24. dönem Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ve Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin  danışmanlığını yapan son 4 yılda Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü'nün başdanışmanlığını yürüten Deniz Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)’den Tunceli Belediye Başkanlığı’na aday olmak için görevinden istifa etti.  Tunç, aday adaylığını CHP Tunceli İl Başkanlığı’nda düzenlendiği basın açıklamasıyla yaptı.  Açıklamaya çok sayıda vatandaş ve partili katılarak Tunç’a destek verdi.

‘BU MEMLEKETİN ÇOCUĞUYUM BU GÜZEL KENTİN SOKAKLARINDA BÜYÜDÜM’

Parti binasına eşi ve çocuğuyla gelen Deniz Tunç, Dersim’de doğduğunu, büyüdüğünü, bunun yanı sıra daha önce aldığı görevler nedeniyle ilçeyi sokak sokak, karış karış bildiğini ifade etti. Tunç, öz geçmişinden ve görev aldığı işlerden bahsederek, “Baştan belirteyim çok heyecanlıyım. Çok sayıda konuşma yaptım. Ama bugünkü heyecanımı inanın size tarif edemem. Şimdiden sürçü lisan olursa af ola. Ben bu memleketin çocuğuyum, sokaklarında büyüdüm. Gazikli olmaktan gurur duydum. Önce ailemden, sonra komşularımdan, mahallemdeki esnaftan sokaktaki çocuklardan, okulumdaki öğretmenlerimden, dedelerimizden pirlerimizden, dersime hizmet etmiş memurumuzdan milletvekilimize, hepinizden bir şeyler öğrendim. Bu toprakların çocuğu olmakla, inancımızla, kültürümüzle her zaman gurur duydum. Bugün yeni bir hikâye yazmak, hayallerimin peşinden gitmek için bu yolculuğa çıkıyorum. Bu yol hepimizin yolu, bu yol memlekete hizmet yoludur. Size kısaca kendimi tanıtayım.  Ben Dersim Merkeze bağlı Sin köyünde 1987 yılında dünyaya gözümü açtım. İşçi bir ailenin çocuğuyum, emekçi bir aileden geliyorum. 91 yılının sonuna doğru köy boşaltmaların bir mağduru olarak merkez Cumhuriyet Mahallesi, Gazik’e yerleştik. İlkokulu ve ortaokulu Hürriyet İlkokulunda, liseyi Atatürk Lisesinde süper lise bölümünde okudum. Edirne Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede İktisat Ana Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Eğitimini tamamladım. 2012 yılından 2019 Temmuz’a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sırasıyla Hüseyin Aygün, Ali Haydar Hakverdi ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi’nin danışmanlığını yaptım. Hüseyin Bey döneminde danışman olarak memleketime hizmet ettim. Gamze hanım döneminde genel merkezde çok sayıda görev aldım. Sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile 11 yıl boyunca yakın çalışma onuruna eriştim. Sayın Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği yoldan bir adım sapmadan, bir adım geri atmadan dim dik yürüdüm.  CHP Genel Merkezi’nin görevlendirilmesi ile çok sayıda çalıştay, toplantı, etkinlik, mitinglerde ve seçim kampanyası yönetimi işlerini üstlendim. 2019 yılı Ağustos ayından itibaren Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün Siyasi Danışmanlığının yanı sıra İletişim Koordinatörü olarak görev yaptım. Yerel Yönetimler ile ilgili birçok proje ve çalışmada yer aldım. Özellikle Pandemi, deprem ve doğal afetler döneminde Çiğli Belediyesi adına ilgili bölgelerde yerel hizmetlerin ve yardımların ulaşması hususunda görev üstlendim. Tabi bir de özelime dair bir bilgi. Üniversite yıllarında tanıştığım ve her geçen gün daha çok aşık olduğum Yeşim ile evlendim. Ona da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Çünkü benim gibi bir adamın yaptığı çalışmaların, bu siyasetin arkasında da durmak da zordur. Bütün kahrımı, zorluklarımı o çekti. Kadın olmanın zor olduğu bir yerde bir de iki tane dünya tatlısı ama biraz da yaramaz iki çocuğum var. Biri 6 yaşında Royem, diğeri 9 yaşında Berkin Elvan. Biz direk Berkin Elvandan adını aldık.  Ben bu topraklarda doğdum, bu topraklarda büyüdüm. Ben Gazik çocuğuyum. Munzur kıyısında, Atatürk Mahallesinde, Esentepe’de, Ali babada, Aktuluk’ta, Yeni Mahalle’de, Harçik’te, İnönü Mahallesi’nde, Moğultay Mahallesi’nde ayak izlerim var, bu sokaklarında büyüdüm. Ben genel siyasetinde yerel hizmetlerin de içinde oldum. Bizim kıymetlimiz Kılıçdaroğlu, bu toplum için ülke için elinden geleni yapmaya çalıştı. Aydınlanma mücadelesinde ışık oldu. Maalesef cumhurbaşkanı seçtiremedik. Son yaşanan kurultay ile birlikte parti yönetiminde bir değişim yaşandı. Sayın Özgür Özel, 81 ilimizden gelen delegelerin oyları ile yeni genel başkanımız seçildi. Biz sandıktan çıkan her sonuca saygı duymak zorundayız. Parti meclisinde çok sayıda genç arkadaşımız yer aldı. Bunların hemen hemen hepsini çok yakinen tanıyorum. Hepsinin çok başarılı olacağına inanıyorum. Yaş ortalaması 43’e düştü. Bu partimiz açısından, Türkiye’nin geleceği açısından çok kıymetli. Yeni yönetimin çok başarılı olacağına canı gönülden inanıyorum” dedi.

‘BEN BU GÖREVE HAZIRIM’

Tunç, kenttin sorunlarını bildiğini ve buna göre projelerini hazırladığını belirterek, “Evet, Yepyeni bir yol, yeni bir heyecan, yeni kampanya süreci ile ayağa kalkmak zorundayız. Bizler kendi yolumuzu kendimiz belirlemek zorundayız. Bu yola ortak olmak zorundayız. Bu gerici, karanlık ve baskıcı iktidara karşı bir olmak, güçlü olmak zorundayız.  Bu topraklarda yetişecek çocuklar içinde elimizi değil gövdemizi taşın altına koymak zorundayız. Ben bugüne kadar hiçbir görevden kaçmadım. Hep zor olanın üstüne gittim. Şimdi sıra Dersim’de, yüzümü bu kutsal topraklara dönüyorum. İşin özeti meclis tecrübeme, belediye tecrübemi de ekledim. Kamuda, bürokraside, siyasi ilişkilerimle ben bu göreve hazırım. Ben bu memlekete hizmetin en alasını yaparım. En güzel hizmetleri de getiririm. Ben bu halkın bir neferi olarak bu göreve talibim. Sizin huzurunuzda başvuru dosyamı il başkanlığımıza teslim etmenin onurunu yaşıyorum. Tunceli'nin öncelikli sorunlarını ve ihtiyaçlarını biliyorum. Bu şehir yorgun, bu şehir bitkin, bu kent hizmet bekliyor. Ben politik, ideolojik belediyecilik yapmayacağım. Tabii ki bu demek olmuyor. Bir ideolojim, bir politik duruşum olmayacak. En alası olacak ama Dersim halkının hakkını savunmak için olacak. Ben siyaseti burada birbirimize karşı yapmayacağım. Ben siyaseti şehrimizin hakkını savunmak için sizinle, yeri geldiğinde HDP, Emep, Smf, yeri geldiğinde STK’larla yeri geldiğinde de vali ile dışarıya karşı yapacağım. Tek amacım bu şehrin hizmet alması, tek derdim hakkını alması için çalışmak olacak. Hep birlikte olacağız. Hep birlikte de olmak zorundayız, bizim başka şansımız yok. Bugünün şehirleri de, belediyeciliği de öncekilerden bazı farklılıklar gösteriyor. Üzerlerinde yıllardır talanın yarattığı yükü taşıyorlar. Sınıfsal parçalanmışlıkları derinleşmiştir. Bu yüzden yorgun şehirlerdir. Bütün bu nedenlerle belediyeler sanıldığından çok daha önemli birimler haline gelmiştir. Bunu pandemi de bunu depremde bunu diğer doğa olaylarında gördük. Büyükşehirler bizde olmasa bölgeye yardım dahi gitmeyecekti belki. Evet, yine diyorum yıllarca bu kette hizmet sadece hizmet bekliyorsunuz sadece. Ben çocukluğumu Gazikte binalar arasında geçirdim. Ben mahallemde top oynadığım tarlalarda halen çocuklar top oynuyorlar. Değişen bir şey olmamış. Siyasi çekişmelerden, kayyumlardan, alamadığınız en temel hizmetlerden bıktınız, yoruldunuz. Bu sokaklarda yürürken sizlerin en temel taleplerinin karşılanmadığını görüyorum. Bu inanın içimi acıtıyor. Bu topraklar çok acı çekti çok yoruldu. Sizler bu hizmetlerin en güzeline, en iyisine, en kalitelisine layıksınız. Tecrübemle, ilişkilerimle, heybemde topladıklarımla, yapacaklarımla karşınızdayım. Bu kentin yüzü değişecek, sizler hizmet veren bir belediyenin ayrıcalığını yaşayacaksınız. Bu şehrin çocukları için kreşler olacak. Çocuk mola evleri olacak, parklar/oyun alanları olacak. Etüt merkezlerinde ders çalışacaklar. Bu kentin kadınlarının mesleki eğitim aldığı, girişimcilik desteği alacağı, kadın sağlık projeleri, kültürel sanatsal etkinlikler olacak, hem de öyle festivalden festivale değil sadece. Belirli aralıklarla düzenli olacak. Kültürel etkinlikler mahallelere taşınacak. Çocuklar mahallelerinde tiyatro izleyecek, sinema izleyecek. Ve emin olun hayatları boyunca unutamayacaklar. Kadınların sosyal-ekonomik-kültürel hayata daha etkin katılımını sağlamak öncelikli görevim olacak. Gençler için merkez olacak, kendilerine zaman ayırdığı alanlar olacak. Dersimin kültür merkezi olacak. Bu topraklar kültür bakımından bir hazinedir. Bu toprakların değerlerini biliyoruz. Çok sayıda sanatçı ve eser çıkmıştır ama maalesef bir merkezimiz yok. Gençlerimiz, spor ve kültürel etkinliklere yönlendirilecek. Uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile etkin mücadele olacak. Rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetleri sunulacak. Yaşlılarımız için mola evleri olacak. Evet, bu şehrin engellileri var. Ama daha kötüsü önlerinde engelleri var. Engelsiz bir şehir olacak. Engelli bireylerimiz için özel çalışmalar olacak. Engelleri hep birlikte kaldıracağız.  Size layık belediye hizmet binası olacak. Sürdürülebilir çevre projeleri olacak” şeklinde konuştu.

KATI ATIK TESİSİNİ ELEŞTİRDİ

Almanya’yı akıllandıran Dersimli Bilim İnsanı memleketine geliyor Almanya’yı akıllandıran Dersimli Bilim İnsanı memleketine geliyor

Deniz Tunç, görev yaptığı ve yaşadığı İzmir’in Çiğli ilçesinde Katı Atık Tesisinde sorunlar olduğunu ve bu tesisin kapanması için mücadele verdiğini belirtti.Sütlüce köyünde yapımı planlanan Katı Atık Tesisi içinde halkın istemediği bir projeye izin vermeyeceğini vurgulayarak konuşmasını şu cümlelerle tamamladı:

“Memleketimizde yapılmak istenen katı atık depo tesisini biliyorum. Sütlüce köylülerinin, Kırmızı dağ çevre platformunun isyanını anlıyorum. Bu konuları daha sonra adaylaştığım zaman detaylı şekilde konuşacağım. Ben çiğliden geliyorum. Çiğli katı atık ve bertaraf tesisleri kapatılıp, kaldırılsın diye mücadele veriyoruz. 20 yıllığına yapılan proje ömrünü tamamladı. Ama 31 yıldır İzmir’in çöpü oraya dökülüyor. Toprak kayması ve bazı doğa olayları yaşanıyor. Bölgeyi tahliye etmek zorunda kaldık. Çöpün her an patlama riskinin halkta yarattığı korkuyu biliyorum. Biz çiğli için bu mücadeleyi verirken burada halka rağmen bir projenin geçmesine izin vermem. Evet tesis olacak ama bunun kararını hep birlikte vereceğiz. Halkın önüne sandık koyacağız. Depreme hazırlık yapılacak, kentsel dönüşüm olacak. Biliyorum buna direnenlerde olacak ama emin olun binalar öldürüyor daha dün Bursa’daki deprem hepimizin yüreğini ağzına getirdi. Bu nedenle depreme dayanıklı şehir yaratacağız. Deprem bölgesindeki sesler telefonuma gelen mesajlar duruyor. Bu şehirde dönüşümü halkla ortak kararla yapacağız. Esnafımızla ortak projelerimiz olacak. Pazar yerlerimiz rahat alış veriş yaptığınız daha konforlu yerler olacak. Evde sağlık ve bakım hizmeti olacak. Kurs merkezleri olacak. Ulaşım sorunu çözülecek. Otobüsler daha konforlu olacak. Biliyorum ben de kullandım. Yazın sıcağında tıkış tıkış klimasız otobüsleri.  Bu şehrin misafirleri var. Üniversiteli gençlerimiz. Onlara yönelik hizmetlerimiz olacak.  Onlar kendini evinde gibi hissedecek. Her şeyden önemlisi Şeffaf bir belediye olacak. Herkese hesap verebilen bir belediye olacak. Ben her daim aranızda olacağım. Hesap vereceğim. Katılımcı bir belediye olacak. Özelikle de kenti çok ilgilendiren önemli konularda,  kararlarında sizlerin görüş ve taleplerine öncelik vereceğim. Mahallelere sandıklara kurulup görüşleriniz alınacak. Ben makamda değil sokakta olacağım. Evet bazen gelecek bu başkanda hiç makamda durmuyor diyeceksiniz. Evet öyle olacak. Çünkü ben sokağa yani size hep geleceğim. Belediyemizin emekçileri hep yanınızda olacak. Kadın-çocuk- mahalle meclislerimiz olacak. Belediyemize ait sosyal tesis olacak. İnanç merkezlerimiz için gereken bütün hizmetler olacak. Kentin en büyük sorunu istihdam. Kent yoksulluğuna karşı mücadelemiz olacak. Projeler ile istihdam alanların yaratılması için çalışmaları bizzat kendim yürütecem. Bu konuda da girişimlerim var. Dersimin doğal güzelliklerine ve çevresine olan sevgimizi, çevre dostu projelerle somut adımlarla dönüştüreceğiz. Sürdürülebilir gelecek için çaba gösterirken yerel ekonomiyi canlandırmak ve istihdamı artırmak için projeler geliştireceğiz.  Eğitim ve kültür, toplumunun direkleridir. Bu alandaki eksiklikleri gidermek ve kültürel zenginliğimizi daha da artırmak için projelerimizi hayata geçireceğiz. Sosyal yardım ve adalet konularında da duyarlılıkla hareket ederek, herkesin hakkını eşit bir şekilde almasını sağlayacağız.  Kısacası doğumdan ölüme kadar bütün temel hizmetlerin alınması hususunda örnek bir belediye olacağız. Toplumun her kesimini kucaklayacak bir belediye olacak. Ayrıştıran, ötekileştiren değil herkesin belediyesi olacak.  Sadece CHP’lilerin belediyesi de olmayacak. Herkesin olacak. Projelerim hazır, bu projelerin bazılarının kaynakları/sponsorları dahi hazır. Bir çoğu için belediyenin bütçesinden bir kuruş dahi çıkmayacak.Bir karamsarlık var. Dersim üzerinde bir karabulut dolaşıyor. Dersim belediyesi kötü durumda. Yok kim gelirse gelsin düzeltemez diyenleri duyuyorum. Dersimin karşılaştığı zorlukları biliyorum. Bana anlatılan çok şey var. Hepsini heybemde topladım. bu zorlukların üstesinden gelebilmek için birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyorum.  Altyapı, ulaşım, temel hizmetlerin sağlanması, göç, uyuşturucu ve madde bağımlılığı, genç intiharlar, esnafların sorunlarını biliyorum, esnaf mutsuz. istihdam, depreme hazırlıklı olmayan bir kent, kentsel dönüşüme muhtaç bir kent merkezi, yüklü bir borç. Saymakla bitmez. Evet, Merak etmeyin, Umutsuz olmayın. Ben tecrübemle, bilgimle, birikimimle, siyasi ve bürokrasideki ilişkilerimle bunların hepsini çözmeye hazırım. Dersim bütün zorluklara rağmen hep ayakta kalmış. Düştüğü yerden kalkmasını bilmiştir. İlk önceliğim sizlerin ihtiyaçlarına uygun etkili ve sürdürülebilir çözümler üretmek olacak. Temel hizmetlerin sağlanmasından sonra diğerleri bir bir gerçekleşecek. 4 dönem TBMM’de görev yaptım. 3 farklı vekille çalıştım. Son 4.5 yıldır da belediye de baş danışman, koordinatör olarak Çiğli’de 220 bin nüfuslu ÇİĞLİ’DE görev yaptım. Katı atık çöp ulaşım sorununun olduğu bir ilçede çalıştım. Ben zorlukları biliyorum ama çözümleri de biliyorum. Bana güvenin. Ben buraya Deniz Tunç olarak bir başıma gelmedim. Ben büyük bir destekle geldim. Projelerimi ve bu projelere destek olacak kişilerin desteğiyle geldim. Ben dışardan gelmedim. Sokağa sorarsanız beni size anlatacaklardır. Yine diyorum Ben buraya Deniz Tunç olarak bir başıma gelmedim. Ben büyük bir destekle geldim. Projelerimi ve bu projelere destek olacak kişilerin desteğiyle geldim. Belediye bütçesi yazmış bir kardeşinizim. Umutsuz olmayın. Ozan Bingöl benim bütçemin denetimini yapacak. Hepinizin tanıdığı. Bu kent yeniden ayağa kalkacak. Bu kent umut taşıyacak. Dersim büyük bir mirasa sahip olan bir kent. Bizler bu mirası koruyup gelecek nesillere daha güçlü şekilde aktarmakla sorumluyuz. Bu nedenle sizlerin güveniyle belediye başkanlığımı ilan ediyorum. Dersimin gücü birlikte hareket ettiğimizde ortaya çıkacak. Sizlerle birlikte daha adil daha güçlü bir dersim için çalışacağımıza olan inancımı bilmenizi istiyorum. Ben bu kentin adayı olacağım. Bundan benim hiçbir şüphem yok. Aday olmak yetmeyecek aynı zamanda bu kentin belediye başkanı da olacağım. CHP, büyükşehirleri kazanacak. Başka illeri kazanacağız. Dersimi kazanacağız. Bütün belediyelerimizle uyum içinde Dersim’e hizmet getireceğiz. İnanın bana güzel günler göreceğiz. İnanın bana sevgiden tuğlalarla yeniden kenti kuracağız bu kenti… bu kentin çocukları, kadınları, gençleri, yaşlıları, sokak hayvanları inanın her şeyin en güzelini hak ediyor. Ben de bunun için varım ve adayım.”