Karar düzeltme aşamasının da olumsuz sonuçlanması halinde dava, Anayasa Mahkemesi’ne taşınacak.

18 Kasın 1937 tarihinde Elazığ’da idam edilen Dersim ileri gelenlerinden Seyit Rıza’nın mezar yerinin, devlet tarafından saklanması ve aileye bilgi verilmemesi üzerine Tunceli Barosu Avukatlarından ve şu anda Milletvekili olan Hüseyin Aygün tarafından; Seyit Rıza’nın torunu olan Rüstem Polat adına 30.10. 2006 tarihinde Elazığ Valiliğine müracaat edilerek Seyit Rıza’nın mezar yerinin aileye bildirilmesi ve

Seyit Rıza’nın naaşının defnedilmek üzere aileye iadesi talep edilmişti.

Ancak Elazığ Valiliği’nin; yapılan idari başvuruya ret yanıtı vermesi üzerine Seyit Rıza’nın torunu olan Rüstem Polat tarafından Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nde 01.03.2007 tarihinde dava açıldı.

Dersim 1937-38 katliamı mağdurlarının açtığı ilk dava olması ve Dersim 1937-38 katliamı ile ilgili ilk hak arama mücadelesi olarak görülen dava bu anlamıyla oldukça önemli.

seyit-riza_ic-001.jpg

Elazığ 1. İdare Mahkemesi ise; Rüstem Polat’ın açmış olduğu davada Elazığ Valiliği’ni haklı bularak 15.05.2008 tarihinde oy birliği ile red kararı verdi.

Ret kararı üzerine Rüstem Polat’ın avukatı Hüseyin Aygün tarafından yerel mahkeme kararı temyiz edildi.

Temyiz başvurusu neticesinde Danıştay 10. Daire Başkanlığı tarafından 31.05.2013 tarihinde olumsuz bir karar verilerek Elazığ 1. İdare Mahkemesi kararı onanmış oldu.

31.05.2013 tarihindeki Danıştay 10. Dairesinin ret kararı sonrası Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat’ın Avukatı Cihan Söylemez tarafından karar düzeltme yoluna müracaat edildi. Karar düzeltmenin olumsuz şekilde sonuçlanması üzerine dava Anayasa Mahkemesi’ne taşınacak.

Dava süreciyle ilgili açıklama yapan Avukat Cihan Söylemez, “Dersim’de yaşananların isyan değil bir katliam olduğunun Türkiye siyasetinin ekseriyeti tarafından kabulü ile birlikte Elazığ İdare Mahkemesi ve Danıştay kararının tekrardan gözden geçirilmesi gereklidir. Zira mahkemeler en baştan beri konuya evrensel insancıl hukuk kuralları içerisinde değil tamamen siyasi ve katliamı reddeden bir bakış açısı ile dava dosyasını ele alma yoluna gitmişler ve hukuk dışı bir karar vermişlerdir.

Seyit Rıza sanki başka bir ülkede idam edilmişçesine ya da böyle bir olay yokmuşçasına tavır içinde olan yargı ve idare, er veya geç bu konu ile ilgili yüzleşme çağırısına adım atacaktır. Danıştay 10. Dairesine yapmış olduğumuz karar düzeltme itirazında Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu Dersim Alt Başkanlığına müzekkere yazılarak tüm arşivi bilgilerinin mahkemeye gönderilmesini talep ettik. TBMM’deki komisyonun mezar yeri ile ilgili yapacağı araştırma ve araştırma neticesinde ortaya çıkacak ve mahkemeye sunulacak arşivi bilgileri ile davanın olumlu sonuçlanacağını düşünmekteyiz. Şayet Danıştay 10. Dairesi karar düzeltme talebimizi de kabul etmezse, Seyit Rıza’nın saklanan mezar yeri ile ilgili davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak ve böylece Dersim katliamı mağdurlarının hak arama mücadelesini Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en yüksek yargı merciine taşımış olacağız. Dersim 1937-38 katliamı ile ilgili hak arama mücadeleleri bu ülkenin demokratikleşmesi mücadelesidir. Bu bakımdan yargı-yasama ve yürütmenin artık somut adımlar atarak Seyit Rıza ailesinin hak taleplerine olumlu yanıt vermesini bekliyor ve temenni ediyoruz.”