1 ) KILIÇDAROĞLU ,  sosyalist enternasyonel üyesi olan partisine rağmen sosyalist / sosyal demokrat bir partiye CHP’yi dönüştüremedi. CHP , Silivri kapılarında nöbet tutan , TGB-İP gibi ulusalcı siyasetlerle iş tutan bir parti konumuna geldi. Tandoğan Meydanı Mitingi ve son Adana Mitingi en bariz örnekleri…

2 ) KILIÇDAROĞLU , Dersim Katliamı ve Sürgünleri konusunda  partisini ve partisinin Alevi olmayan tabanını hakikatle yüzleştireceğine , bu meseleyi altın tepsi içinde AKP’ye istismar edeceği politik bir malzeme olarak sundu. (AKP’ye geçen Sinan YERLİKAYA’nın bu konuyu seçimlerde çok iyi kullanılacağı kesin gibi.)

3) KILIÇDAROĞLU , yöneten değil yönetilen olduğunu parti içindeki tartışmalarda eylemleriyle ortaya koydu. Ulusalcılara seslerini duyurabilecekleri her makamı verdi ; grup başkan vekillikleri , parti sözcülüğü …

4 ) KILIÇDAROĞLU , Yeni Anayasa Çalışmasında Vatandaşlık tanımında Türkiye’lilik üst kimliği  yerine Türk’lük kavramını bir üst kimlik olarak kabul etti. Böylece Birgül Ayman GÜLER Vakaasının ortaya çıkışına zemin hazırladı. ( Yakında Süheyl BATUM vakaası çıkarsa şaşmayalım.)

5 ) KILIÇDAROĞLU ,  Yeni CHP minvalinde sarf ettiği her sözü geri aldı , tevil etti ve toplumda ne yazık ki tutarlı olmayan bir görüntü çizdi.

6 ) KILIÇDAROĞLU , Yeni CHP’yi sola doğru değil sağa doğru hamle yaparak başaracağını düşündü. Celal BAYAR ve Adnan MENDERES ‘in mezarlarını sağ seçmenin oyunu alabilmek için ziyaret etti. Ancak Celal BAYAR’ın Başbakanlığı döneminde katledilen ve mezar yerleri dahi olmayan Dersimliler’i hatırına getirmedi. Dersim Meselesi konusunda tutarlı ve vicdanlı , tarihle yüzleşir bir ortak akıl partide yaratamadı. Mehmet Akif Hamzaçebi’nin 2013 yılı bütçe görüşmelerinde Seyit Rıza için sarf ettiği “  itibarı olmayanın itibarının iadesi gibi bir konu CHP gündeminde olamaz “ sözleri bunun en somut kanıtı değil mi ?

7 ) Deniz Gezmiş’in mezarını ziyaret etti ancak Deniz’lerin idamında baş rol oynayan “ 3’e 3” isteriz diyen Süleyman DEMİREL’in tavsiyelerini de dinledi, ona yakın isimleri danışmanı yaptı ve hatta sesi hiç duyulmayan Bursa’dan bir DYP’li’yi partisinden vekil yaptı.

8 ) KILIÇDAROĞLU ,  Sağ seçmenin oyunu alabilmek için 27 Mayıs’a DARBE dedi , ancak 1937-38 Dersim’e  KATLİAM demedi.

8 ) KILIÇDAROĞU , Alevi Demokratik Hareketini pasifize etti . Alevilerin Hak ve Özgürlüğü için mücadele eden Alevi Demokratik Hareketinden  kimseyi ne meclise taşıdı ne de parti meclisine taşıdı. ( Ali Balkız , Fevzi Gümüş gibi… )

9 ) KILIÇDAROĞLU , Alevi kimliğini Hz. Ömer’in Adaleti sloganı ile seçim meydanlarında geri plana atabileceğini düşündü ancak Sünni-muhafazakar seçmenden umduğunu bulamadı , Ömer’in Adaleti çıkışı ile Alevi Teolojisine de darbe vurmuş oldu. ( Kızmayın ama neden Ömer ismini Dersim’de mumla arasanız bulamazsınız ? )

10 ) KILIÇDAROĞLU, Tarikat Şehylerine ramazan ayında iftar verdi ama Alevi Toplumu ile bir tek cemevinde oruç açmadı . Taksim’e Cemevi de yapılsın diyen Devlet BAHÇELİ kadar tatmin edici bir çıkış yapamadı.

11 ) KILIÇDAROĞLU , Suriye İç Savaşında Muhalifleri destekler , hükümeti destekler açıklamada bulundu üstüne üstlük Suriye’li muhalifleri CHP genel merkezine davet edip , dinletti. Ancak partisinin Hatay Milletvekillerinin politikasını kabul etmedi , Amerikancı- Emperyalist politikaya göz kırptı.

12 ) KILIÇDAROĞLU , Mustafa Kemal’i eleştirmeyi vatana ihanet etmekle bir tuttu ( Enver AYSEVER’in Aykırı Sorular Programında ) .  Böylece tarihle yüzleşme yerine , CHP’nin tüm tarihteki hatalarına destek çıktı. Yetmedi Osmanlı’ya ve Selçuklu’ya kadar işi getirip tüm monarşi tarihini sahiplendiğini de grup konuşmalarında belirtti. ( Bu grup konuşmasını merak edenler 22.11.2011 tarihli TBMM Parti Grubu Konuşmasına Bakabilirler )

13 ) Sosyal-demokrat , sosyalist , liberal görüşlü hiçbir milletvekilini partide etkili konuma getirmedi . Sezgin TANRIKULU’nun “Türkiye’lilik kimliği adı altında anayasal vatandaşlık tanımının yapılması”  fikrini kabul etmedi.

14 ) “ MHP olmadan Kürt Sorunu çözülmez” diyerek , Kürt Sorunu konusunda KILIÇDAROĞLU cesaretli adımlar atmadı ve işi oy kaygısı nedeni ile çıkmaza soktu . Oysaki kendisi “ siyasi kariyerimin sonu olsa da bu sorunun çözümünü istiyorum” demişti. ( Umarız ki siyasi kariyerinin sonunu partideki Ulusalcılar getirmez )

15 ) Anadilde eğitime karşı çıktı. Amberin ZAMAN çok istemesine rağmen Kılıçdaroğlu’nun Zazaca konuştuğunu” duyamadı. AKP’nin seçimlerde Kürtçe ve Zazaca’yı propaganda da  kullanmasına rağmen CHP ulus-devlet” girdabından çıkamadı.

16 ) Ahmet HAKAN  dahi artık Yeni CHP’den umudunu kesti çünkü Kılıçdaroğlu’nun “ iyi bir insan olduğuna ama lider olamadığına” kanaat getirdi.

17 ) KILIÇDAROĞLU , seçimlerde yüzde olarak en çok olarak oy aldığı memleketine dahi gitmedi. Çin Gezisinin amacını ise  hala tüm Türkiye merak ediyor. ( Erdoğan Toprak ise Zaytung.com’a haber olacak şekilde şöyle demiş : “Çin’de iktidar provası yaptık” )

18 ) Seyit Rıza’ların anılmasına katılan Elazığ İl Başkanı , 15 Kasım 2012’den sonra görevinden alındı. Oysa ki Tunceli İl Başkanı görevinden alınsaydı daha hayırlı olurdu. (  Zira kendisi 2012 yılının Ağustos ayında yaşanan   krizde  /umarız ki hatırlar / Elazığ İl Başkanı kadar varlık gösteremedi ve hali hazırda bölgenin en başarısız il başkanı )

19 ) KILIÇDAROĞLU , 12 milyon oy almış bir partiyi 30-35 ulusalcı vekile teslim etti. Birgül Ayman GÜLER yerine , basını suçladı . Birgül Ayman GÜLER’in sözlerini cahilliğine değil , bilim insanı olmasına bağladı ve ekledi : “ Burası Üniversite Kürsüsü değil” Üniversite kürsüsünde bu sözler sarf edilmiş olsaydı meşru mu olacaktı ? Takdir sizlerin.

Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki ; Yeni CHP denen dönem kısa zamanda sona erdi. Zira en son ne zaman KILIÇDAROĞLU’nun biz Yeni CHP’yiz “ dediğini duydunuz? 

Hatırlatmak isterim ki Dersim Katliamı Tartışmalarının  2011 yılı Kasım ayında patlak vermesinden sonra Kılıçdaroğlu “ Yeni CHP “ söylemini rafa kaldırdı ve eski CHP’li günlere geri döndük.

Ne diyelim şu Kıbrıs Kadar Dersim Coğrafyası bir çok  şeyin ölçütü çünkü bir çok sorun kümelerinin kesişim noktası ve her siyasetin bir sınanma sahnesi CHP kadar diğerleri gibi…

Bu halk Kılıçdaroğlu’ndan Pir Sultan  olmasını beklemiyor ama Abraham LİNCOLN veya William Wilberforce kadar özgürlükler konusunda kararlı ve mücadeleci olmasını bekliyor. Ve sellam. 30.01.2013

               

                                                                                CİHAN SÖYLEMEZ / Avukat