Ülkemizden ve Dünya Sendikal Hareketinden almış olduğumuz Demokrasi ve Emek mirasını, yepyeni bir umutla birleştirerek bütün yoldaşlarımızın emeğiyle beraber siz değerli halkımızın düşleriyle bütünleştirdik.

1 Ağustos 1996 tarihini neydi bu kadar önemli kılan? Çünkü Sendikamız Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının kuruluşunu ilan ettiği halklarımızın ve Emekçilerimizin onurlu bir gelecekte, barış içinde, emeğin karşılığının alındığı, özgür bir dünya ve özgür bir ülke manifestosunu ilan ettiği tarihin adıdır. Emek ve Demokrasi Mücadelesi, dünyanın her yerinde olduğu gibi Ülkemizde de çok ciddi sabır gerektiren ve içinde direnç ihtiva eden bununla beraber tam bir ateşten gömlek misali kelle koltukta kararlılığı içinde barındıran çok değerli bir mücadeledir. Bizden önceki arkadaşlarımızın fedakârlığı ve emekleriyle bugünlere getirdikleri bu onurlu görevi, onlara layık bir şekilde, bizler de hak ettiği yerlere getirmek için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tamda buradan hareketle bu bir temenni değil üyelerimizden aldığımız moral ve destekle hayati bir zorunluluktur, bir görevdir.

                Bilindiği üzere AKP Hükümeti iktidara geldiği 2002’den beri tüm kurumlarda olduğu gibi Sağlık ve Sosyal Hizmetler alanlarında da kadrolaşma yaratmış ve bu kadrolaşma halen devam etmektedir. İlimizde maalesef bu kadrolaşmadan olabildiğince nasibini almakta ve son dönemlerde kadrolaşma giderek hız kazanmaktadır. Bu konudaki tüm çağrılarımıza ve uyarılarımıza rağmen AKP’nin yereldeki yandaş sendika (sağlık-sen) yöneticileri ve kurum amirleri üzerinden yürüttüğü kadrolaşma ve torpil ile SES üyeleri üzerinde uyguladığı ayrımcılık, mobbing, baskı ve yıldırma politikaları devam etmektedir. Özellikle yandaş sendika (sağlık-sen) yöneticileri, kurumlarda idarecilerle işbirliği içerisine girerek sağlık emekçileri üzerinde baskılar uygulamakta yeni başlayan aday memurlara baskı uygulayarak yandaş sendikaya üye olmaları durumunda yerlerinin değiştirileceği, yoksa sıkıntı yaşayacakları konusunda tehditler savrulmaktadır. Hatta yandaş sendika yöneticileri personele kendi sendikalarına üye olmaları durumunda ise mevki, makam, koltuk, idarecilik gibi sendikacılıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan ve aynı zamanda etik olmayan vaatlerde bulunmaktadırlar. İşyerlerinde ayrımcılık yaratarak sağlık emekçilerini birbirlerine düşürmekteler ve is barışını bozmaktadırlar. Şunu da söylemeden geçemeyeceğiz İlimizdeki sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yüzde 75’i SES üyesi iken kurumları yöneten idarecilerin yüzde 95’inin sağlık-sen’li olması da tesadüf değildir.

 Ancak unuttukları bir şey var Herkes Sussa SES Susmaz… Bizler onurlu bir gelecek yaratma sevdalıları, sizlerin her türlü ayak oyunlarını boşa çıkaracağız, asla yorulmayacağız, nefesimiz sürekli ensenizde olacak, her adımınızı takip edeceğiz, yoksa yediğimiz her lokma aldığımız her nefes bize haramdır. Bizler aldığımız her nefeste sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Kimse şunu unutmasın ki makam ve koltuklar gelip geçicidir, baki kalan toplumda bıraktığınız izlenimlerdir. Bu yaptıklarınızla çokta iyi izlenim bıraktığınız söylenemez. Sendikacılık faaliyetleri bizlerde dahil kimsenin tekelinde değildir, dileyen herkes bu faaliyetlerini özgür bir şekilde gösterebilirler, bu bizim demokrasi ve emek bilincimizin geldiği en üst basamaktır. Tabi ki sendikacılığı bizden daha iyi yapanlara karşı boynumuz kıldan incedir. Mevzubahis olan emekçilerin hakları ise dileğimiz odur ki her sendika faaliyeti bizim bir adım önümüzde olsun. Ancak yukarıda sıraladığımız faaliyetlerin sendikacılıkla uzaktan yakından bir alakası yoktur. Kimsenin işyerlerinde iş barışını bozmasına ve emekçilerin haklarını gasp etmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Herkes şunu çok iyi biliyor ki susmak bizim doğamıza aykırıdır. Mücadelemizde asla bir adım geri atmayacağız, çünkü 750 üyenin her birinin hakları bizim mücadele gerekçemizdir.

2015 yılına girdiğimiz bu günlerde yeni yılın başta yağmur, çamur, soğuk demeden bizleri asla yalnız bırakmayan yaşama gerekçemiz olan değerli halkımıza, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine ve siz kıymetli basın emekçilerine barış, kardeşlik, özgürlük ve mutluluk getirmesi temennisiyle, Emeğin, Sendikal Hak ve Özgürlüklerin Egemen Olduğu Direnç ve Mücadele Dolu Bir Yıl Dileğiyle…

Yaşasın SES, Yaşasın KESK…

Yaşasın Onurlu Mücadelemiz…