Serin havası, su kaynakları, yaylaları ve meralarıyla öne çıkan 1500 rakımlı ilçe, her yıl yüzlerce göçer aileye ev sahipliği yapıyor. Yazları ilçedeki 3 bin rakımlı Munzur ve Mercan dağlarında konaklayan göçerler, havaların soğuduğu sonbahar aylarında sürüleriyle yaylalardan inmeye başlıyor. Zorlu yolculuğun sonunda Ovacık ilçe merkezine ulaşan göçerler, burada belirli alanlarda çadır kurarak bir süre mola veriyor. SİDAR CAN EREN/AA Sürüleriyle kilometrelerce yol gidiyorlar Sürüleriyle yola devam eden göçerler, kilometrelerce yol katettikten sonra Hozat, Mazgirt, Çemişgezek ve Pertek ilçelerindeki ya da Elazığ'daki köylerine ulaşıyor. Kışı bu bölgelerde geçiren göçerler, yaylada ürettikleri peynir, tereyağı ve çökelek gibi ürünleri satarak ihtiyaçlarını karşılıyor. Göçerlerden Zafer Beyazkuş, yayla dönüşünde yaptıkları yolculuğun zorlu geçtiğini söyledi. Yaklaşık 10 gündür sürüsüyle yol yürüdüğünü ifade eden Beyazkuş, "Çemişgezek'e gidiyoruz ve yaklaşık 3-4 gün sonra köyümüze ulaşacağız. Yolculuğumuz sırasında kurt ve boz ayılarla karşılaşıyoruz. Köpeklerimiz olmasa yaban hayvanları sürüye saldırıyor." dedi. "Geceleri de yolculuk yapıyoruz" Üretici Cengiz Demir de yazları Çemişgezek'te havaların çok sıcak olmasından dolayı Ovacık'taki yaylalara çıktığını anlattı. Demir, yaylalarda vakit geçirmenin keyifli ve sıkıntılı yanlarını olduğunu belirterek, "Bazı yaylalara yol gitmiyor ya da telefon çekmiyor. Gündüz havanın sıcak olması ve koyunların güzergahımızdaki tarla ile bahçelere zarar vermemesi için geceleri de yolculuk yapıyoruz." ifadelerini kullandı. Ailesiyle yaylaya çıkan Azime Tuncel de genellikle peynir, koyun sağımı ve yemek pişirme gibi işlerle uğraştığını kaydetti. Göçer Haydar Tuncel de yılın 12 ayı hayvanlarıyla ilgilenmek zorunda olduğunu anlatarak, "Hayvanlarımızdan daha iyi verim almak için ilkbaharda yaylaya gidiyoruz. Munzur Dağları'nda 3 ay konakladıktan sonra eylülde köyümüze geri dönüyoruz." diye konuştu.