Zorunlu açıklama başlığıyla duyurulan açıklamada şunlar kaydedildi: “Tunceli Gazeteciler Derneği olarak, iki kadın çalışana kadın patronları tarafından şiddet uygulandığı iddialarının haberleştirilmesinin ardından meslektaşlarımıza yönelik bahsi geçen gazete sahibi tarafından asılsız ithamlarda bulunulması bu açıklamayı yapmamızı zorunlu kılmıştır.

Şöyle ki 19 Mart 2016 tarihinde derneğimize gelerek Tunceli Emek Gazetesi’nde çalıştıklarını belirten Tunceli Üniversitesi Öğrencileri Esra Çarkci ve Evin Melek Gazetenin İmtiyaz Sahibi Hüsniye Karakoyun tarafından darp edildiklerini, darp nedeniyle Devlet Hastanesi’nden rapor alarak Emniyet Müdürlüğü’ne de suç duyurusunda bulunduklarını ifade etmişlerdir.

İlde görev yapan meslektaşlarımız da kadına yönelik erkek şiddetinin yoğun olarak gündemde olduğu bir dönemde bir kadın tarafından kadınlara şiddet uygulandığı yönündeki iddiaları haberleştirmişlerdir. İddiaları haberleştirmeden önce olayın tarafı olan Tunceli Emek Gazetesi İmtiyaz Sahibi konuyla ilgili görüşlerine (cevap hakkına olan saygı gereği) başvurulmak üzere meslektaşlarımız tarafından telefonla aranmasına rağmen telefonlarına cevap vermemiştir. Bunun üzerine meslektaşlarımız konuya ilişkin iddiaların yer aldığı haberleri çalıştıkları kurumlara servis etmişlerdir.

Olayın gerek yerel gerekse de ulusal medyada yer almasının ardından bahsi geçen gazete sahibi iddialara cevap vermek; cevap hakkını kullanmak yerine olayı haberleştiren meslektaşlarımızın çalıştığı kurumlara haberin geri çekilmesi yönünde telkinlerde bulunmanın yanı sıra, meslektaşlarımızı kurumları nezdinde karalayıcı beyanlarda bulunma yolunu tercih etmiştir. 

Kaldı ki meslektaşlarımız iddiaları haberleştirmeden bir gün önce “Change org” isimli sitede olayın mağduru olduğunu iddia eden Esra Çarkci tarafından imza kampanyası başlatılmıştır. Asgari gazetecilik refleksine sahip birinin yaşandığı iddia edilen olayın başından sonuna kadar haber değeri taşıdığını bilmemesi mümkün değildir.  Meslektaşlarımızın yaptığı da haber değeri taşıyan bu durumu haberleştirmek olmuştur.  Yargı ve kamuoyu önünde kendini aklamak ve iddiaları cevaplamakla yükümlü olması gereken gazete sahibinin meslektaşlarımızı karalamaya yönelik bu tür davranışlarını kınarken, iddiaların takipçisi olacağımızın kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz.”