munzur Dağı’nın başında, bir suyun kenarında bir çadır orası. Orada oturmuşuz, sohbet ediyoruz. Yani beni böyle şeyler etkilemiyor.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Geçen hafta bana Cengiz Özkan’ın bir türküsünü gönderdin. Bir yandan onu dinliyorum; sonra bir bakıyorum ki bütün ajanslar flaş haber olarak adını geçiyor. İşte Hamdi Ulukaya, aşırı sağcı figür Alex Jones’a dava açtı. Ortalık kaynıyor; sen türkü dinliyorsun.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Yani bir zorlama da yok. Biliyorsun zaten. O anda dinlediğim güzel bir şeyi en sevdiğim bir arkadaşımla paylaşmak istiyorum. Bunu en çok yeğenlerime söylüyorum. Yani sizin bir şey saklamanız için, birilerinden utanmanız için hiçbir sebebiniz yok diyorum. Ama kendinizi üstün görmeniz için bir sebebiniz de yok. Yani Alabama’da adamın pamuk toplarken söylediği yanık türküyle Erzincan’da ırgatın söylediği türkü arasında bir fark yok. İkisi de insancıl duygular. Ama Alabama’daki benim çok hoşuma gitmiyor. Çünkü ben onu bilmiyorum. Erzincan’dakini biliyorum. Yani Johnny Cash’in Ahmet Kaya’dan ne farkı var? Hep söylerim; Anadolu insanı evrensel bir insandır.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Çünkü her yerden gelmişiz. Ve hepsinden bize bir şey kalmış.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Evet. Bizim en büyük sorunumuz ne biliyor musun? Biz dışarıyı çok kötü yargılıyoruz. Ve dışarının bizi sevmediğini düşünüyoruz. Ta ki dışarıya gidene kadar. Gittikten sonra da kötü bir taklit yapmaya kalkıyoruz ve bu da çok çirkin görünüyor. Oysa kendini kabul ederek masaya otursan her şey değişecek. Yani ben Time’ın galasına ben olarak gittiğim zaman oraya farklı bir şey getiriyorum zaten. Farklı olmaya çalışmıyorum; onların kültürüne saygı duyuyorum, onlara saygı duyuyorum. Ama olduğum gibi gidiyorum. Ve onlar da bunu istiyorlar, kopya istemiyorlar, kendisi gibi olan birilerini istiyorlar.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Yapaylığa tahammülün yok diye anlıyorum.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Aynen. Şimdi Chobani güzel. Bir işadamı olarak CEO profili de çok güzel bir şey. Bununla gurur duyuyorum. Ama bunların benim önüme geçmesi beni aşırı rahatsız eder. Ben annemin oğluyum bir defa. Önce o. Eğer ben masaya oturduğum zaman önce Chobani’yi getirirsem, işadamlığı veya zengin adam vasfını getirirsem, o zaman doğduğum topraklara, annemin hatırasına haksızlık etmiş olurum. Çünkü işadamlığı ve Chobani benden çıktı. Onlar benim üstümde değil ki; onları ben yaptım. Yani özellikle dikkat etmek lazım. Bir şeyle özdeşleşirken, onun seni yücelttiğini düşünüyorsun ama aslında kendini küçültüyorsun.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">Ne kendime laf ettiririm ne de Müslümanlara</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Şu Alex Jones’a dönersek… Geçen hafta Amerika’da bu aşırı sağcı radyocu “Müslüman göçmenler çocuklara tecavüz ediyor” diye iftira attı; üstüne senin mültecilere yardımlarından ve onlara iş vermen üzerinden bir kampanya başlattı. Bu İslamofobik ve ırkçı bir adam ama takipçisi çok ve o yüzden kimse ona bulaşmıyor; sen tuttun adama büyük bir dava açtın. Kavga etmeyi tercih ettin. Neden?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Time’a da söyledim. Bizim Anadolu’da biri senin evine gelip çoluğuna çocuğuna laf söylerse, sen ne dersin, ne yaparsın? Her şeyin bir sınırı var. Çalışanlarıma laf atıyor; bana laf atıyor.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Trump’ın başkan olduğu, İslamofobinin yükseldiği bir dönemde, herkes kenara çekilmişken senin Amerika’da mültecilere bu kadar açıktan destek vermen bir risk değil mi?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Risk tabii. Ticari bir risk çünkü bizim yoğurt boykot edilecek; şirketim para kaybedecek; eee belki şirket kapanacak, falan filan. Şimdi bu bir terazi. Hakaret ve saldırıya ne kadar müsade edeceksin? Yani “Ben ne kendime laf ettiririm ne de Müslümanlara” dedim. Binlerce mülteci Müslüman bu ülkede çalışıyor ve biri çıkıyor, akla hayale gelmeyecek iftiralar atıyor. “Çocuklara tecavüz ediyorlar” diyor! Aldığım bir risk ama sınır aşıldığında da gerekli cevabı vereceksin.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>BİZ BU PAZARA SONRADAN GİRDİK!</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Burada yaşadığım için Amerikalıların süzme yoğurda ‘Yunan yoğurdu’ dediğini biliyorum; o yüzden Chobani’nin üretimine Yunan yoğurdu demesinin pazarın dayattığı bir şey olduğunu da biliyorum. Kars kaşarı, Kayseri pastırması gibi… Peki eleştiriler aldığın bu noktada sen ne diyorsun?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">Biz bu pazara çok sonradan girdik. Yunanlılar önceden gelmiş. Ama bir yandan da Chobani Cafe’nin mönüsüne simidi koyduk mesela.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">‘<strong>Simit’ olarak mı geçiyor tam olarak? Yani kafeye gelen birisi “Simit istiyorum” mu diyor?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Tabii. Simit. İngilizcede de ‘Turkish simit’ diyoruz. Yani şimdi simit bir milyar dolarlık bir pazar olursa adı öyle kalacak; çünkü bu ürün Türkiye’den gelenler tarafından pazara sunuldu. Süzme yoğurdu da Yunanlılar getirip sokmuş yıllar önce pazara. Ve pazarda</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">o ürünün adı öyle kalmış. Şimdi ben Chobani’yi sıfırdan kurduğumda hem pazara sonradan girip hem de o pazarın adını nasıl değiştireyim? Böyle bir şey mümkün mü? Değil tabii.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">Anne demek hayat demek!</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Gelecek pazar Anneler Günü… Annenin senin için çok önemli olduğunu biliyorum.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Ya şimdi ağlatırsın bizi ya. Anne demek hayat demek! 1999’da vefat ettiği halde hâlâ bir şeyler öğretiyor bana. Bir şey anlatayım. Üniversite imtihanını ilk girdiğim sene kaybetmiştim. Sonuçların geldiği gün dünyam yıkılmıştı tabii. Çok çalışmamıştım ama kendi beklentimin de başkalarının beklentisinin de farkına varmamışım meğer. “Artık bu benim hayatımın sonu” diye düşünmüştüm. Ailede herkes kızgın, hayal kırıklığına uğramış. Ama annemin o gün ettiği birkaç kelime, bir gülümseme bütün dünyamı değiştirdi.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Ne demişti?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">Annem, “Üzüldüğün bu kadar basit bir şey mi” demişti. Şoke oldum. Annemin de muhakkak bir beklentisi vardı, okuyup bir yerlere gelebilmem için. Ama o sadece kelimelerle değil kendisi de inanarak söyledi. Ve orada anladım ki annem, sınavı kaybetmeme değil, sınavı kaybettiğim için üzüldüğüm saniyeye üzülüyor. Baba, kardeş, arkadaş; dünyada kim benimle ilgili, sınavla ilgili hayal kırıklığına uğramışsa annem hepsini öyle bir değiştirdi ki, ben ertesi sene sınavda Türkiye’de ilk 100’e girerek Mülkiye’yi kazandım.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong><em>Chobani’nin New York’taki tesisleri.</em></strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Mülkiye’yi kazandığında ne dedi annen?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">Hiç… Gülümsedi sadece.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Yani başardığın zaman ne dediğini tam hatırlamıyorsun ama kaybettiğin zaman sana kucak açmasını hatırlıyorsun. Kaybettiğin zaman da seviyor. Asıl o zaman önemli çünkü. Kazananı seven çok, kaybedeni seven yok.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Aynen. Annem burada vefat etti. Rahmetli olduğu zaman başında yeşilli mavili bir başörtüsü vardı. O hep benim yanımda kaldı. Chobani’yi başlattığım zaman Chobani şapkasının altına her zaman annemin başörtüsünü koydum. Geçen seneye kadar bunu kimse bilmiyordu. Geçen sene şirketin hisselerini çalışanlara verdiğim zaman, orada anlattım.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Niye orada söyledin?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Çünkü bütün bu yaptıklarımın sebebi, bu şapkanın altındaki başörtüsünün sahibidir. Çünkü o fikri, o insanı başımın üstüne koydum. İkincisi de; yanlış yapsaydım, o başımın üstündekinden utanırdım. Eğer bir şeyi düzgün yapmayacaksam o şapkamın altındaki şey beni düzeltecekti. Çünkü çok gençtim, ilk defa parayla, başarıyla karşılaşıyordum. Bunlar hep riskli şeyler ama o başörtüsünü orada hep gördüğün zaman, seni düzeltir. Pusulamdır benim.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"> </p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>FENERBAHÇE, AHMET ÜMİT, CİWAN HACO, BARIŞ MANÇO…</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Yakın bir zamanda baba oldun. Biraz da onunla ilgili konuşmak istiyorum çünkü New York’un ortasında yaşıyorsun ama oğlunu bizim oraların havasında yetiştiriyorsun.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Senin de çocukların var, anlarsın. Benim hissettiklerimi o da hissetsin istiyorum. Benim ağzımın tadını o da paylaşsın istiyorum. Yüreğimi cız ettiren şeyler onunkini de ettirsin. O yüzden onunla sadece Türkçe konuşuyorum. Kürtçeyi çok daha iyi bilseydim Kürtçe de konuşurdum. Keşke onu da öğrense; ki öğrenecek inşallah. Geçen gün sokakta sen de yanımdaydın işte, hatırlarsın; ‘’Baba gel gel’’ diye koşuyordu. İşte benim Fenerbahçe formam var; onun da var. Büyüyor tabii sürekli… Kardeşlerim, yeğenlerim her iki-üç ayda bir Fenerbahçe forması gönderiyor. Sonra Barış Manço’nun ‘Arkadaşım</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">Eşşek’ini baştan sona söylüyor. Çok hoş; dünyanın en güzel şeylerinden bir tanesi. Barış Manço çocuklar üzerine bir dâhi bence. Sonra Ciwan Haco. Bayılıyor oğlum onun müziğine. Demek ki çeken bir şey var o seste…</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Ona Ahmet Ümit okuduğunu da biliyorum…</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Ahmet Ümit’i ben romancılığıyla biliyordum; ta ki sen onun imzalı kitabını getirene kadar. Her akşam onun masalını okuyorum. Ahmet Ümit‘e de buradan sevgiler saygılar. Masal içinde masal anlatıyor Ahmet Ümit. O da annesinden, babaannesinden dinlemiş. Masal, hikâye deyip geçmemek gerek. Onlar bizi biz yapan şeyler. Ben neysem, bana o dağ başında anlatılan masallar, hikâyeler sayesinde… İşte o masalları okuyorum oğluma. Biraz da geç baba oldum aslında.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Amerika’ya göre geç değil de bizim oralara göre geç.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Ama dünyanın en güzel şeyiymiş.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Baba olduktan sonra bir patron olarak yeni bir karar aldın. Amerika’da olmayan bir şey yaptın. Çocuk bekleyenlere altı haftalık ücretli izni üç aya çıkarttın ve babalara da izin veriyorsun.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Çünkü bu sadece annenin görevi değil. Babanın da görevi. Yük sadece annenin omzunda olmamalı. Bu dönemi doğumdan önce ve sonra; anne ve baba beraber sürdürmeli.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><img alt="590dbae52269a21564274a10.jpg" src="http://www.ozgurdersim.com/d/other/590dbae52269a21564274a10.jpg" title="590dbae52269a21564274a10.jpg" /></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>EN ÇOK ‘ÇOBAN’A ÜZÜLÜYORUM…</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>İlk kurduğun şirketin adı Fırat. Kurduğun vakfın adı ‘Çadır Vakfı’ (Tent Foundation), markanın adı ‘Chobani’. Bunlar doğduğun yerlerden mi geliyor?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Evet. Ama hocam, beni en çok rahatsız eden, kasabanın, köyün değerlerine hak ettiği değeri vermememiz. Türkiye’de ‘çoban’ kelimesinin getirildiği noktaya bak mesela.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Nasıl yani?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">İngilizcede ‘shepherd’ herkesin takip ettigi, lider, güvenilen anlamına da gelir değil mi? Sadece çoban değil. Hatta Hz. İsa’ya da bağlarlar ‘shepherd’ı.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Peygamber yani.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Evet, ‘çoban’ o kadar özlü, o kadar güzel bir kelime ki. Haline en üzüldüğüm kelimelerden biri çobandır. Ki Kürtçede öyle değil.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Nedir Kürtçedeki karşılığı?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Kürtçede ‘şivan’dır. O kadar küçümsenmemiştir o kelime.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Öyle mi?</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Tabii. Ama Türkçede farklı. “Bir çobansın işte” ya da ‘Bir çobanın oyu’ falan diyorlar. Her konuşmada çoban küçümseniyor.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>Bu da seni rahatsız ediyor.</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">– Hem de çok. Sen o kelimeyi bir halkın dilinde aşağılarsan, onun temsil ettiği bir yere kimi, nasıl götüreceksin? Yani hangi kelimeyle onu temsil edeceksin?</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><img alt="590dbac72269a21564274a0d.jpg" src="http://www.ozgurdersim.com/d/other/590dbac72269a21564274a0d.jpg" title="590dbac72269a21564274a0d.jpg" /></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><em><strong>Fast Company dergisi tarafından ‘En inovatif 10 marka’ arasında gösterilen Chobani’nin kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, Amerikan rüyasını yeniden dolaşıma soktu.</strong></em></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><strong>ULUKAYA’NIN ZİRVE YÜRÜYÜŞÜ</strong></p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">1972- Erzincan’da doğdu</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">1994- Ankara Siyasal’ı terk ederek işletme okumak için ABD’ye geldi.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">2005- New York eyaletinde aldığı KOBİ kredisiyle ilk yoğurt tesisini satın aldı.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">2007- Chobani yoğurtları ilk defa raflarda göründü.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);">2015- Markası, 1.7 milyar dolarlık bir şirket haline geldi.</p><p style="margin: 0px 0px 15px; padding: 0px; border: 0px; font-size: 14px; font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; vertical-align: baseline; color: rgb(85, 85, 85);"><em><span style="color:#B22222;"><strong><span style="font-family: georgia, "palatino linotype", palatino, "times new roman", times, serif; font-size: 14px;">Selçuk R. Şirin / Hürriyet</span></strong></span></em></p>