Köylüler tarafından yapılan ortak açıklamada şunlar kaydedildi:

Örenönü Tabiat Parkı içinde bulunan köyümüz Milli/Mulu (İsmetinönü Mahallesi) ile Dersim merkez arasında neredeyse 15 yıldır bir taş ocağı işletilmektedir. Dersim’de yaşayanların da bildiği gibi çok uzun yıllar köyümüzün girişi, mezarlığa yakın alan çöp alanı olarak kullanıldı. Köyümüzün ziyareti Mezela Dewres’in simgesi olan taş çalındı.

Ayrıca küçük köyümüzün coğrafi yapısını bozacak yeni planlamalar da yapılmaktadır. Birincisi, köyümüz Milli ile Keyşan ve Kemer köyleri arasında çöp ve atıklarla ilgili bir proje, ikincisi ise Dersim-Erzincan yolunun köyümüzden geçirilmesine yönelik ihalesi yine taş ocağını işleten kişiye verilen projedir.

Dersim şehir merkezinin hemen yanı başında yeşil ormanlarla kaplı dağları olan köyümüz dört bir yandan yıkılmaya çalışılıyor. Köyümüzün artık bu şekilde yıkıma uğratılıp yok edilmesini istemiyoruz.

Müteahhit Erdal Güntaş’ın sahibi olduğu taş ocağına karşı daha önce de birçok platformda mücadele verildi. Ancak ne belediye, ne şehrin milletvekilleri, ne de şehirdeki kurumlar bu konuda yeterince duyarlı olmadı, destek sunmadı. 

Ancak gösterilen tepkiler üzerine taş ocağını işleten Erdal Güntaş, Aralık 2015 tarihinde tüm basına da yansıyan bir açıklama yaparak, “Çevreye zarar vermemek, bir örnek olmak için bu duyarlılığa katılacağım ve Dersim’in doğasının bozulmaması için taş ocağımı 2025 yılına kadar çalıştırma izni ve ruhsatı olmasına rağmen kapatacağım. Bu Türkiye’de ve dünyada bir ilk olacak" dedi. Lakin 5 yıl geçmesine rağmen taş ocağı kapatılmadı.

Şu anda uydudan dahi görülen geniş bir alan çöle çevrildi. Orada artık ne yeşil meşe ağaçları, ne vadi, ne buz gibi su, ne de göğe yükselen dağlar kaldı. Vadideki yeraltı suları kirletildi, yok edildi. Dağlar parçalanarak bitki örtüsü, çiçekler ve şehrin de akciğeri olan ormanların bir kısmı yok edildi. Yaşlılarımız o ormanın bir tek ağacının bile kesilmesini engellemek, ağaçları korumak için yıllarca çaba verdiler.

Milli, Kızılbaş inancının bir parçası olan altı (hatta daha fazla) ziyaretin yer aldığı bir köy. Güntaş'ın işlettiği taş ocağının bir yanında sairimiz Silê Qiz’in ve değerlerimizin mezarının olduğu Mezela Dewres (Derviş'in Mezarı), diğer tarafında ise Vile Jêlê ziyareti yer alıyor. İki ziyaretin arasındaki tüm arazi çöle dönüştürüldü.

Özellikle son yirmi yılda Dersim’de yapılan doğa katliamı ürkütücü boyutlarda. Barajlar, hesler; taş, kum, alçıtaşı vb ocaklar, maden projeleri... Gerek devlet destekli gerek yerel işletmecilerin, sınırsız kâr hırsı, açgözlüce, daha fazla para kazanmak amacıyla yaptığı doğa katliamı, kendi topraklarımızda yaşamı bize zehir ediyor. Talan edilen her toprak parçası, her ağaç ile çocukluğumuz, anılarımız, kültürümüz, toplumsal belleğimiz de yok ediliyor. İnsan doğasından, belleğinden koparsa geriye ne kalır ki! Biz o dağları, taşları öperek büyüdük. Ama o taşlar paramparça ediliyor şimdi. En zor anlarımızda hep doğaya, dağlara sığındık, inandık, ailemizden bir parça gibi yaklaştık.

Ayrıca tüm insanlığı bir anda betondan küçük hücrelerine hapseden koronavirüs de gösterdi ki, doğaya ve canlılarına hoyrat yaklaşımın sonu felakettir. Doğaya zarar verilmeye devam edilirse, gelecek nesillere sadece ölüm ve yıkım bırakılacaktır.

Tüm bunlardan dolayı köyümüzü, suyumuzu, havamızı, bitkilerimizi, canlılarımızı etkileyen ve zarar veren bu taş ocağını istemiyoruz. Biz aşağıda imzası bulunan Milli köylüleri olarak müteahhit Erdal Güntaş’tan bu ocağı kapatmasını talep ediyoruz. Ayrıca belediye, sivil toplum kuruluşlarının, çevrecilerin ve duyarlı insanlarımızın desteğini bekliyoruz. Köyümüzün doğasını bozacak hiçbir projeyi istemiyoruz.