Fidan dikiminin ardından Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kırmızıçiçek tarafından bir de yazılı açıklama gerçekleştirildi.

“4 Mayıs 1937 de Bakanlar Kurulu kararıyla Dersim ‘de Tedip ve tenkil harekâtı adı altında travmatik etkileri günümüzde dahi önemli ölçüde sürmekte olan büyük bir kırım uygulanmıştır” denilen açıklamada, “Her yıl özellikle 4 Mayıs’ta Dersim kurumlarının Alevi örgütlerinin ve Dersim halkının Türkiye’de ve Avrupa’da kitlesel anmalar yaparak katliamı kınamakta ve katledilen on binlerce Dersimliyi anmaktadırlar. Düzgün babanın Raa hakk, Kızılbaş Alevi inancının en önemli inanç merkezlerinden biri olması ve 1937/38 de aslında hedeflenen amacın Harde Dewreş’i var eden bütün değerleriyle ortadan kaldırıp yok edilmesidir. Dolayısıyla bizlerde bu bilinçle Düzgün baba cemevi olarak katledilen, kefensiz toprağa düşen on binlerce canımızın Anısına onların suyu hürmetine Düzgün babada 200 adet fidan diktik. Günümüzde belgeleri bir bir ortaya çıkmış olan bu Kırım’ın ve İnsanlık suçunun yaşanmasından dönemin bütün yetkilileri sorumludur. ”Tenkil harekâtı” olarak bilinen tam bir insanlık trajedisi olan bir halkın diline, kültürüne, inancına, kimliğine ve toplumsal varlığını ortadan kaldırmaya dönük bir etnik Temizlik harekâtıdır. Dolayısıyla 4 Mayıs 1937 bakanlar kurulu kararı Dersim halkına dönük toplu imha kararıdır. Bu gerek dönemin canlı tanık anlatımları gerek elde bulunan bilgi ve bulgular gerekse Devletin resmi belgelerinde açıkça belirtilmiştir. On binlerce kadın, çocuk, yaşlı, genç insanımız acımasızca katledildi. Geriye kalanlar ise yaşam alanlarından sökülüp zorla sürgün edildi. Sürgün edildikleri kentlerde serpiştirilme usulüyle ikame edildiler. Özellikle kız çocukları başta olmak üzere subay ailelerine ganimet olarak verildi.1937/38 döneminde yaşananlar sonuçları itibariyle insanlığın vicdanında derin bir yara açmıştır. Günümüzde bu yara hala kanamaya devam etmektedir.1937/38 imha harekâtı 4 Mayıs 1937 deki Bakanlar Kurulu kararıyla başlaması nedeniyle 4 Mayıs her yıl Dersim Tertelesi olarak anılmaktadır” ifadelerine yer verildi.

Dersim’in “Dağı, taşı, toprağı, suyu, hayvanıyla kutsal olan ve binlerce jiyar u diyarın bulunduğu Harde Dewreş insan-ı Kamillerin Dewreş lerin yurdu” olduğunun belirtildiği açıklamada, “Özellikle son dönemde 1937/38 de yaşanan katliama dönük belgelerin ortaya çıkması bu insanlık suçunun örtbas edilemeyeceğini ortaya koymuştur. Bundan dolayı gelinen aşamada Devlet yetkilileri dahi en üst merciden dönem dönem bunun büyük bir katliam olduğunu dillendirmiş ve on binlerce insanın vahşice öldürüldüğü gerçeğini gizlemekten çekinmemiş yüksek sesle ifade etmişlerdir. Bu vesileyle Düzgün baba cemevi olarak Dersim Tertelesinde katledilen ve kefensiz toprağa düşen canlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.1937/38 dönemine ait bütün arşivler açılsın. Hesap verilsin, Dersim halkından özür dillenip bu özrün hukuksak gerekleri uluslararası hukuk normları çerçevesinde yerine getirilsin. Katledilen insanların mezar yerleri açıklansın, Dersim ismi iade edilsin. Sürgünler kayıplar ve evlatlık verilen çocukların listeleri açıklansın. Dilimize, kültürümüze, inancımıza, Doğamıza, Kimliğimize dönük saldırılar baskı ve yasaklar son bulsun” denildi.

e53d3894-c2f8-4397-b179-1ebe6b2dd921.jpg11546d38-7228-4c45-a0a8-13fa34636abd.jpg61deb1b6-2a96-49e5-9841-069ef40c17ee.jpg