Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak'ta meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından Merkez, Mazgirt ve Pertek ilçelerine bağlı köylerde bin 500’e yakın yapıda hasar sonucu evlerin yıkılmasına karşın Emek Partisi il binasında bir rapor hazırlayarak basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada konuşan EMEP il başkanı Ergin Tekin “Neredeyse üzerinden bir yıl geçmiş olan Sivrice depremin ardından bir süredir köylerde başlatılan yıkım faaliyetleri ve evlerin zorla boşalttırılması vatandaşları ciddi derecede sıkıntıya sokmuş durumdadır” dedi

Depremin bir gerçeklik olduğunun altının çizen Tekin, “Daha öncede birçok şehirde depremler meydana geldi. Ölümler yaşandı, evler yıkıldı, insanlar sakat kaldı! Ancak ne daha önce ne Elazığ’da ne İzmir’de çürük yapılar inşa edenler de bu yapılara ruhsat verenler de cezalandırıldı. Depremin bir gerçeklik olduğunun farkındayız. Ancak, depreme dayanıklı yapılar inşa etmenin de deprem sonrası neler yapılması gerektiğinin de farkındayız!” diye konuştu. 

BÜTÜN ÇÖZÜM VATANDAŞLARIN SIRTINA YÜKLENMİŞTİR

EMEP heyetinin yaptığı saha çalışmasındaki gözlemleri Tekin şu şekilde sıraladı:

1-            İlimizde kış aylarının çetin geçtiği herkesçe bilinmektedir. Ağır hasarlı yapıların yıkılmasına kışın başlanması, vatandaşlarımızı da bizi de tedirgin etmektedir. Bir keşmekeşlik hakimdir ve yetkililer sorunların bütün çözümünü vatandaşların sırtına yüklemiş durumdadır.

2-            Hasar tespitlerinin oldukça yüzeysel yapıldığını gözlemledik. Ağır hasar verilecek çokça yere hafif hasar verildiği yurttaşlardan bilgi olarak tarafımıza iletildi ve incelediğimiz kimi yapılarda da buna tanık olduk.

3-            Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız iki kat daha düşüncelidir! Hayvanların bu soğukta nerede kalacağı meçhuldür. Çadırlar kurulacak dense de bu durum hala muallaktadır. Bu durumun derhal açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. 

4-            Konteynırlar gelişi güzel yerleştirilmiş, alt yapı sorunları çözülmemiştir. Vatandaşlarımızın, çetin geçen kış aylarında nasıl yaşayacağı kaygı vericidir.

5-            Evlerinin hızlıca boşaltılması istenen yurttaşlarımıza eşyalarını nereye bırakacaklarına dair yer gösterilmemiş, sorunun çözümü tamamen halkımızın sırtına yıkılmıştır. Yer bulamayan yurttaşlarımızın konteynıra sığmayan eşyaları çürümeye mahkûm bırakılmış zaten başkaca maddi zorlukları da olan yurttaşlarımıza ayrıca ev eşyasının maddi külfeti de yıkılmıştır.

6-            Süreç başından beridir şeffaf değildir. Yetkililer aldıkları hiçbir kararda vatandaşlara danışmamıştır. Bundan sonra ne olacağı da meçhuldür, kulaktan dolma bilgilerle vatandaşlar hareket etmektedir.

BU ZAMANA KALMASININSORUMLULUĞU KİMDEDİR

Tekin yıkım için kışın beklenmiş olmasının vatandaşlara ikini bir kış yaşatıldığını ifade ederek şu soruları sordu:

1-            Yıkım için neden kış ayı beklenmiş daha önce gerekli çalışmalar yapılmamıştır? Aradan geçen yaklaşık 11 aylık zaman diliminde vatandaşların bütün sorunları çözülecekken bu zamana kalmasının sorumluluğu kimdedir? Kışın bu soğuğunda insanlara ‘ikinci bir deprem’ neden yaşatılmıştır?

2-            Yıkım işi oldubittiye getirilmiştir. Yurttaşlarımız Nisan sonuna kadar süre istemişlerse de ‘bakanlığın emri var büyük bir deprem bekliyoruz bu sorumluluğu alamayız’ demiştir yetkililer. Şu 11 aylık süre içerisinde bir deprem olsaydı sorumluluk kime ait olacaktı?

3-            Evleri yıkılacak yurttaşlarımıza yapılacak yeni evlerin 90 metrekare olacağı ve yurttaşların 20 yıl süre içinde verilecek krediyi ödemeleri istenmektedir. Bahsi geçen miktar (180 bin TL) doğru mudur? Doğru ise bu miktara 90 metrekare ve prefabrik ev yapılması ne kadar akıllıcadır?

4-            Yıkımların yapıldığı ve yapılacağı alanlarda ki yurttaşlarımızın 90 metrekarelik evlerde yaşayamayacağı bu bölgedeki herkesçe bilinmektedir. Bu karar kime sorularak alınmıştır?

5-            Yıkımdan sonra yapılacak evler hangi şirket tarafından yapılacaktır?

MAĞDURİYETLER GİDERİLMEK ÜZERE BÜTÜN ÖNLEMLER ALINMALIDIR.

EMEP heyeti adına konuşan il başkanı Tekin “Bu süreçte halkımızı, el ele vererek, kenetlenerek dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz. Unutmamalıyız ki zorlukları aşmanın yolu güçlü birlikteliğimizden geçmektedir!” diyerek çözüm önerilerini de şu sözlerle ifade etti:

●             Yetkililer bugüne kadar yıkımı yapılmış alanlarda ki yurttaşlarımızın bütün ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Evleri yıkılan ve şehre taşınmak zorunda olanlara konutları yapılıncaya kadar ücretsiz kalabilecekleri evler sağlanmalı veya kira bedelleri ödenmelidir. Konteynırda kalmak zorunda olan yurttaşlarımız için ise konteynırlar yaşanılabilir hale dönüştürülmelidir. Konteynırların çok küçük olduğu gerçeğini göz ardı etmeden yurttaşlarımızın konteynıra sığmayan eşyaları için depolar ayarlanmalı, başta elektrik olmak üzere hiçbir yurttaştan evler yapılıncaya kadar faturalar için ücret talep edilmemelidir. 

●             Hayvanlar için hızlıca hayvanların kalabileceği alanlar yaratılmalıdır.

●             Konteynırların alt yapı sorunları derhal çözülmeli, halkımızın temiz, kullanılabilir suya erişimi hemen sağlanmalıdır.

●             Pandeminin yayılma hızının arttığı bu dönemde sahada yaptığımız çalışmalardan da görülmüştür ki hiçbir önlem alınmadan bulaşı riski daha da artmaktadır. Bu konuda da yetkililer bahsi geçen alanlarda derhal sorumluluklarını yerine getirmeli. Bütün yurttaşlarımıza ücretsiz test yapılmalıdır.

●             Konteynırlarda kalacaklar için elektrik kesintisi ciddi bir sorun olarak görülmektedir. Bu konuda gerekli alt yapı çalışmaları sağlanmalı, gerekirse yedek jeneratörler konteynır bölgelerine yerleştirilmelidir.

●             Daha önce de tecrübeyle sabit olunmuş çokça veriden hareketle, konutların yapımı halkımızın denetimine açık olmalıdır. Yurttaşlarımızın yaşayabileceği büyüklükte evlerin yapımı için destekler verilmeli, verilen desteğin yetmeyeceği durumda da faizsiz kredi verilmelidir.

●             Evleri yıkılan, konteynırda kalmak zorunda olan yurttaşlarımızdan, canlı dersleri olan bütün çocuklu ailelere ücretsiz internet desteği sağlanmalı, bunun için gerekli alt yapı derhal oluşturulmalıdır.

●             Yıkım kararı verilen yapıların büyük kısmı ortak mülkiyetlidir. Ortak mülkiyetli yapılarda 30 yılı aşkındır kalan ailelerin olduğunu ancak mülkiyet bir başkasına ait olduğu için yıllardır burada kalan ailelere konteynır verilmediğini ve ‘başınızın çaresine bakın’ denildiğini gözlemledik. Bu tür paylı mülkiyetli yerlerde kalan yurttaşlarımız tespit edilmeli ve yurttaşların mağdur edilmemeleri için gerekli işlemler hızlıca yapılmalıdır.

●             Ağır hasarlı evleri yıkarak sorumluluğun bu tarafını üzerinden atan yetkililer, konutların teslim edilmesine kadar, mağdur olan halkımızın mağduriyetini gidermek üzere bütün önlemleri almalıdır.

●             Bu uygulama geciktirilmiş ve zamansız yapılmıştır. Depremden bugüne kadar adım atmayan, halkımızı zor durumda bırakan bütün yetkililer hakkında derhal gerekli yasal işlemler başlatılmalıdır.

●             Sürece dair bütün gelişmelerden yurttaşlarımız haberdar olmalı, bütün kararlar halka sorularak alınmalıdır.