Sanat Sokağı’nda düzenlenen açıklamada konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Hasan Ölgün, “Halen çeşitli cezaevlerinde 21 KESK’li hukuksuz ve keyfi şekilde tutulmaktadır. Başta cezai kovuşturma olmak üzere çeşitli gerekçelerle yönetici ve üyelerimiz açığa alınmakta, sürgün edilmekte ya da haklarında soruşturma açılmaktadır. Gerek bakanlıklar ve gerekse yereldeki idareciler kendilerini hem savcı hem mahkeme yerine koymaktadır. Herhangi bir üyemiz hakkında savcılık ya da mahkemeler tarafından bir dava açılması açığa alınma için yeterli görülmektedir. Tutukluluk ancak mahkeme-hakimlik kararı ile kurulabileceği gibi mahkeme-hakimlik kararıyla kaldırılır. Ancak gelinen somut aşamada KESK üye ve yöneticilerine yönelik sindirme operasyonlarında hiçbir hukuki dayanağı olmayan şeklen mahkeme kararlarıyla üyelerimiz aylarca yıllarca tutuklu kalmaktadırlar. Halen bu uygulamalarla onlarca üyemiz tecrit hücrelerinde haksız olarak tutulmaktadır” dedi.

kesk_ic-002.jpg

Uzun tutukluluk sürelerini düzenleyen yasal düzenlemeye atıfta bulunan Ölgün, “Sözde yeni çıkarılan 6526 sayılı yasa ile hedeflenenin uzun tutukluluk süresini aşmamak, somut suç şüphesi olmadan tutuklama yapmamak ve tutuklamanın son çare olarak istisna olarak kullanılması olduğu söylenmektedir. Fakat söz konusu bizler olunca, pratikteki uygulama böyle değildir. İşi, yeri yurdu belli olan kamu çalışanları aylardır soyut “örgüt üyeliği” suçlamalarıyla özgürlüklerinden mahrum bırakılmaktadır. Bu gayri-hukuki uygulamalar sonucu üyelerimiz anayasal güvence altında bulunan sendikal haklarını kullanamamakta, düşünce, ifade özgürlükleri ve kişi güvenlikleri tehdit ve ihlal edilmektedir. Hrant Dink cinayeti sanıklarından tecavüzcülere, Malatya Zirve Yayınevi sanıklarından İbrahim Şahinlere, Veli Küçüklere, Alpaslan Arslanlara kamuoyunda halka karşı suç işleyen kontrgerilla ve çete faaliyeti yürütenler birer birer serbest bırakılırken yönetici ve üyelerimiz hala tutukludur. Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında sessiz kalmayacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. KESK olarak bugüne kadar olduğu gibi tutuklu arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması için hem örgütlü gücümüzle hem de hukuksal olarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Tek suçları sendikal hak ve özgürlükler, barış ve demokrasi mücadelesi vermek olan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Artık siyasal amaçlarla yapılan operasyonlara ve açılan davalara son verilmelidir. Arkadaşlarımıza suç olarak isnat edilen sendikal faaliyetler Konfederasyonumuzun faaliyetleridir ve bu suç ise aynı suçu işlemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Attıkları sloganlarla KESK’li tutukluların serbest bırakılmasını talep eden grup üyeleri açıklamanın ardından sessizce dağıldı.