Grand Şaroğlu Hotel’de düzenlenen Konferansa, Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner, Belediye Başkanı Edibe Şahin, Rektör Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Sanayi Ticaret Odası Başkanı Yusuf Cengiz, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileriyle işadamları katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cengiz, odanın 22 yılı boyunca yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı.

Konuşmasında Tunceli’nin teşvik yasası kapsamında 6. bölgede olmasının yarattığı sıkıntılara değinen Cengiz, bunun haksızlık olduğunu söyledi.

İlde yapımı planlanan barajlara karşı olduklarını dile getiren Cengiz, “Gerçekten biz bu barajların ilimize hiç bir ekonomik katkısının bulunmayacağını hatta ciddi bir zenginliğimiz olan Munzur ve Pülümür vadilerinin sular altında kalmasından yana olmadığımızı söyledik. Kesinlikle bundan yana değiliz. Bu nedenle oda olarak enerji konulu bir panel düzenleyerek bu konuyu tartıştık. Yönetimde olduğumuz süre boyunca barajlara karşı yapılan her türlü çalışmada yer aldık bundan sonrada yer almaya devam edeceğiz” dedi.

ekonomi_ic1.jpg

Konuşmasında Organize Sanayi Bölgesi’nin önemine dikkat çeken TTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cengiz, “İlimizin önemli bir diğer sorunu da Organize Sanayi Bölgesiydi. 12 yıl boyunca atıl durumdaydı. Önceki valimizin ve şimdiki Valimiz Sayın Hakan Yusuf Güner'in çok ciddi çabaları sonucu bu sorun yavaş yavaş çözülmeye başladı. Bu süre içerisinde belediye başkanımız, il özel idaresi genel sekreterimizle birlikte OSB'nin altyapı çalışmaları konusunda sarf ettiğimiz çabalar sonucunda sorunlar büyük ölçü de tamamlandı. Elbette ki sıkıntılar var 12 yıllık bir zamanın eksikliğini gidermeye çalışıyoruz. Geri kalan eksikliklerin de bir an önce tamamlanması için çalışmalarımız sürmekte” diye konuştu.

Kız yurdu yapımı konusunda protokol yapıldığını ancak yer tahsisi konusunda sıkıntı yaşandığını ifade eden Cengiz, bunu aşmak için de çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Çözüm sürecini önemsediklerini ifade eden Cengiz, “Savaş ortamının bitmesi ilimizin sosyo-ekonomik yapısında ciddi bir değişimi yaşanacağını düşüyoruz. Barış ortamının sağlanmasıyla en fazla bizim ilimiz fayda görecektir. Çünkü savaştan en çok zararı Tunceli gördü. 50 yıl önce 165 bin olan nüfusumuz şuanda 80 bin civarında. Bu savaş, çatışmalı ortam;  ilimizde insanlarımızın köylerini boşaltmasına, tarım ve hayvancılığın yok olmasına, işsizliğin meydana gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle bizlerin en çok barışa ihtiyacı var” dedi.

ekonomi_ic.jpg

Cengiz’in ardından söz alan Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, üniversitenin ilin ekonomisine katkısı hakkında slayt eşliğinde bilgilendirme yaptı. Boztuğ, üniversite kampusunun hızla bitirilmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, ilde yatırım yapmak isteyenlere üniversite olarak her türlü katkıyı yapmaya hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

 

Belediye Başkanı Edibe Şahin ise, yaptığı konuşmada, Kürt sorununun çözülmesiyle birlikte ilde ekonomik olarak ciddi iyileşmeler yaşanacağını söyledi.

OECD ülkeleri arasında bölgeler arasındaki farklılıkların en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu belirten Şahin, “Ancak bu yoksulluğun da en derin olduğu bölgede 21 il bulunmakta bu illerden 18’i bizim coğrafi olarak Kürdistan dediğimiz bölgede bulunmakta. Dersim’de bunlardan bir tanesi. Osmanlı tarihinden günümüze baktığımızda kimlik, dil ve inanç olarak Dersim hep tırnak içinde söylüyorum eşkıya olarak görülmüştür. Yeni cumhuriyetle birlikte bu aslında çok da değişmemiştir. Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi çakmak aynen şunu söylüyor. Diyor ki Dersim, mutlaka Kürtlükle ilgili ilişkisinin kesilmesi ve Türk hukuk yönetimiyle buluşturulması gerekiyor. Bu rapor çok önemlidir. Özellikle Kürt sorunu kimlik, dil inanç ve benzeri sorunlarımız temelden çözülmediği müddetçe, kabul görmediğimiz müddetçe, anayasal güvenceye alınmadığı müddetçe eşit ve adil bir yönetim olmadığı sürece ekonomik sorunlar da tam anlamıyla çözülemez. Demokratik, özerk yönetimlerden korkulmamalı, çünkü bu yönetimler, herkesin yönetime katılmasını, sorunların paydaşlarla birlikte çözülmesini içerdiği gibi ülkenin demokratikleşmesine de ciddi katkı sunmaktadır” dedi.

ekonomi_ic2.jpg

Çözüm süreciyle birlikte karakol ve kalekol yapımlarının sürdüğünü hatırlatan Şahin, “Çözüm sürecinden önce 70 karakol olmasına rağmen müzakere sürecinde beş kalekol, 16 mobil karakol, 31 kule yapılmıştır. Yine 52 askeri üsten 22 tanesi bitmiş durumda. Bu bakış açısının, bu yaklaşımın değişmesi gerekiyor” diye konuştu.

Şahin, konuşmasında barajlar sorunu, iklimsel değişiklikler, göçler, yerel yönetimlerin sorunlarına da yer verdi.

Tunceli’de ağır sanayi olmayışının avantaja çevrilebileceğini dile getiren Şahin, “Dersim, organik tarım, turizm, inanç turizmi, termal turizm merkezi yapılabilir” dedi.

Konferansta son konuşmayı yapan Vali Hakan Yusuf Güner de Ben Tunceliliyim, Tunceli sevdalısıyım diyen herkesin kente yatırım yapması gerektiğini söyledi.

Kentte işsizlik oranının yüzde 12 olduğunu ifade eden Güner, “İlimizde iş gücüne katılım yüzde 55 düzeyinde olup istihdam oranı yüzde 48’dir. Bu bir genç nüfusun geldiğini ancak yeterli düzeyde istihdam oluşturulmadığını gösteriyor. Bu parametreleri olumlu şekilde değiştirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bölgenin ciddi bir travma geçirdiğini herkesin bildiğini dile getiren Güner, “Bölgemizin ciddi bir travma geçirdiğini hepimiz biliyoruz. Çoğunuz bunları yaşadınız. Travma geçiren yerlerde sosyolojik olarak travmatik geri dönüşler alırsınız. Bunun çözüm yolu ekonomiyi, ihracatı, ithalatı geliştirmekten, insanların birbirleriyle paydaşlık içerisinde geleceğe dönük kader birliği yapmasından geçiyor. Dolayısıyla gerek ülkemizdeki gerekse ilimizdeki sorunları sıkıntıları sadece belli bir alana hapsetmek ve bu alan çerçevesinde değerlendirmek bence çok sağlıklı olmaz. Bu yönüyle demokrasinin gelişmesi, sivil siyasetin daha güçlü olması Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartnamesi çerçevesinde yerel yönetimlerimizin Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde; Misak-ı Milli sınırları içinde güçlü hale gelmesi şüphesiz ki son derece önemlidir” dedi.

ekomomi_ic3.jpg

Bizler sizlerin bir parçasıyız diyen Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner, “Dolayısıyla bizlerin sizlere karşı bakışı sizlere karşı yaklaşımı bir takım ideolojik kalıplarla, önyargılarla değerlendirilirse çok büyük bir fırsatın imkanın kaçırılması ve bundan istifade edilememesi gibi bir sıkıntı yaşanır. Onun için bizler sizlere kapımızı ve gönlümüzü samimi bir şekilde açtık. Bu kapıdan gönülden girmenizi istiyoruz. Önemli olan kardeşçe birlikte kucaklaşarak vatandaşların sorunlarıyla hemhal olmak kendi nefis, ego ideolojik kalıplarımızı bir kenara bırakmaktır. Çünkü bunlar ön plana çıkarsa herkesin kendine göre gücü, refleksi vardır. Bizim ortak paydamız Türkiye Cumhuriyeti devletinin kanun ve yasalarıdır. Bu yasalar çerçevesinde her türlü hizmete devam edeceğiz. Yasalar değişebilir, yenisi yapılabilir ancak milletin yetki verdiği kişiler eliyle icra edilir. Dolayısıyla bu yetkiyi başka yerde aramak, başka odaklara dayanmaya çalışmak da inanıyorum ki faydadan çok sorunlara yol açacaktır. Halka buyurgan, hükümran, ayar çeken anlayış kabul edilemez. Bu kesinlikle bizim yönetim anlayışımızda yer almaz. Bir vali olarak en fazla hassasiyet gösterdiğim husus bu olmuştur. Halkı tabiri caizse bir sinek gibi başka bir varlık gibi gören bürokratik anlayış ve yaklaşıma karşı en fazla benim karşı olduğumu bilmenizi isterim” dedi.

Kentte, ulaşım, sağlık, eğitim gibi alanlarda 3 katrilyonluk yatırım yapıldığını ifade eden Vali Güner, bu yatırımların artması için çaba sarf edeceklerini söyledi.

Vali Güner, konuşmasını iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarından Dersimspor’a destek olmaları çağrısında bulunarak bitirdi.

Ekonomi Konferansının ikinci bölümünde Akademik Perspektifinden Tunceli Ekonomisinin Gelişimi, Sektörel Analizi, Dinamikleri ve Olanakları konulu oturum gerçekleştirildi.