Futbolla tanışıklığım, çocukluğumuzda kale direkleri olmayan sıradan taşları karşılıklı yere koyduğumuz boş arsalarda ya da okulların bahçesinde toprak zeminde yaptığımız mahalle maçları ile geçti. Hatta bizim mahalle takımızın ismi de Kurtuluş Spor’du. Ezeli rakibimiz ise Dağ Mahallesi’nden Akın Spor’du.
Bir ara takım arkadaşlarımız Ali ve Atilla Kaynak kardeşlerin evinin arkasında derme çatma yaptığımız bir sözde kulüp binamız bile olmuştu. O yıllarda maçlarımız genelde Cumartesi ve Pazar günleri olurdu. Ama aksine rahmetli babam da o hafta sonlarına illaki evde bir tadilat ya da tamirat işi çıkartır maça gidememe durumum da bazen olurdu. O yüzden hafta sonu babam iş çıkarmasın diye dua ederdim.
Daha önce yazmıştım, okuyanlar hatırlar yazın hep köyde olurdum. Bu arada yazın köye giderken plastik top hep yanımda olurdu, köye götürmemezlik olamazdı. Bahsettiğim okulların açık olduğu zaman süresinde ders ve okul dışında yaptığımız futbol faaliyetidir. Pele’nin meşhur olduğu yıllar. Tek kanallı siyah beyaz TV’de Pepsi in reklamında Pele kolayı içtikten sonra topa girişi ve rakiplerini öyle bir çalımlıyor ki reklamın etkisiyle ben de Dersim’de çarsıya gittiğimde kütüphanenin karşısında bulunan Özkan Pastanesi’nden Pepsi Cola alıp içiyorum ve dolayısı ile kendimi Pele gibi hissediyorum. (reklamının çocuklar üzerindeki etkisine dikkat kendimden biliyorum) sonra ha bu arada Galatasaray’da Metin Kurt fırtınası esiyor kornerden gol atmak çizgiden top taşımak en büyük yeteneği.
Aradan zaman geçti. İstanbul’a gelmişim. Muhasebeci Mustafa Rıfkı Yücel üstadımın yanında Kadıköy’de Kırtasiyeci Sokak’ta işe girmişim. Sene 09.11.1988’de Galatasaray'ın Neuchatel Xemax takımı ile üç sıfır yenildiği maçın rövanşı İstanbul Ali Samiyen stadında oynanıyor. İşyerimizin olduğu hanın en üs katında Ali Rıza Büyükbaş abinin işyerinde maçı izliyoruz. Spiker İlker Yasin maçı öyle bir anlatıyor ki kalpten gitmemek elde değil. Bu arada Galatasaray atak üstüne atak yapıyor ve o ataklar 5-0’lık skorla Galatasaray'ın galibiyetiyle bitiyor ve Galatasaray o maç ile Türkiye futbol tarihine adını altın harflerle yazdırıyor. İşte o maçın kahramanlarından Erhan Önal Hakkın rahmetine kavuştu. Böylelikle anılarımızdan bir yıldız daha kaydı. Bize yaşattığın o güzel duygular için çok teşekkür ederim. Mekanın cennet olsun diyorum. Futbol bir tutkudan önce centilmenliğin ve kardeşliğin vesilesi olsun diyorum.
