Pavlos’un İsa’nın öğretisini evrenselleştirmediği,

Muhammed’in Kudüs’e rüyasında yolculuk yapmadığı ve Zerdüştlüğün henüz resmî din olmadığı zamanlarda, ez-cümle 0 ( Sıfır)‘dan 5 asır kadar önce ismi Ester olan bir kız, Pers Hahameniz İmparatorluk sarayına gelin gitti ve Şah Serhas’ın kraliçesi oldu.

 

Bir gün, Şah Serhas’ın Yahudi düşmanı ve geçmişinde Yahudilerle kavgası olan bir veziri, ülkedeki tüm Yahudilerin katledilmesi emrini verdi.

 

Emirnameye göre Pers İmparatorluğundaki tüm Yahudiler Ader ayının 14’ünde katledileceklerdi. Bu emir üzerine Pers Sarayında Yahudi kökenli vezir Mordehay için de dar ağacı kuruldu. Mordehay ise bu emre itiraz için ülkedeki tüm Yahudilerin 3 günlük oruç tutmasını, cemaatinden istedi.

 

Mordehay’ın bu sivil direnişine Kraliçe Ester de katıldı ve üç gün oruç tuttu. Kraliçe Ester, saray adetlerine göre Şah Serhas’la konuşması yasak olmasına Şah Serhas’la konuştu ve Yahudi kökenli olduğunu söyleyip, halkı için verilen soykırım emrinin durdurulmasını istedi. Şah Serhas, Kraliçe Ester’in yalvaran sözlerinden ikna oldu ve Yahudiler için verilen soykırım emrini iptal edip, bu emri veren veziri Haman’ı, Saray bahçesinde vezir Mordehay için kurulan dar ağacında kime niyet kime kısmet lafını hatırlatırcasına, astırdı.

 

İsmini, Farsça’da “ Yıldız” sözcüğünden alan Kraliçe Ester böylece Pers İmparatorluğunda 1979 yılına kadar sürecek “ Pers -Yahudi Barışının” da temelini attı.

Bugün bu olayı, tüm Yahudiler Ester Bayramı olarak, Kameri İbrani Takviminin 6.ıncı ayı olan Ader Ayının 15’inde kutlarlar.

 

Bu Barışa Peki Ne Mi Oldu?

1979 yılında Şah Muhammed Rıza, ülkesinde iç savaş çıkmaması için ve orduyu halk üzerine sürmemek için tahtını bırakıp, yurtdışına çıktı. Ve böylece 2508 yıllık Pers İmparatorluğu yerini, İsrail’i düşman gören teokratik bir Şii Cumhuriyete terk etti.

 

Şah Serhas ve Kraliçe Ester’in temelini attığı Pers- Yahudi barışı bitti ve geriye, dünyayı diken üzerinde tutan İran-İsrail Mücadelesine bıraktı.

Eski Ahit’e daha çok önem veren Evanjelistlerin başlatmak istediği kıyameti getirecek savaş Armageddon’a giden süreç; İşid’in ortaya çıkarılması, Kasım Süleymani’nin suikastla öldürülmesi ve şimdi de İranlı Nükleer Fizikçi Fahrizade’nin suikastle öldürülmesi ile başladı mı, acaba?

Evanjelistlerin Desteklediği Donald Trump, ABD seçimlerini resmen kabul etmese de görünürde kaybetti. Ancak şu kesin ki Donald Trump, seçimi kaybetse de Evangelistlerin ve İsrail’in istediğini ve Joe Biden’ın istemediğini yaptı, yapıyor ve yapacak; İran’a Saldırı ve belki çok az ihtimal dahilinde olan Esad’a suikast...

Trump’un giderayak ABD Savunma Bakanlığında yapmış olduğu atamalar ve görevden almalarının, nihai hedefi az çok şimdi daha iyi anlaşılıyor; Biden’a fünyesi çekilmiş bir el bombası bırakmak.

Biden şayet Ocak ayında Trump’a rağmen koltuğa oturmayı başarırsa selefinin pimini çektiği bombayı ne yapacak merak konusu. Ama en kötü tahmin şu ki; Ya Evangelistlere ve İsrail’e rağmen yara almayı tercih edecek ya da İran’a fırlatacak.

Böylece Ester ile Serhas’ın düğünleriyle kurduğu kaç bin yıllık Pers-Yahudi barışı, yerini radikalizm peşinde koşan teo-fanatiklerin yarattığı Cenazeye bırakmış olacak.

Anadolu’da işin sonunun kötü bittiği veya biteceği durumlar için söylenen bir söz vardır; “Buyrun Cenaze Namazına”

Ama ben yine de iyimser olayım ve diyeyim ki; Lütfen, buyrun Ester-Serhas Nikâhına...29.11.2020