Tut elini diğer elinle, ayağa kalk genç kardeşim. Sen, sadece ve sadece sana aitsin, kendini doğru keşfet ve bak göreceksin sende ne cevherler saklı onu farket. Anne, baba, kardeşlerinle, yuvanda bir beraber ol, güçlen gücüne güç kat. Bırak yılgınlığı,  hayata küsmeyi, yeniden doğmuş gibi yaşama sımsıkı sarıl ve düşün, düşün, düşün, hayal kur, büyük umutlarla geleceğe doğru yola çık. Bir mum ışığı kadar sönük kalma, Güneş kadar aydınlık saç çevrene ki çaresizlik uykusuna dalanları da aydınlığınla uyandırasın.

Uzat elini, başka ellerle buluşsun, ellerin ve yüreğin.  Uyanış ve sevgi,  bir tohum olsun,  umutlar tarlası filizlensin,  sonsuzluğa doğru yeşererek büyüdükçe büyüsün. İşte yeniden doğuş bu der, hazzına doyamazsın, kendinle gurur duyar hale gelirsin.

Gelinen bu noktada, başta sistem olmak üzere, arkadaşının, ailenin, hatta ve hatta eğitim ve öğretim sisteminin ve de bazen bazı öğretmenlerin,  daha da öteye gidersek sessiz kalan bizlerin payı vardır. Geçmişten, günümüze, siz gençleri, çıkarlarına alet etmek için siyasal alanda,  kirli ve karanlık ekonomik ilişkileri alanında kullananlar oldu,  bundan sonra da olacaklar.  Aklınızı kiraya vermeden; düşünecek olursanız ve düşünerek karar verirseniz; omuzlarınızı basamak yaparak, birilerinin şu veya bu biçimde yükselmesine, sizleri sürekli sömürmesine, asla izin vermezsiniz.

Gençler; okuyun, okuyun, okuyun. Kapitalizm, sistemini sürdürerek ayakta tutmak ve daha kolay sömürü yapmak için dün ve bu gün gençleri, okumaktan ve düşünmekten alı koyup onları uyuşturucu bağımlısı yaparak ağlarının içinde tuttu.  Günümüzde, bununla yetinmeyip çağımızın gelişmiş teknolojisini, hem pazarlayıp satmak ve hem de onun esiri yapmak için sizleri ağları içine alarak kullanmakta ve tabir yerinde ise uyuşturmaktadır.  Cep telefonları ve bilgisayarın çeşitli versiyonlarına bağımlı hale getirerek dünya ile iletişimlerini kullanma fırsatı yanında ona mahkûm ederek düşünmenizden alı koyarak, esrar eroin vb. den sonra yeni bir bağımlılık ağı içine almayı da başarmıştır.

Şunu bilin ki,  teknolojinin bu gün ulaştığı seviye,  onu icat eden ve üreten, düşünen genç beyinler yani Mühendislerdir. Sizlerde her biriniz bir Mühendis olup yeni yeni icatları başarabilirsiniz. O halde gereksiz yere, tüm zamanınızı feda ederek, internet ve cep’in esiri olmadan, ondan sadece faydalanmalısınız.

                Canlarımız;  Hayatı ve ömrü bu günden ibaret sanmayın. Sıcak yuvalar, eş ve çocuklarla daha güzel ve daha anlamlıdır.  Hele,  hele insanlığın neslini devam ettirmesi için geleceği olan tohum, yani torunlar çok tatlıdır.

Sevdiğimiz ama hoyratça kullandığımız, çocuklarımız ve torunlar kadar sevmemiz gereken gezegenimizi de,  korumalıyız. Yaşayacak ve yaşanacak Dünyamız yoksa yaşamın anlamı da olmaz.

Çeşitli sosyal nedenlerle, mağdur olan bu coğrafyanın ve Dersim’in güzel ve akıllı çocukları bundan sonra kendinizi feda ve heba etmeyin. Kendi aklınızla bin yaşayın.

Katre olun, genişledikçe genişleyin,  Bu Kentin sınırlarını aşın, Ülkemize sığmayıp tüm Dünya ya mal olun.  Bir Koreli,  bir Japon, bir Çinli yada bir Amerikalı,  inanın ki sizin kadar akıllı ve cesur değildir.

Bizden geçti, geleceğiniz, sizlerin ellerinizdedir. Bu yazdıklarımdan sonra sevmeyenlerim daha da artacaktır, umrumda değil, yeter ki sizler, El Ele tutuşarak, birleşin, güçlenin, okuyun, siz sizi yönetin,

 ELİ ÖPÜLESİ GENÇLER OLUN !

HIZIR YAR VE YARENİNİZ OLSUN.

Hıdır MERCAN