GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - İletişim müzesi binası - Müze içerisinden görüntü - Müzedeki radyolardan görüntü - Müze ziyaretçilerinden Ahmet Dönmez'in konuşması - Müze içerisindeki eserler - Ziyaretçilerden Burcu Dönmez'in konuşması - Radyolardan görüntü - Ziyaretçilerden Hüdaverdi Değirmenci'nin konuşması - Müzeden görüntü - Rahile Topal'ın konuşması - Müzedeki iletişim malzemelerinden görüntü Çankırı'daki iletişim müzesi ziyaretçilerini geçmişe götürüyor - Ziyaretçilerden Rahile Topal: - "Benim de kullandığım radyolar var burada. Görünce çocukluğuma döndüm. Anne babalarımızın, dedelerimizin radyolarını hala evde saklıyoruz. Nostalji olarak çocuklarımıza gösteriyoruz" ÇANKIRI (AA) - MUHAMMED KAYGIN - Çankırı'daki Radyo ve İletişim Müzesinde sergilenen eski iletişim aletleri, ziyaretçilerine nostalji yaşatıyor. Çankırı Belediyesi tarafından 2005 yılında Karataş Mahallesi'ndeki tarihi Sarıkadı Konağı restore edilerek müzeye dönüştürüldü. Çankırı'da "Radyocu Ferit" olarak bilinen Ferit Akalın'ın 1923 yılından 1970'e kadar biriktirdiği yaklaşık 90 radyo ile geçmişten bugüne kullanılan telgraf, radyo, eski televizyon ve yerel gazeteler gibi 200 civarında araç gereç, burada sergilenmeye başlandı. Müze ilerleyen yaştaki ziyaretçilerine çocukluk yıllarını hatırlatırken, küçük yaştakilere de iletişim teknolojisinin ne kadar geliştiği hakkında bilgi veriyor. Ziyaretçilerden Ahmet Dönmez, AA muhabirine, Çankırı Karatekin Üniversitesi Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü'nde öğretim üyesi olduğunu söyledi. Müzede çok nadide parçalar bulunduğuna işaret eden Dönmez, "Biz meslek icabı da geldik, öğrencilerimizi de getirdik, gezdirdik. Onların ufkunu açması, iletişimin tarihinin nasıl geliştiği açısından da çok önemli veriler sunuyor. Aynı zamanda Çankırı'nın turistik hayatına da önemli katkı sağlayacak. Bunun gibi mekanların çoğalmasının hem Çankırı'nın hem de burada yaşayanların lehine olacağını düşünüyorum." dedi. Burcu Dönmez de her sabah radyo dinleyerek güne başladığını dile getirerek, "Müzede sergilenen eski radyoları görünce teknolojinin ne kadar ilerlediğini gördük. Müzenin yapımında emeği geçenlere teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı. - "Müze geçmişe götürdü beni" Emekli öğretmen Hüdaverdi Değirmenci ise radyo işçiliğinin eskiden bu kadar iyi olduğunu bilmediğini anlattı. Müzede en çok dikkatini çekenin sese duyarlı radyo olduğunu belirten Değirmenci, "Müze geçmişe götürdü beni. Güzel şeyler hissettim. Radyoların çoğu kullandığımız eşyalardandı. En çok daktilo ve diğer çalışma araçları hayatımda etkili olan araçlardır, çoğunu okullarda kullanmışızdır. Bugünle kıyaslandığında eski iletişim aletleri geri gibi gözükebilir ama eskiden de haberleşme ve radyo muhakkakmış." diye konuştu. Emekli hemşire Rahile Topal da müzeyi gezerken anılarının canlandığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Müzede sergilenen birçok radyoyu önceden gördüm ve kullandım. Geçmişte de böyle teknolojinin olduğunu biliyordum da bu kadar olabileceğini bilmiyordum. Benim de kullandığım radyolar var burada. Görünce çocukluğuma döndüm. Anne babalarımızın, dedelerimizin radyolarını hala evde saklıyoruz. Nostalji olarak çocuklarımıza gösteriyoruz."