Milyonlarca işçi ve emekçiyi doğrudan ilgilendiren 2021 yılı asgari ücreti pandemi ve ekonomik kriz koşullarında belirlenecek. İşçi, patron ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021’de uygulanacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını bugün yapacak.

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri toplantı öncesi Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan KESK dönem sözcüsü ve Tüm Bel Sen Şube Başkanı Mazlum Doğan, “Asgari ücret, taban ücret olarak en düşük memur maaşı seviyesine yükseltilmelidir” dedi.

EKONOMİK KRİZ ŞİDDETLENDİ

Pandemi ve pandemiyle birlikte daha da şiddetlenen ekonomik krizin çarklar dönecek ısrarı nedeniyle her gün daha da ağırlaşarak işçi sınıfı, emekçiler ve yoksul halk kitlelerinin üzerine bir kâbus gibi çöktüğünü söyleyen Doğan, “Ekonomik krizin yükü işçi, işsiz, yoksul köylü, küçük esnaf, emekli kısacası tüm halkın omuzuna yüklenmiştir” diye konuştu. 

HAYAT PAHALILIĞI KATLANDI

Bu kriz döneminde işten atmaların yaygınlaştığını, işsizliğin çığ gibi büyüdüğünü, hayat pahalılığının katlandığını aktaran Doğan “Emekçiler bu dönemde ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği, zorunlu izne çıkarmayla fiilen 1100-1700 TL düzeyine düşen ücretlerle hayatta kalmaya çalışıyor. Emekçilerin bu duruma düşmesinin sorumlusu siyasi iktidardır. Ne var ki “eve ekmek götüremiyorum” diyen esnafa ‘abartma al bir keyif çayı iç’; ‘ne iş olsa yaparım’ diyen işsizin feryadına ‘işsizlik yok, mesele mesleksizlik, mesele iş beğenmezliktir’ diye cevap verildiği günlerden geçiyoruz” şeklinde konuştu.

KISTAS AÇLIK SINIRI OLARAK ALINMAMALI

TÜİK rakamlarının gerçeklerle örtüşmediğinin ayyuka çıktığını söyleyen Doğan “Asgari ücret; kıstasın açlık sınırı olarak alınmadığı, hak kayıplarını karşılayacak, insanca yaşanabilecek bir düzeyde olmalıdır” diyerek yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“*İşten atmalar gerçekten yasaklanmalı ve ücretsiz izinler durdurulmalıdır. Tüm emekçilere, iş güvencesi sağlanmalıdır.

*Asgari ücret, taban ücret olarak en düşük memur maaşı seviyesine yükseltilmelidir. Aynı zamanda asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.

*Artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında eriyen tüm ücretler iyileştirilmeli ve maaşlara ek zam yapılmalıdır.

*Temel tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı ve fiyatlar dondurulmalıdır.

*Ağırlaşan ve kötüleşen çalışma koşulları nedeniyle her geçen gün hızla artan iş cinayetlerine ve iş kazalarına karşı, işçi sağlığı iş güvenliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.

*Herhangi bir gelir ve ücret kaybına izin verilmeden çalışma saatleri düşürülmelidir.

*Vergi tabana değil tavana yayılmalı ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.

*Grev hakkının yasaklanması yönündeki her türlü uygulamaya son verilmeli ve emeğin hakkını koruyabilmesi için sendikalaşmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

*“Yap işlet devret” modeliyle yaptırılan ve kamudan sürekli patronlara kaynak aktarılan sözleşmeler iptal edilmeli ve Varlık Fonu lağvedilmelidir.”

TALEPLERİ KAZANMANIN YOLUNUN MÜCADELEDEN GEÇİYOR

Talepleri kazanmanın yolunun mücadeleden geçtiğini belirten Doğan “Başta sendikalar, meslek örgütleri olmak üzere siyasi partiler, emek ve demokrasi güçleri olarak haklarımızı ve taleplerimizi kazanmanın, özgürlük alanlarını genişletmenin, iktidarın baskı ve sömürü politikalarını geriletmenin yolu birlikte hareket etmekten ve ortak mücadeleden geçmektedir” ifadelerini kullandı.