GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Hastanesi - Yaralı akbabanın beslenmesi - Tedavisi tamamlanan yaban keçisi yavrusu - Tedavisi süren yaralı leylek - Baykuşun tedavi edilmesi - Doğaya bırakılan beyaz akbaba - Saz delicesi ve şahin - Doğaya bırakılan ördekler - Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Arslan ile röportaj Van'da bu yıl 800 yaban hayvanı tedavi edilerek doğaya salındı - Van, Muş, Hakkari ve Bitlis'te yaralı ve bitkin halde bulunarak Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Hastanesine getirilen hayvanlar arasında porsuk, vaşak, kaya kartalı, yaban keçisi, telli turna ve sakallı akbaba gibi türler bulunuyor - Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan: - "Bölgede tüm yaban hayvanlarının sorunlarıyla ilgileniyoruz. Yaban hayvanları için bir şehir hastanesi gibi hizmet veriyoruz" VAN (AA) - MESUT VAROL - Yaban hayatındaki sürekliliğin devam etmesi ve hayvanların korunması amacıyla çalışmaların yürütüldüğü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanlarını Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Hastanesinde, bu yıl yaklaşık 800 yaban hayvanı tedavi edilerek doğal yaşam alanına bırakıldı. Van Gölü havzasında bilinçsiz avcıların hedefi olan, yeterince beslenemediği için bitkin düşen, yuvasından düşerek yaralanan yaban hayvanları, YYÜ bünyesindeki merkeze getiriliyor. Burada veteriner hekimler tarafından bakımları ve tedavileri yapılan, aralarında toy, porsuk, vaşak, kaya kartalı, yaban keçisi, telli turna ve sakallı akbaba gibi türlerin de bulunduğu hayvanlar, daha sonra rehabilitasyon sürecine tabi tutuluyor. Bu yıl sorumluluk alanındaki duyarlı vatandaşların yanı sıra Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü, polis, Jandarma Hayvan Durum İzleme (HAYDİ) ekipleri tarafından getirilen yaklaşık 800 hayvan, merkezdeki tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin arından doğal yaşam alanlarına bırakıldı. Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, AA muhabirine, Van Gölü Havzası'ndaki yaralı ya da bitkin düşen tüm yaban hayvanların tedavisi için hizmet verdiklerini söyledi. Bölgenin sulak alanları ve bozulmamış doğasıyla binlerce yaban hayvanına ev sahipliği yaptığını anlatan Aslan, "Burada yılın her mevsiminde çok sayıda farklı türden ve yaştan hayvan merkezimize getiriliyor. Bahar aylarında yuvadan düşmeye bağlı yavrular getiriliyor. Bu anlamda bir kreş hizmeti de veriyoruz. Burada yavru ayı, yaban keçisi, akbaba türleri, şahin, saz delici, orman kartalı, baykuş, karga ve leylek gibi birçok yaban hayvanına hizmet verdik." diye konuştu. Çalışmalar sonucu vatandaşların yaban hayvanlarına karşı duyarlılığının yükseldiğini belirten Aslan, trafik kazalarına bağlı olarak hayvan ölümlerinin yaşandığı noktalara sürücüler için uyarıcı levhalar koyduklarını ifade etti. Seminer ve kongrelerde bölgedeki yaban hayvanlarının varlığına ve korunmasına dikkati çektiklerini aktaran Aslan, şunları kaydetti: "Bölgede tüm yaban hayvanlarının sorunlarıyla ilgileniyoruz. Yaban hayvanları için bir şehir hastanesi gibi hizmet veriyoruz. 2020'de 800, 2021'de 1200 ve bu yıl şu ana kadar 800 civarında hayvan tedavi ettik. Bu yıl sayının bini aşacağını düşünüyoruz. Kısacası merkezimiz, 7 gün 24 saat çalışmalarına devam ediyor. Açta ve açıkta hiçbir yaban hayvanı bırakmamaya çalışıyoruz. Tabiat bütün canlıların ortak yaşam alanıdır. Tabiat, bütün canlılar birlikte yaşarsa güzel. Yaban hayvanlarının habitatını bozmamak, ekolojik dengedeki yerini anlatmak için çalışma yürütüyoruz." Sağlıklı bir yaşam için temiz bir çevre, sağlıklı doğal hayat ve mutlu insan üçgenini korumak zorunda olduklarını vurgulayan Aslan ,"Merkezimizin amaçlarından biri de nesli tükenmekte olan hayvanları tekrar doğaya kazandırmak ve ekolojik dengeye sahip çıkmaktır. Bunun için de nesli tehlikede, tükenmekte olan ya da az görülen hayvanların birçoğunu tedavi ederek doğal hayata kazandırdık." ifadelerini kullandı.