Ve Ankara'da Hüseyinleşen Mazlum halk barış tohumu olup serpildi toprağa...

Bir avuç toprak,

Biraz da suyum ben...

Neyimle övüneyim

İşte buyum ben

Yunus Emre yıllar önce dile getirmiş "Suyun ve Toprağın" ikrarlığını peki ya şimdi topraktan gelip toprağa gideceğiz diyen biz canlar ne yapıyoruz. Toprağın ve Suyun ikrarlığını için bir araya gelmiyor muyuz?

Ankara'dan Dersime Adana'ya Batmana Konya'ya Adıyaman'a

Malatya 'ya ve daha nice kentte serpildi barış tohumu peki ya şimdi ne olacak bir arada olarak Ankara'dan dört bir yana serpilen barış tohumlarını filizlendirmek üzere Barışa her zamankinden daha da fazla sahip çıkacağız. Barış annelerimizin dilinde pansumandı, tıpkı konuşup dertleştiğimiz Hatice Ananın (Hatice Yıldırım) dile getirdiği gibi " Nedir dileğim barıştır, kardeşliktir. Çok çocuğum öldü çok hepsi çocuğumuz ölen herkes o yüzdendir ki yaramın pansumanı barıştır. Bende ki evlat yarasıdır bu evlat yarasının pansumanı da barıştır"

Şimdi önümüzde iki seçenek var...

Ya Ankara'dan dört bir yana serpilen Toprak ve su ile buluşan Barış tohumlarını yeşerteceğiz. Yada barış tohumlarını su ile toprakla buluşturmadan kurutacağız. Bizler kendi irademizi su ve toprakla yeniden buluşturmaya kararlıyız. Yeniden ses vereceğiz biz gençler annelerimizin güneşin doğuşuyla ses verdiği gibi haykıracağız güneşin doğuşuyla "savaşa hayır barışı haykır" diye

Şimdi Hüseyin oluyoruz bir bir Barış adına, kardeşlik adına, sevgi adına Hüseyinleşiyoruz. Zalimleri Mazlum deminde buluşturmak adına vazgeçmeyeceğiz. Zalim olmayacağız, Mazlum halkların sesi olmaya devam edeceğiz.

Ferhat Güven