Dersim, 38'de ve 90lı yıllarda köyleri yakılmış, boşaltılmış, insanları katledilmiş, sürgüne yollanmış, asimilasyon politikalarına tabi tutulmuş bir bölge. Soykırım, Sürgün ve 40 yıldır süren savaş sonrası Barış'ın gelmesine, ateşkes olmasına en çok sevinen yerlerden biri de Dersim oldu.

Çatışma dönemlerinde dahi memleketlerine gitmekten çekinmeyen Dersimliler bu sene de her sene olduğu gibi memleketlerine gittiler. Başta Dersimliler olmak üzere birçok kişi yaz tatilini geçirmek için Dersim’i tercih etti. Dersimliler ve Dersim dostları; hem tatil yapmak, hem kendi köylerinde/ana-baba topraklarında bulunmak ve hem de akrabalarını ve kutsal mekânları ziyaret etmek gibi çok yönlü amaçlarla Dersim’e gitmektedirler.

Haftalardır zaten operasyonlar sonucu Dersim'in ormanları yanarken şimdi de sivil halkın hayatını tehlikeye sokmak ve malına zarar vermek pahasına Dersim'de bir dizi eylemler yapılıyor.

Savaş ilk etkisini yine Dersim'de gösteriyor. Türkiye'nin barışa ihtiyacı var ama Dersim'in sadece barışa değil korunmaya da ihtiyacı var!

Dersim'in doğası, insanı ve kültürü HES projeleri ile de yok edilmeye çalışılıyor. Yaşlılarımız, Dersim 38'in son tanıkları her gün ölüp gitmekte, Dersim’in dillerinden olan Kırmançki tehlike altında, Dersim'in nüfusu ve etno kültürel yapısı ile oynanılmaya çalışılıyor. Dersim'in nüfusu 38 ve 90'lar sonrası azaldı ve giderek de azalıyor, köye dönüşler son yıllarda yeni başlamışken Dersim’de barış her şeyden daha çok önemli şuan.

Dersim'in ve Dersim’de yaşayan insanların hayatlarını tehlikeye atacak, kutsal mekanlarına, doğasına ve doğada yaşayan kutsal ya da soyu tükenmek üzere olan canlıların varoluşunu tehlikeye atacak, Dersimlilerin yaşam alanlarını daraltacak ve Dersim’e her türden maddi ve manevi zarar verecek eylemlerden vazgeçilmeli!

En son Suruç Katliamı ve ilerleyen günlerde Kürtlere, Alevilere, Devrimcilere yönelik devlet güçlerinin yaptığı operasyonlarda birçok insan hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyor, yaralananlara da acil şifalar diliyoruz.

Üzülerek görüyoruz ki aynı baskı ve çatışmalı ortam bugün Dersim’e de sıçramış bulunuyor. Acımız ve öfkemiz büyük ama bu acı ve öfkenin faturası Barış isteyenlere çıkarılmamalı!

Zorlu bir süreçten geçiyoruz ve Barışa giden yolun zor ve engebeli olduğunu biliyoruz ama biz Dersimliler olarak Dersim'in tekrar 90lı yıllara dönmesini, ormanlarımızın yanmasını, kutsal olan dağ geyiklerimiz ile birlikte doğada yaşayan canlıların, ziyaret yerlerimizin ve o kutsal ziyaretlerin son ziyaretçileri olan insan-ı kamillerimizin zarar görmesini istemiyoruz!

 

Savaşa Hayır!

Savaş istemiyoruz, BARIŞ istiyoruz!

Şêr nêwazeme, haştiye wazeme! 

Haştiye! Haştiye! Haştiye! 

FDG-Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu adına

Deniz Karakaş