Merkez belediye öncülüğünde, 7 ilçenin belediyesinin Avrupa Birliği'nin (AB) de fon desteğiyle Sütlüce köyü yakınlarında 18 hektarlık alana yapımı planlanan 'Entegre Katı Atık Bertaraf Tesisi' le ilgili Tunceli Belediyesi’nin projeden çekilmesine ilişkin meclis oylaması yapıldı. Oy çokluğuyla projeye devam edilmesi yönünde karar çıkınca köylülerle belediye başkanı ve meclis üyeleri arasında tartışma yaşandı. Mecliste Başkan Fatih Mehmet Maçoğlu’na, su dolu plastik bardak ve dövizler fırlatıldı ve ‘başkan istifa’ sloganları atıldı. 

Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, yaşanan bu durumla alakalı Belediye Konferans salonda basın açıklaması düzenledi. Köylülerin ‘Başkan salona girerken selam vermedi’ söylemlerinin doğru olmadığını belirten başkan Fatih Mehmet Maçoğlu, Hoş geldiniz, selam, diyerek başlıyorum çünkü selam verdiğim halde merhaba dediğim halde bazı kişiler tarafından ‘selam bile vermedi, merhaba demedi’ doğru değil. Uzun süreden beri meclislerimizin tüm halkımıza açık olduğunu, yüzlerce insanın, onlarca insanın bu meclis katıldıkları zaman zaman tartışmalar sürmesine rağmen Dersim yaşam biçimine yakışan şekliyle geçiyordu. Bu bazı güçleri rahatsız etti. Özellikle bazı güçler diyorum çünkü Dersim halkı hiçbir zaman birbirinin karşıtı olma gibi bir çaba içerisine hiç girmedi, girmez de. Çünkü Dersim halkı bugünüyle yarınıyla bu ülkenin topluma öncelik yapmış, örnek olmuş bir halk. Bu süreç içerisinde 5-10 tane insanın halkın demokratik mücadelesinden, hak arama mücadelesinden faydalanarak esasen bir provakatif çalışmayı planlamıştır. Uzun süreden beridir, yani uzun süre dediğim en az 12-13 yıldan beridir bir proje tartışması sürüyor. 2009’an başlayarak 2011’de resmileşmiş, 2014’te bütün başvuruları yapılmış ve Çevre Bakanlığı ve Avrupa Birliği delegasyonunun araştırmaları çalışmaları sonrasında kabul görmüş bir projeden bahsediyoruz. Bu proje bu toplumun, sadece bizim değil, bütün ülkelerin şehirlerine ihtiyacı olan bir proje. Bu projeyi doğru buluyoruz. Bizden önce yapılmış diye şikayet etmiyoruz. Emek veren bütün arkadaşlarına, benden önceki belediye başkanlarına, belediye meclis üyelerine, odalara, bütün çevreci arkadaşlarımıza, o dönemin muhtarlarına çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu projenin, bu ilin, bu halkın ihtiyacı olduğunun farkında ve bundan dolayı yapıldığını hepimiz biliyoruz” dedi.

‘O DÖNEM BÖLGEDEKİ MUHTARLAR VE KÖYLÜLER KENDİLERİ YERİ TARİF EDİYOR’

Katı Atık Bertaraf Tesisi Projesi’nin 12 yıl önce yapıldığını ve o bölgedeki muhtarlar ile köylülerin tepki gösterdikleri yeri tarif ederek desteklediklerini söyleyen başkan Maçoğlu, “Bundan kaynaklı da bu projenin bütün o günden bugüne 11 yıl boyunca 12 yıl boyunca araştırmaları yapılmış, bütün kurumlarda jeolojik çevresel bütün araştırmaları yapılmış, en uygun görüldüğü bir alana kurulmuş. Dört, beş tane alandan yapılan araştırmalardan sonra o alana başvurulmuş. Ancak bölge ile ilgili bizim araştırmalarımız söz konusu, yapmış olduğumuz araştırmalarda o dönem bölgedeki muhtarlar, köylüler kendileri tarif ediyor. Buraya dair yer göstermesine kadar kendileri tarif ediyor, destek de veriyor Bugüne gelindiğinde Dersim’de yaşayan, gelecekle ilgili politik beklentisi olan insanlar halkın bu demokratik talebini kullanarak toplumlar arasında belediyeye karşı insanlara karşı bir karşıtlık yaratma çabasıdır. Bu çaba boşa düşecektir. Dersim halkının bu meseleleri iyi bildiğini biliyoruz. Orayla ilgili yapılan bütün çalışmalarda halk toplantıları yapılmış, muhtarlık toplantıları yapılmış, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, toplantılar yapılmış ve bu toplantılara resmi ve o süreçte bir itiraz edilmemiştir, bir itiraz söz konusu değil. Keşke o süreçte bunun farkındalığıyla hareket edip beş altı yer değil de itiraz edilip onlarca yere de bakılmış olsaydı. Belki de bu soru işaretlerinin pek çoğu da insanların kafasından kalkmış olacaktı. Ama o süreçte tam tersine destekler verilmiş. O süreçte Dersim halkının iradeleri kimler: Nazımiye, Pülümür, Ovacık belediyeleri CHP belediyeleri, Mazgirt Belediyesi SMF belediyesi, Akpazar ve Dersim merkez belediyesi HDP bileşenlerinin belediyesi. Şunu demeye çalışıyorum; Dersim halkının yüzde 80-85 iradesi bu projenin bir parçası. EMEP’in, HDP’nin, ESP’nin, Partizan’ın ittifak bileşeni Dersim merkez belediyesidir” şeklinde konuştu.

‘İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARI PROJENİN DEĞERLİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR’

CHP belediye meclis üyelerin projenin iptaline karşı oy verdiğini fakat 5 ilçe belediye başkanın destek verdiğini hatırlatan Maçoğlu, “CHP belediyeleri bu projeyi destekleyen belediyelerdir. Şimdi ne oldu? Hala 5 tane CHP belediyesi buna destek veriyor. Bugün DERKAB Whatsap grubunda bize atılan mesajlar var. Nazımiye, Hozat, Pertek belediyemiz bu projenin arkasında olduğunu yine Pülümür Belediye başkanı ile yaptığımız görüşmede bu projenin değerli olduğunu ve desteklediğini ama il başkanın ve belediye meclis üyelerinin tam tersini, burada tartışmaya açmasını doğru bulmuyoruz. AKP Mazgirt Belediye Başkanı’nın sosyal medyada yazmış olduğu yazılara bakıyoruz, ‘Bu projenin doğru olduğunu söylüyor ama AKP’li belediye meclis üyesi belediye meclis toplantısına katılmıyor” diye konuştu.

‘HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRME ÇABALARINI KINIYORUZ’

Belediye çalışanlarına 10 kişilik bir gurubun saldırısı olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu şu ifadelere yer verdi:

“AKP il başkanı ile görüşen 8-10 o bölgenin köylülerine, söylediği şeylere bir bakmanızı istiyoruz. Sosyal medyada, bu halkın kültürünü, yaşam biçimini bilmeyen ve bütün yaşamı kendi ideolojisine göre ayarlamaya çalışan bu anlayış burada insanların demokratik tepkisini bir linç kampanyasına çevirmeye çalışıp burada halkı karşı karşıya getirme çabasını kınıyoruz, doğru bulmuyoruz. Bakın il başkanın görevi burada halkı bölmek olmamalı, il başkanlarının görevi halkın barışını, bir arada yaşamını savunması gerekir. Ama biz biliyoruz yüz yıldır Dersim halkının neler çektiğini biz biliyoruz, hala devam ettiriyorlar. Onu içindir ki burada belediye meclis toplantısında belediye meclisinden önce ki günlerde yapmış olduğumuz toplantıda bu yazılı önerge verildiğinde meclisimizin tamamımın bu toplantıda sadece oylama yapılması gerektiğini başka bir tartışmanın yapılmaması gerektiğini ve bunun üzerine bir siyaset, politika olmaması gerektiğini en başta sizler sadece ve sadece verilen önergeyi oylamaya sunun dendi. Ondan kaynaklıydı Cuma günkü mecliste hiçbir tartışma, görüşme sürdürmememizin sebebi, önceden alınmış olan meclisin kendi kararı. Sonuçta önergeyi veren meclis üyelerimizin bu tartışmada herhangi bir şeye zarar gelememesi, ya da bir karşıtlık oluşmaması adına yapıldı. Ben meclisin almış olduğu karar doğrultusunda hareket ediyorum. Süreç öyle bir şeye evirtmeye çalışılıyor ki ‘yok insanlar konuşturulmuyor insanlara söz hakkı verilmiyor, köylülerle görüşmeler yapılmıyor’ onlarca kez değişik günlerde toplantılar yaptık. İki kez bu salonda yaptık. Bu salonda iki ayrı sunum yapıldı. Hem köylülerimizin yapmış olduğu hem de bizim yapmış olduğumuz sunumlar oldu. Karşılıklı bilgilendirmeler oldu. Köylülerimizin yanlış bilgilendirildiğini biliyoruz. Köylülerimizin bu süreç içerisinde kendi köyüyle ilgili kaygı duymasını anlıyoruz. Ama bu durumu kullananlara sözümüz var. Siz buradaki halkı ayrıştıramazsınız, bölemezsiniz ve bu kültürü dışında başka bir kültürü dayatamazsınız. Bununda aslında toplum içerisindeki o duyarlılığı ve duygusallığı göstergesi olduğunu söyleyebilirim. Sokağa çıktığınızda Dersimlilerin tepkisi şu; mücadele, hak arama olmalı ama kültürümüzde linç girişimi olmamalı. Buradaki insanlar kadın, erkek ve yaşlı demeden belediyemizde çalışan arkadaşlarımıza özellikle 10 kişilik bir gurubun saldırısı var. Hepsinin tek tek kamerayla tespiti söz konusu. Bütün bu çalışmalara, bütün bu hak aramayı sabote edip insanları zan altında bırakma çabası emin olun bu halk boşa çıkaracak. O köylüler bunun farkında ve buna engel olacaklardır. Benim bundan hiç şüphem yok. Süreç içerisinde insanları gaza getirmek insanları sinirlendirmek ‘Bakın sizin köyünüzde büyük büyük bir proje var, duman ve kokudan dolayı köylerin boşaltılacağını, bütün diğer illerde çöplerin buraya taşınacağına dair yanlış bilgilendirmelerle köylülerin kafasını bulandırıyorlar. Erzincan’da, Elazığ’da, Bingöl’de zaten katı atık bertaraf tesisi var. Buralardan niye buraya çöp getirilsin. Katı atık vahşi depolamadan daha iyi. Evet, yaptığımız bütün çalışmalarda belirli bir alan zarar veriliyor bunu biz de biliyoruz ve farkındayız. O bölgede köylülerimizin bütün kaygılarını ortadan kaldırmak adına yaptığımız görüşmelerde istedikleri her şeyi harfiyen yerine getirdik. Birincisi; köylüler hukuka gideceğiz, kazanırsak vazgeçecek misiniz dediler, evet dedik. Biz de o soruyu sorduk biz hala sözümüzdeyiz. İkincisi; bağımsız bilirkişiler getirilsin dendi Ankara’da üniversitelerde ehliyeti olan bu konuda ehliyeti olan, kamuyu yarın bilgilendirmelerde köylüler hukukta hakkı olsun diye ehliyeti olan bilirkişileri getirdik. Bu heyet 122 sayfalık bir rapor hazırladı ve bu raporda hiçbir şekilde projenin o bölgede sızıntı da dahil hiçbir şey yapmayacağına dair raporlar söz konusu. Bilirkişi raporuna yine uymadılar. Köylüler, oradaki halkımız bunu anlıyor. Bu 9-10 kişini öncülük ettiği bir anlayışa çevirip özellikle öne çıkarma politikası olduğunu biz biliyoruz. Özellikle hukuk çevrelerinde, eğitim çevrelerinde, ticaret yapan çevrelerde ki kişilerin bu tarzı doğru değil. Bilirkişi raporunun sonucuna da uymadılar. 55 bin ağaç dediler. Elazığ bölge orman müdürlüğüne bağlı orman mühendislerine başvuru yaptık, yaptığımız başvuruda bölgede ne kadar ağaç olduğunu ve bu inşaat alanında ne kadar ağaç kesileceğinin tespiti için başvuru yaptık. “

‘ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ 6 BİN 711 AĞACIN KESİLECEĞİNİ BELİRTTİ’

Orman Bölge Müdürlüğü’ndeki görevlerin yapılacak tesis alanındaki incelemelerde 6 bin 711 ağacın kesileceğini söyleyen Maçoğlu, “Neden bunları yapıyoruz, projeden kesilen her ağaç Orman Müdürlüğü tarafından tek tek fiyatını belirleyip parasını alacak o projeden. Onun için bir ağacı bile kaçırma ihtimali yok. 6 bin 711 sayısını bize bildirdiler. Yanlış ise kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor diye o mühendisler ve bölge müdürleri hakkında hukuka başvursunlar. Biz bu dönemde özellikle o sayımı belediyenin ve buradaki insanlar tarafından yapılmasını doğru bulmadık. Çünkü biz tarafız çünkü biz Dersim halkının tarafıyız. Eğer bizimde gözümüzden kaçırdığımız yanlış bir şey varsa tespit edilsin. O yanlıştan dönülsün yada düzeltilsin diye yapıyoruz bunların hepsini. Şimdi o 55 bin ağaç diyen arkadaşlara sesleniyorum. Dersim’de yangınlar oldu. Karaoğlan bölgesinde 17 kilometre uzunluğunda yollar yapıldı. Dersim’de Nazimiye yolunda 11 kilometrelik alanda yol yapılıyor. Bunlar ihtiyaçtır yapılır ve yapılması gerekiyor. Bu duruma karşı çıktığımdan söylemiyorum. Eğer gerçekten bu arkadaşlar bu ağaç meselesi üzerinden bir siyaset yürütüyorlarsa bu alanlardaki kesilen ağaçlara dair bir sözleri yok mu. Kendileri bu coğrafyada yaşıyor. Biz biliyoruz aslında ne yapmak istediklerini. Dersim halkı ve biz birlikte bu tür tartışmaları boşa çıkaracağız. Köylüler bu meselede hukuki, toplumsal uzlaşıyı ve mücadelesini vermeli, hak arama meselesinde ısrar etmelidir. Biz bu duruma saygı duyuyoruz. Bir çok dostumuz her iki tarafı dinlemeden, izlemeden ve görmeden direk yargılama yapıyor bu doğru değil. Gerek o bölgedeki insanlara bir suçlama gerekse bu projeye destek veren dostlarımıza söylemlerini doğru buluyoruz çünkü bu tür suçlamalar karşılıklı dinlenmeden yapılırsa doğru olmaz” dedi.

‘VAHŞİ DEPOLAMAYLA BU TOPRAKLARDAN PÜLÜMÜR ÇAYINA ZEHİRLİ SULAR AKIYOR’

Mevcut vahşi depolama alanlarından kaynaklı Pülümür Çayı’na zehir aktığını söyleyen belediye başkanı Maçoğlu, şöyle konuştu:

“Bu coğrafyada belediyenin bu zamana kadar böyle bir projesi var mı. Şimdi Dersim eski Dersim değil. Bilelim yada bilmeyelim, elimizde olmayan dünyanın her yerinden Dersim’e akın akın gelen insanlar var. Bir milyonun üzerinde Dersimli var dünyada ve yüzde 8’i ve 9’u burada yaşıyor. Onlar topraklarına dönmeye başladı. Bu topraklara dönmeye başlayan dostlarımızın gerek emperyalist gerek kapitalizm sistemin endüstriyel ve sermaye alışkanlığından kaynaklı yaratmış olduğu kültür, bu bölgedeki üretim araçlarının artık yavaş yavaş sistemin elinden kaynaklı yavaş yavaş kirletiliyor. Peki biz Dersim’i çöpe mi teslim edeceğiz. Diyorlar ki başka bir yerde yapın. Değerli dostlar, insan bir ev yaparken arsayı belirlemeden yapar mı. Bu tür projeler yer tahsisinden sonra yapılıyor. Yer tahsisinden sonra jeolojik çalışmalardan sonra proje kabul görüyor. Taleplerinden biri temmuz ayında DERKAB meclisinde yerlerin değiştirilmesiyle ilgili önergeydi, hiç karşı çıkmadık. Temmuz ayındaki yer değişimiyle ilgili verilen karar, cevaplanarak bize gönderildi. Bunun olabilme ihtimali yok ancak proje iptal edilir. Yeni bir projeye başvuru yapılır. Yeni bir projeye Avrupa Birliği ve Çevre Bakanlığı’nın desteği yok. Eğitim çalışmaları dışında şuanda hiçbir destek yok. Belediye’nin de bu bütçeyle bir proje yapma durumu da söz konusu değil. 300 milyonun üzerinde bir projeyi belediye kendi öz gücüyle yapamaz. Emin olun gelecekte de yapamayacaktır. Projeden vazgeçildiğinde 25-30 yıl proje yapılamaması anlamına geliyor. Vahşi depolamayla bu topraklardan Pülümür çayına zehirli sular akıyor. Bin tane de üç bin tane de ağaç kesilse bizim için gerçekten üzücü ama 35 yıllık süreç içerisinde geri dönüşümden kaynaklı bir milyon ağaç kurtarılacak. Benim topraklarımda olursa olmasın başkasının topraklarında olursa olur zihniyeti yok bizde. Biz evrensel düşünen bir şehiriz. Biz bu şehrin sosyalistleri, devrimcileri, yurtseverleri ve aydınları bu meseleye böyle bakarız. Bilime evrensel bakar. Eğer sizin gibi düşünmüş olsaydık bugün Dersim sizlerin o anlayışını mahkum etmezdi. O bölgede ki köylülere dair gerçekten hiçbir sözüm yok, bunu içten söylüyorum. Onlar bizim dostlarımız ve bize destek verenler. Yarın nasıl gideceğiz onlara, onlar kapılarını bizlere açtı. Bizi karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bakın bunu bilin, burada siyaset yapma anlamında söylemiyorum. Burada DDHA’dan TKP’den ve Özgürlük Cephesi’nden arkadaşlarımız var. Birlikte yol yürüdüğümüz yoldaşlarımız var. 55 yılda tecrübe ettiğim bir şeyi söyleyeyim. Ben o güzel yüzlü yoldaşların bize bıraktığı o kültürü devam ettirmek adına dik duruyorum ve buna devam edeceğime söz veriyorum. Halka karşı çıkmayız, halka boyun eğeriz sadece. Doğruyu da halkımızla paylaşır ve ısrar ederiz. Bu projeyle ilgili eksiklerini tespit, ispatlama herhangi Çevre Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve TMMOB’a bağlı odaların herhangi bir olumsuz raporu yok. Sadece mahkemeyle bilirkişi raporuna yine mahkemenin itirazıyla böyle bir bilirkişi raporu olamaz değip mahkum ettiği aynı kişilerin tuttuğu raporun tam tersi rapor çıktı. Ayıptır ya burada çıkıp kendi emelleriniz için buranın dışında yaşayıp buradaki insanları birbirine karşılık yaratmaya kimin ne faydası var. Bu şehri sevenlerin yüzde 95 olduğunu biliyoruz. Dağın, derenin, ormanı ve bahçesini seviyor. Size inat halkın talepleri doğrultusunda hizmet etmeye devam edeceğiz. Size inat buranın dışında durup Dersim’i birbirine vurdurmaya çalışan o burjuvalılara inat bir arada duracağız, birlikte mücadele edeceğiz. Türkiye’nin bütün dostlarına, halkına ve halklarına çağrımızdır; Burjuvazi, kapitalizm, emperyalizm dostumuz değil. Emeği üretenler, aydınlar, ilericiler, yurtseverler, vicdanlılar, insanlığı savunan dostlarımızdır. Türkiye’nin bütün köy, kent ve bölgelerinde hepimiz bu işi bu çalışmaları sürdürmeye devam eden siyasetin faaliyet çisiyiz. Bu gibi halkın yararına olan projeleri desteklemeye devam edeceğiz.”

‘AKP, KAYYUMLA BİRLİKTE ÇALIŞTI NEDEN O ZAMAN PROJEYİ İPTAL ETTİRTMEDİ’

AK Parti İl Başkanının Kayyum döneminde belediyeden bu projeyi iptal etmek için bir çalışma yürütmediğini söyleyen Maçoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“AKP İl Başkanına ve kendisiyle çalışanlara söylüyorum. Kayyum döneminde kayyumla birlikte çalıştınız o zaman o projeyi iptal etme durumunuz vardı. O zaman iptali için bir çalışma yürütmediniz, devrimcilerin ve yurtseverlerin ittifaklarını bölmek adına buradaki halkın gücünü yıkmak adına yaptığınız bu çalışmalar nafile.”