Pazartesi ve Salı günleri zorunlu din derslerinin yanı sıra laik, bilimsel, anadilde eğitim için öğrenciler tarafından okullar boykot edilirken Eğitim Sen Dersim Şubesi de aynı taleplerle bugün boykot gerçekleştirdi.

Boykot nedeniyle Sanat Sokağı’nda bir araya gelen eğitim emekçileri, “Laik Bilimsel Anadilde Eğitim ve Demokratik Yaşam için Mücadeleye Devam” pankartıyla Cumhuriyet Caddesi’ne kadar yürüdü.

Yol boyunca sık sık zorunlu din derslerine karşı çıkan sloganlar atan eğitim emekçileri adına açıklamayı Dersim Şube Başkanı Hasan Ölgün yaptı.

AKP’nin eğitim alanındaki politikalarını eleştiren Ölgün, “Yıllardır özellikle eğitim sistemi üzerinden hayata geçirilen ve pedagoji bilimine tamamen aykırı olan bilim düşmanı politika ve uygulamalar geçtiğimiz 12 yıl içinde tarihte hiç olmadığı kadar artmıştır. Okulöncesi eğitimden üniversitelere kadar eğitim sistemi, bilimin en temel evrensel gerçekleri yok sayılarak, iktidar tarafından sürekli istismar edilen dini kural ve referanslara göre düzenlenmektedir.

Siyasi iktidar, eğitimde bilimsel, laik ve demokratik ilke ve değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı, ötekileştirici politikaları hayata geçirmektedir. Çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye halkları, iktidar tarafından okulda, işyerinde, mahallede ve sokakta inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırıp karşı karşıya getirilerek bölünmeye çalışılmaktadır” dedi.

egitimsen_ic-004.jpgAİHM kararlarına rağmen zorunlu din dersinin devam ettirilmesine tepki gösteren Eğitim Sen Dersim Şube Başkanı Hasan Ölgün, “12 Eylül askeri darbesi sonrasında uygulanmaya başlanan zorunlu din dersi, yıllardır din ve vicdan özgürlüğü açıkça ihlal edilerek uygulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, ancak yargı kararlarına rağmen bugüne kadar gerekli adımlar atılmamıştır. Türkiye’de yıllardır okullarda zorunlu din derslerinde okutulan İslam’ın Sünni-Hanefi mezhebinin kurallarıdır. Bu nedenle bütün din ve inanışlar öğrencilere eşit mesafede tanıtılmamakta, bu durum okullarda özellikle Alevi ve gayri Müslim öğrencilere yönelik ayrımcı, dışlayıcı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 

AKP’nin geçmiş iktidarlardan miras alarak sürdürdüğü “tekçi” bakış açısı, toplumun farklı inanç ve kimliklerine yönelik ayrımcı uygulamaları arttıran, onları ötekileştirmeye aşağılamaya hatta yok saymaya dayanan uygulamalar ile eğitimin ve ülkenin Ortaçağ zihniyetine göre düzenlenmek istendiği görülmektedir.

Dersim Eğitim SEN olarak velilerin okullara öğrencileri için “Zorunlu Din Dersi İstemediğini” belirten dilekçeler vererek hukuki süreçle de eylemsellik başlattık. AHİM’İN son verdiği zorunlu din dersi kaldırılsın, yasalar demokratikleştirilsin kararına AKP hükümeti itiraz ederek zulme devam etmektedir. Daha önce AHİM’in türban ile ilgili lehte kararını insan hakları çerçevesinde görüp hemen yasal değişikliği gerçekleştiren hükümet, Zorunlu din dersi ile ilgili verilen lehte kararını uygulamamaya karar vermiştir. Bu çifte standarta ve AKP’nin 12 Eylül Faşist darbenin ürünü olan Anayasaya sığınarak zulme devam etmesine karşı hem demokratik eylemliliklerimize hem de her türlü hukuki mücadelemize devam edeceğiz. Hak verilmez alınır şiarı ile yürüttüğümüz bu mücadele sürecinde bu zulmede dur diyeceğiz. Dersim halkının bu eylemliliğimize destek vererek binlerce dava dilekçesi ile hakkını arayacağına inanıyoruz. Cumhuriyetin kuruluşundan beri anadil üzerindeki zulüm nasıl mücadele edilerek büyük bedeller ödenerek bu gün yasalar hiçleştirildiyse Zorunlu Din Dersleri zulmüne gerekçe olarak önümüze konan faşist yasaları da hiçleştireceğiz” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından eğitim emekçileri bir süre slogan attıktan sonra eylemlerini sonlandırdı.

Öte yandan Dersim Halk Meclisi de zorunlu din derslerinin kaldırılması amacıyla kent genelinde dilekçe kampanyası başlattı.