Dersim’de halk toplantısı yapan Emek ve Özgürlük İttifakı, ülkenin içindeki bulunduğu karanlık duruma dikkat çekti. Toplantıda yapılan konuşmalarda, karanlık karşısında halkla birlikte mücadele vurgusu yapılırken, başörtüsü üzerinden yapılan anayasa tartışmaları karşısında Meclisteki muhalefete hayır oyu verme çağrısı yapıldı. Toplantıda laiklik vurgusu da öne çıktı. Paris'te gerçekleşen silahlı saldırı da kınandı.

Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonundan (SMF) oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı, emek ve halk buluşmalarını sürdürüyor. İttifak Dersim’de halk toplantısı yaptı. Belediye Konferans salonunda yapılan toplantıya Dersimliler ilgi gösterdi. Halk buluşmasına EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP Milletvekili Sezai Temelli, SMF Dönem Sözcüsü Milletvekili Dilşat Canbaz, TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca, TİP PM Üyesi Bilge Seçkin Çetinkaya da katıldı.

"EKMEĞİMİZİ ÇALDILAR O MASADA"

Toplantıda ilk olarak EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz konuştu. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda belirlenen ücreti hatırlatan Akdeniz “açlık ücreti” nitelemesi yaparak “2021 yılında bir asgari ücretli, bir ay boyunca 1883 ekmek alabiliyordu. Şimdi kaç tane alabiliyor? 1770 tane. Asgari ücretlinin 183 tane ekmeği eksilmiş. Ekmeğimizi çaldılar o masada” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in katıldığı canlı yayında asgari ücret görüşmeleri sırasında işçi sendikaları başkanlarının kendisine, ‘8 bin liranın çok üzerine çıkmayın’ sözlerini hatırlatan Akdeniz “Bu alçaklıktır. O masada ki herkese söylüyoruz, açıklamazsanız namertsiniz” diye konuştu. İşçi ücretleri arttıkça zamlar artar söylemlerine de değinen Akdeniz “Zamlar artmaz, tarım girdileri yüzde 150’ler, yüzde 200’ler civarında. İşte zamların sebebi bu. Zamların sebebi yüksek enflasyondan geliyor.

"BÜTÜN OKULLARDA ÜCRETSİZ YEMEK DAĞITILSIN"

AKP’li yıllarda 200 bin işçinin grevinin yasaklandığını söyleyen Akdeniz, Kocaeli’de Metal işçilerinin grev yasaklarına rağmen fiile greve devam ettiğini belirterek yürünecek yolun da bu yol olduğunu söyledi. Ekmek ve Gül’ün başlattığı “Bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek” kampanyasına da değinerek “Aylardır kadınlar bu kampanyayı yürütüyor. Mecliste soru önergeleriyle, toplanan yüz binlerce imza ile sokakta yürütülen mücadele ile “Anaokulunda ücretsiz yemek hakkını kazandık. Ama bu yetmez bunu bütün okullarda, bütün yurtlarda, çocuklarımızın ücretsiz yemek hakkı mücadelesini devam ettireceğiz. Düzen muhalefeti ile aramızdaki fark budur” diye konuştu.

"HAK VERİLMEZ ALINIR"

Millet İttifakı tarafından dillendirilen ‘Seçimi bekleyin’ ‘Her şey güzel olacak’ sözlerine atıfta bulunan Akdeniz “Onlar diyor ki aman provokasyona gelmeyin, sokağa çıkmayın. Ama hak verilmez alınır. İşte Bekaert işçisi de, kadınlar da bunu gösteriyor. Bu yoldan yürüyeceğiz düzen muhalefetine prim vermeyeceğiz” diye konuştu.  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen siyasi yasak ve ceza, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü’ye polisin tokat attığını da hatırlatan Akdeniz, bütün muhalefete çağrıda bulunarak, “Eğer bu ülkeden hep birlikte çıkacaksak Ferhat Encü’ye atılan o tokat karşısında tereddütsüz siz de gelip orada duracaksınız. Roboskî Katliamı’nın yıl dönümünde biz orada olacağız, siz de olacaksınız. DBP’li başkanlara operasyon yapıldığında yanında olacaksınız” dedi.

"UTANÇ MÜZESİNDE BU ÜLKENİN TARİHİYLE YÜZLEŞİLECEK"

İstanbul’da ki Alevi çalıştayına dair de konuşan Akdeniz “Sözümüz şudur, devlet camilerden elini çekmelidir. Cemevlerine hiç sokmamalıdır. Din ve devlet işleri birbirinden ayrılmalı ve gerçek anlamda bir laiklik tesis edilmelidir. Çok acı günleri yaşadık, Dersim Katliamı, Maraş Katliamı. Dersim’e de Maraş’a da utanç müzesi yapacağız ve ilkokul çocukları o utanç müzesinde bu ülkenin tarihiyle yüzleşecek”  şeklinde konuştu.

"AMASIZ VE FAKATSIZ HAYIR"

Anayasa değişikliği adı altında getirilen referandum teklifine dair de konuşan Akdeniz “Amasız ve fakatsız olarak bu ülkenin başörtüsü sorunu kalmadı.  Değerler eğitimi adı altında aileye, kadına, yaşam biçimine fetvalarla toplumsal mühendislik yapılmasına izin vermeyiz. Bu onun Anayasa girişimidir. Millet İttifakından gelen bu iş referanduma giderse Tayyip Erdoğan rejimi güçlenerek çıkar. Biz Mecliste evet verelim oyunu, tuzağa düşmektir. Buna asla izin vermemeliyiz” ifadelerine yer verdi.

“BİZİ YOK SAYANLARLA ASLA YAN YANA OLMAYIZ”

Yeni yılda aynı sorunlar içinde boğulmak istemediklerini söyleyen HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, “Bu yüzyılın bize verdiği karanlığa Emek ve Özgürlük İttifakı ile son vereceğiz. Sermaye düzeniyle, bu yoksulluğu yönetebileceklerini düşünüyorlar. İçinde bulunduğumuz yüzyıl, Dersim’den Zilan’a, oradan da Paris’e uzanan bir katliamlar yüzyılıdır. Bu yüzyılı değiştirmek başka bir yönetimle, demokratik bir cumhuriyetle mümkün olacaktır. Türkiye gerçek anlamda demokratikleşene kadar, bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Kayyımcı zihniyete başa çıkmanın en iyi yolu da birlikte mücadeleden geçecektir. Bugün Rojava, Başur ve Paris’te bu katliamlar yaşanıyorsa, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmemesinden kaynaklanıyor. Bizi görmeyen ve yok sayanlarla asla yan yana olmayız” dedi.

“BU YÜZYIL KATLİAMLAR YÜZYILIDIR”

Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkez’ine yönelik yapılan saldırıda katledilenleri anarak sözlerine başlayan SMF Dönem Sözcüsü Dilşat Cambaz ise, “Bu yüzyıl aslında katliamlar yüzyılıdır. Hayata geçirmek istediğimiz şey işçi sınıfı ve kadınlarla yan yana olmaktır. Kadınların katledilmediği, öldürülmediği, tecavüze uğramadığı bir ülke bir için mücadele edeceğiz. Zorlu bir süreçten geçiyoruz ve bu zorlu süreçlerden geçebilecek bir gücümüz var. Bu gücü Sakine Cansızlardan, İbrahim Kaypakkayalardan, Mahir Çayanlardan, Deniz Gezmişlerden ve cezaevindeki siyasi tutuklulardan alıyoruz. Seçimden sonra da mücadelenin bizim için önemli olacağını da bir kez daha söylüyoruz, gücümüzü büyütebiliriz” diye belirtti.

“SOYGUN DÜZENİNİ SONLANDIRACAĞIZ”

Sansür Yasası,  gazetecilere yönelik operasyonlar, DBP’ye yönelik saldırılar, ev baskınları, Ferhat Encü’ye atılan tokat ve beraberinde gelişenlerin tesadüf olmadığını belirten TÖP Dönem Sözcüsü Perihan Koca, “Bu saldırılar, halka açılmış bir savaşın göstergesidir. İşçilere ve emekçilere savaş açılmış, Aleviler inançlarını yaşayamıyor, Kürtlere her türlü ölüm reva görülüyor. Açıklanan asgari ücrette, halk inim inim inlerken onlar saltanatlarını sürüyor. Bu saray ittifakı, çetelerin faşistlerin ittifakıdır. Emek ve Özgürlük İttifakı’nı onlara teslim etmeyeceğiz. İttifak, işçiler, kadınlar, Aleviler ve Kürtlerin ittifakıdır. Soygun düzenini sonlandıracağız, onurlu bir barışı, kadınların onurlu bir düzen içerisinde olacağını söylüyoruz bu suç düzeninden ancak bu şekilde kurtulabiliriz” diye ifade etti.

“KÜRTLERE VE ALEVİLERE BORCUMUZ VAR”

Açlıkla sınandıkları bir çağda yaşadıklarını dile getiren Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclis üyesi Bilge Seçkin, “Şov şeklinde asgari ücret sundular, kayıt dışı çalışıyor çoğumuz. Türkiye’de 5 çocuktan biri aç tarım desen şirketlerin insafına bırakılmış. Çocuklar tecavüze uğruyor, tacize maruz bırakılıyor. Erzurum’da çocukları tecavüz ediyorlar ve ‘biz bunu yaparız yapmaya da devam ederiz’ diyorlar. Nerede bu ülkedeki kadın katilleri? Kadın katillerini kınayanları, mahkemeye çağırıyorlar. Kürtlere, Alevilere borcumuz var. Bundan sonra, ütopya dedikleri her şey olacak ve tüm siyasi tutsaklar serbest olacak” diye konuştu.