Sendikanın Tunceli Şube Başkanı Hasan Ölgün, hukuki olarak bir hak olan basın açıklamalarının bile suç sayıldığını, savcıların 'soruşturmaya gerek yok' dediği durumlarda bile bakanlık müfettişlerinin soruşturma açtığını belirterek, bunların tamamen bilinçli yapıldığını ve yıldırma politikası olduğunu söyledi.

Belediye Yeraltı Çarşısı'nda bir araya gelen Eğitim Sen üyesi yaklaşık 100 kişi, meslektaşları hakkında açılan haksız davaları protesto etti. Grup adına açıklama yapan Eğitim-Sen Şube Başkanı Hasan Ölgün, üyelerine yapılan haksızlıklara karşı yapılan tüm protesto ve basın açıklamalarının suç sayıldığını söyledi. Bunun bir yıldırma politikası olduğunu savunan Ölgün, "Toplumun hemen her kesiminin baskı altında tutulmaya çalışıldığı ve anti demokratik uygulamaların giderek yaygınlaştığı günümüzde, örgütümüzün üye ve yöneticilerine yönelik baskı ve soruşturmalar artarak devam etmekte, yürüttüğümüz mücadele 'suç' gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Barajlara karşı, Tekel işçilerine destek, torba yasası ve benzeri yasal düzenlemelere karşı eylem yaparak basın açıklamalarına katılmak, siyasi parti ve örgütlerin açıklamalarına katılmak, Nevruz ve 1 Mayıs mitinglerine katılmak, zorunlu din derslerine ve asimilasyona hayır eylemine katılmak, Akpazar'da korucuların üyelerimize ve öğrencilerimize karşı tehdit ve baskılarını protesto eylemlerini örgütlemek, Pertek ilçemizde tacizci öğretmene ilişkin basın açıklamasına katılmak, Kürtçe basın açıklaması yapmak, Seyit Rıza ve arkadaşlarının idamına ilişkin anmaya katılmak, kadın eylemliliklerine katılmak, Üniversite öğrencilerinin eylemlerine destek vermek ve benzeri iddialardan oluşan yaklaşık 60 eylemi kapsayan bir soruşturma yürütülmüştür" dedi.

egitimsen_ic.jpg

Bu eylemlerin, savcılık tarafından incelenerek suç unsuru bulunmadığı yönündeki kanaate rağmen bakanlık müfettişlerinin soruşturma açtığını ifade eden Ölgün, "Üstelik bahsedilen eylem ve etkinlikler savcılıkça incelenmiş ve suç unsuru bulunmamıştır. Hakkımızda bugüne kadar çok sayıda yersiz, gereksiz, gerekçesiz ve dayanaksız soruşturmalar açılmış, fiili saldırılar gözaltılar tutuklamalar yaşanmıştır. Ve biliyoruz ki mücadelemiz sürdükçe bu tür uygulamalar da devam edecektir. Soruşturma, baskı, sürgün ve sindirme politikalarına karşı örgütsel ve hukuksal mücadelemizi sürdüreceğimizi, bu saldırı politikalarına karşı örgütlülüğümüzü büyüterek fiili ve meşru mücadelemizi yükselterek cevap vereceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Savcıların suç unsuru bulmadığı davalarda bile Tunceli Valiliği ile Milli Eğitim Müdürlüğü, bakanlık müfettişi isteyerek hakkımızda birçok soruşturma başlatmıştır. Birçok sendika yöneticimiz ve üyemiz soruşturma kıskacına alınmış ve sindirilmek isteniyor" şeklinde konuştu.

Sendika yöneticileri ve üyeleri açıklama sonrası sessizce dağıldı.