MALATYA (AA) - İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, "Komşularımız PKK kamplarına ev sahipliği yaparken, her tarafımız sevgili Avrupalı dostlarımızın, Amerika'mızın bir bir silahlandırdığı, eğittiği, donattığı, test ettiği binlerce teröristle, PKK ile YPG'li ile çevrilmişken, dosta güven, düşmana korku verircesine dünyanın en huzurlu ülkesiyiz." dedi.

Ersoy, bir otelde düzenlenen "Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Bölgesel Üst Düzey Çalıştayı"nın açılışındaki konuşmasında, Türkiye'nin coğrafi ve jeopolitik konum itibarıyla bütün savaşların merkezinde, bir ateş çemberi içinde kalmış bir ülke olduğunu ifade etti.

Bu kadar ağır şartların dayatıldığı bir coğrafyada, büyük gayret, emek ve fedakarlıklarla dünyanın en huzurlu ülkesinde yaşamanın onurunu yaşadıklarını aktaran Ersoy, Suriye'deki iç savaş sonrasında uluslararası camiaya sürekli çağrılar yaptıklarını ve ülke olarak yaşanan zulme kayıtsız kalmadıklarını hatırlattı.

Türkiye'nin sınırlarını korumak için çok büyük tedbirler aldığını anlatan Ersoy, şöyle konuştu:

"Bütün sınırlarımızda duvar dahil, entegre sınır güvenliği sistemleri neyi gerektiriyorsa hepsini yaparak koruyoruz. Coğrafi şartlar nedeniyle duvar yapmanın zor olduğu bölgelerde hudut birliklerimiz var, hemen arkasında jandarmamızın komandoları var, emniyetimizin özel harekatları var, sınırlarımızda çok yoğun bir şekilde güvenliğimizi alıyoruz. Elbette ki Türkiye bir göçmen cenneti olmasın diye elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. O yıllarda açtık kapılarımızı sonra da her türlü tedbiri aldık. Suriyelilerle ilgili en fazla istismar edilen alan, son 5 yıldır Türkiye'deki Suriyeli nüfusu hiç artmıyor. 'Aklımızla alay mı ediyorsunuz, Suriyeliler bu kadar doğuruyorken nüfus niye artmıyor kardeşim?' diyorlar. Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölgeleri onun için oluşturduk, oralarda yerleşmelerini onun için sağladık. 531 bin Suriyelinin ülkelerine dönmelerini sağladık."

Bu süreçte ülkedeki özellikle Suriyelilerin sosyal uyumlarına da çok ciddi önem vermeleri gerektiğini anlatan Ersoy, "Biz sosyal uyum dediğimiz zaman, 'Niye bize uymalarını istiyorsunuz, göndersenize' diyorlar. Elbette ki göndereceğiz. Bunun için oralarda yerleşim yerleri kuruyoruz. Uluslararası camianın destekleriyle yerleşim yerleri kuruyoruz, organize sanayi bölgeleri kuruyoruz. Orada insanca yaşamalarını sağlayabilecek bir ortamı da sağlamaya çalışıyoruz, güvenli bölgelere göndermenin bütün altyapısını hazırlıyoruz ama bu arada birlikte yaşıyoruz. Türkiye'de yaşadıkları sürece bizimle daha uyumlu yaşasalar, bizim kültürümüze daha adapte olmuş olsalar her şeyden önce bizim toplumsal huzurumuz ve barışımız açısından çok daha faydalı bir iş yapmış oluruz." diye konuştu.

Türkiye'nin jeopolitik konumuna dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye'nin güvenliğini, huzurunu, göçle mücadelesini İsviçre'de yapmıyoruz. Avrupa'nın göbeğinde yapmıyoruz. Biz bütün sorunların kaynağı olan bir coğrafyanın tam ortasında yapıyoruz. 1300 kilometre sınırımızda devlet bırakmadılar, devlet otoritesi bırakmadılar. PKK'ya komşu yaptılar. Suriyeli bize gelmek istiyor, Iraklı bize gelmek istiyor. Afrikalı da bize gelmek istiyorlar. Biz çok ağır, çok zor bir coğrafyayız. Buna rağmen göçü çok iyi yönetiyoruz, bütün akışı durdurduk. Son yıllarda aldığımız tedbirlerle kesinlikle hem gelen sayısında çok ciddi düşüş var hem yakalanan sayısında çok ciddi artışlar sağladık. Güvenliğimize herhangi bir olumsuz etkisinin olmasını bütün bu çalışmalarla engelledik. Komşularımız PKK kamplarına ev sahipliği yaparken, her tarafımız sevgili Avrupalı dostlarımızın, Amerika'mızın bir bir silahlandırdığı, eğittiği, donattığı, test ettiği binlerce teröristle, PKK ile YPG'li ile çevrilmişken, dosta güven, düşmana korku verircesine dünyanın en huzurlu ülkesiyiz. İddia ediyorum, Hakkari dünyanın en güvenli şehirlerinden biridir, Şırnak dünyanın güvenli şehirlerinden biri, Diyarbakır dünyanın en güvenli şehirlerinden biri."

Çalıştaya, Göç İdaresi Başkanı Dr. Savaş Ünlü, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc, bölge illerinin valileri, jandarma komutanları, emniyet müdürleri, ilgili diğer il müdürleri ve askeri yetkililer de katıldı.