Sendikada düzenlenen açıklamada konuşan KESK Dönem Sözcüsü Özcan Gürtaş, “Hükümet konfederasyonlardan ve sendikalardan toplu sözleşme tekliflerini en geç 24 Temmuz’a kadar teslim etmelerini istemiştir. KESK ve diğer konfederasyon ve sendikalar toplu sözleşme tekliflerini 24 Temmuz’da Devlet Personel Başkanlığı’na vermiştir. 24 Temmuz’dan beri kamuoyu konfederasyonların ve sendikaların toplu sözleşme teklifinin içeriğinden haberdardır. Ancak hükümetin teklifini tam 21 gün sonra, dün öğrenebilmiştir. Oysa özgür, evrensel toplu pazarlık ilkeleri gereği hükümetin teklifini en geç toplu sözleşme görüşmelerinin başladığı 1 Ağustos’ta sunması gerekiyordu. Bunun yerine uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süresi hariç 3 hafta ile sınırlı görüşmelerin iki haftası hükümetin teklifinin beklenmesi ile tüketilmiştir” dedi.

Hükümetin kamu çalışanları ile emekli maaşlarına 2018 yılı için yüzde 3 artı 3, 2019 yılı için yine yüzde 3 artı 3 artış önerdiğini ifade eden Gürtaş, “Kamu İşveren Heyeti teklifi her şeyden önce ciddiyetten yoksun, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisi ile dalga geçen bir tekliftir. Hükümet, açlık sınırının 1.700, yoksulluk sınırının 4.955 TL’ye dayandığı koşullarda aileleri ile birlikte 20 milyonu bulan geniş bir kitleye “sefalete devam” teklifi yapmıştır” diye konuştu.

GÜRTAŞ, “Kamu Emekçilerinin Maaşları 15 Yılda En Az Yüzde 60 Erimiştir”

KESK Dönem Sözcüsü Özcan Gürtaş, kamu çalışanlarının maaşlarının 15 yılda en az yüzde 60 eridiğini belirterek, “Hükümet tarafı, maaşlara zam için yüzde 3+3’lerin yanı sıra, “Eğer altı aylık enflasyon yüzde 3’ün üstüne çıkarsa” aradaki farkı da ödemeyi öneriyor! Böylece Hükümetin aklındaki en yüksek zam teklifinin enflasyon düzeyinde bir zam oluğu anlaşılıyor. Yani Hükümetin aklında, bırakalım önceki yıllardaki kayıpları karşılamayı, kamu emekçisine büyümeden pay vermek gibi bir düşünce yok! Oysa Hükümet, büyümeden söz ederken, dünyada üçüncü en büyük büyüyen ülke olmakla övünmektedir. 2018 ve 2019 için de daha da büyük hedeflerden söz edilmektedir” dedi.

Hükümetin sunduğu teklife kapalı olduklarını dile getiren Gürtaş, “İş güvencemizin KHK rejimleri ile ortadan kalktığı demokrasi ve adaletin sorgulandığı OHAL’in yönetim biçimi haline geldiği böyle bir dönemde TİS sürecinin zaten adaletli yürütülemeyeceği ortadır! Hükümet her zaman olduğu gibi tüm bu olumsuz koşulları fırsatta çevirip emekçilere adeta sefalet vaad ediyor. Konfederasyonumuz en düşük maaş alan kamu emekçisinin maaşının yoksulluk sınırına çekilmesini talep etmiş bu tutarın eş, çocuk, kıra, yakıt yardımı hariç 3 bin 450 TL’ye çıkarılmasını talep etmiştir. Ancak hükümet emekçilerin karşısına bir kez daha sefalet teklifi ile çıkmıştır” şeklinde konuştu.