<p style="text-align:justify"><span style="color:#ff0000;"><strong>HALK NEFES ALAMAYACAK HALE GETİRİLDİ</strong></span></p> <p style="text-align:justify">Son on yılda bölge ülkelerindeki iç savaşların, ülkede ki muhafazakâr politikaların yükselişe geçmesi, Kürt illerinde artan çatışmalar ve ekonomik krizle birlikte şiddettin katbekat yükseldiğine vurgu yapılan açıklamada “Halk nefes alamayacak hale getirildi. Buna bağlı olarak kadın cinayetleri, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel suçlar da ülke gündeminin her zaman ilk sıralarında yerini aldı.” denildi. </p> <p style="text-align:justify"><span style="color:#ff0000;"><strong>İKTİDARIN KADIN POLİTİKASINI ORTAYA KOYUYOR</strong></span></p> <p style="text-align:justify">Son 20 yıldaki kadın cinayetlerinin çetelesinin, çocuk istismarcılarını affetme girişimlerinin, nafaka hakkına ve kadınların neredeyse tüm medeni haklarına saldırılmasının iktidarın, kadın politikasını ayan beyan ortaya koyduğunun belirtildiği açıklamada “Bizler İstanbul Sözleşmesi’nin, kendi dönemsel siyaseti gereği tek sözüyle yok sayanların sayesinde değil; kadınların sokaklarda, fabrikalarda, iş yerlerinde, kampüslerde, bulundukları her yerde verdiği şiddetsiz ve eşit yaşam mücadelesi ile kazanıldığını hatırlatıyoruz.” denildi.</p> <p style="text-align:justify"><span style="color:#ff0000;"><strong>TEK ADAMIN İKİ DUDAĞININ ARASINDAN ÇIKAN BİR SÖZE BAĞLI DEĞİLDİR</strong></span></p> <p style="text-align:justify">Ne İstanbul Sözleşmesi gibi kadınlar için yaşamsal önemdeki bir sözleşmenin tarafı olmanın ne de sözleşmeden çekilme kararı vermenin tek adamın iki dudağının arasından çıkan bir söze bağlı olmadığının belirtildiği açıklamada “Kadınların yaşamlarına ilişkin böylesi önemli bir kararın, iktidarın kirli ittifak ilişkilerine kurban edilmesini kabul etmiyoruz.” diye belirtildi. </p> <p style="text-align:justify"><span style="color:#ff0000;"><strong>BİR ARADA OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ</strong></span></p> <p style="text-align:justify">“Eşitlik içinde ve şiddetsiz bir yaşam kurma gücünü ellerinde taşıyan tüm kadınları, sözleşmeyi ve mücadeleyle kazanılmış tüm haklarımızı korumak için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Haklarımızdan, hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!” denilen açıklamada “Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği olarak tüm Dersimli kadınları 1 Temmuz günü saat 17:30’da Seyit Rıza Meydanında Dersim Kadın Platformu’nun tüm bileşenleri ile bir arada “Sözleşme bizimdir, vazgeçmiyoruz!” demek için bir arada olmaya çağırıyoruz.” çağrısında bulunuldu. </p> <p style="text-align:justify"><span style="color:#ff0000;"><strong>YENİGÜN KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ’NİN TALEPLERİ</strong></span></p> <p style="text-align:justify">Derneğin açıklamasında “Bizler de 1 Temmuz’da şu taleplerle meydanda olacağız” denilerek talepler sıralandı:</p> <p style="text-align:justify">“Cinsiyet eşitliği ve kimseye cinsiyeti, cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağı tartışmasız bir biçimde kabul edilsin. Hayatın her alanında kadınların eşit temsilini sağlamak, eşitliği hayata geçirmek için somut adımlar atılsın. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için Kadın Bakanlığı kurulsun. </p> <p style="text-align:justify">Nafaka hakkına, boşanma süreçlerinin zorlaştırılmasına ve arabuluculuk uygulamasına, çocuk yaşta evliliklere af getirilmesine; kısacası kadınların ve çocukların kazanılmış haklarına yönelik tüm tartışmalara son verilsin. 6284 Sayılı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın uygulanmasındaki eksiklikler giderilsin, kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı açıklansın. Boşanma süreçlerinde de istihdam, barınma ve eğitim olanakları sağlansın. Kadınları şiddete karşı güçlendirecek politikalar hayata geçirilsin. Cezasızlığın ortadan kaldırılması için İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansın. </p> <p style="text-align:justify">Kadınların 7/24 ulaşabileceği, farklı dillerde hizmet veren, ücretsiz, sadece kadına yönelik şiddet alanında çalışan ayrı bir Alo Şiddet Hattı kurulsun; kadın danışma merkezleri ve yeterli sayıda sığınak açılsın. </p> <p style="text-align:justify">Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle ilgili bağımsız bir veri toplama yöntemi geliştirilsin ve kamuoyuna düzenli olarak bu veriler açıklansın. </p> <p style="text-align:justify">Kürtaj gibi temel sağlık hizmetlerine güvenli, zamanında ve ücretsiz erişim için gerekli adımlar atılsın.</p> <p style="text-align:justify">Cinsel şiddetle mücadele koordinasyon ve kriz merkezleri kurulsun. Dijital şiddet ve ısrarlı takip yasalarda tanımlansın ve cezası belirlensin.</p> <p style="text-align:justify">Özellikle kız çocuklarını örgün eğitimin dışına iten, çocuk yaşta evlendirmelerin ve çocuk işçiliğinin önünü açan 4+4+4 parçalı eğitim sistemine son verilsin. 12 yıl kesintisiz ve parasız eğitime geçilsin. Toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitimin her kademesinde zorunlu ders haline getirilsin. “Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi” tüm gerekleri yerine getirilerek uygulansın.</p> <p style="text-align:justify">İstanbul Sözleşmesi’nin de hükme bağladığı üzere, ülkemizde mülteci ve sığınmacı olarak yaşayan bütün kadın ve çocukların şiddete karşı korunması konusunda eşit haklara sahip olması için açık ve net düzenlemeler yapılsın.</p> <p style="text-align:justify">Her mahallede ve işyerinde kolay ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli ve 24 saat hizmet verebilecek kreş, etüt merkezi ve çocuk bakım merkezi açılsın.</p> <p style="text-align:justify">İşyerinde toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ve ayrımcılığı önlemek, eşitliği sağlamak için etkin politikalar uygulansın, örgütlenme hakkının önündeki tüm engeller kaldırılsın. Sendikalar cinsiyet eşitliğini her alanda sağlama, kadın işçilerin haklarını güvence altına alma ve uygulanmasını sağlama sorumluluğunu yerine getirsin.”</p> <p style="text-align:justify"></p>