Bu duygu Tunceli Eğitim Gönüllüleri’yle ilgili bir duyguysa, umutsa, daha da güzel… Yani toplumumuzun olmazsa olmazı olan eğitimse, eğitimin üniversite boyutundaki çocuklarıyla, gençleriyle dayanışma içindeysek, elbet de bu duygu ışığa, sevince varır. Başta anne ve babalar olmak üzere, yeni yılın ilk gününde biraz da olsa toplumumuzu sevindirelim dedik.


       Eğitim Gönüllüleri olarak 2014 yılının son ayı Aralık’ta, İzmir’deydik. İstanbul’daki dayanışma gecesinden aldığımız moralle bu yıl İzmir’de özgüvenle çalışmaya başladık. İşin içinde eğitim olunca, elbette severek inanarak bu işe koyulunca, çalışmalarımız filizlendi, boy verdi.
       20 Aralık’ta İzmir’de üniversitede okuyan gençlerimiz için dayanışma gecesi yaptık. İzmir Arena’da düzenlenen dayanışma gecesi; anlamına, içeriğine uygun tamamlandı. 500 kişilik salona gelen katılımcıların içten destekleriyle, üniversiteli gençlerimizle dayanışma duygusuyla hep bir arada olduk. Bizleri yürekten selamlayarak programın sonunda ayrıldılar.


       Yoğun programlarının olmasına rağmen programını değiştirerek gecemizi onurlandıran Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile moral bulduk, motive olduk. Gençlerimizin eğitimine her zaman desteğini esirgemeyerek sunan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na gençlerimiz adına, ailelerin adına şükranlarımızı sunuyoruz.

         Bir aylık İzmir çalışmalarımı İzmir’deki yaşayan değerli hemşerilerimle oluşturduğumuz çekirdek bir kadroyla yürüttük. Bu ekibin içtenliği, doğallığı, duyarlılığı beni derinden motive etti, sevindirdi. Canların, baba ocağına olan duyarlılığıyla yürekten bir çalışma sergilendi.

 
           ‘’ Sayın Ali Engin, Hüseyin Saygılı, Mehmet Ali Aydın, İbrahim Yıldız, Özkan Yıldız, Ali Kemal Elitaş, Ali Hıdır Uludağ, Latif Büyükdağ, Nahide Demir, Aydın Kaya, Ali Kemaç, İbrahim Sefer, Yılmaz Eroğlu………’’

           Akademisyeniyle, kariyeriyle, işadamlığıyla, ticaretiyle, siyasetiyle önemli mevkilerde olan bu saygıdeğer kadro, bu dayanışmada kendi işlerini ikinci plana atarak, yüreklerini toplumlarına verdiler.  İçten teşekkürlerimle, iyi ki varsınız değerli dostlar.

            Yoğun temposunu ikinci plana alarak Ankara’dan dayanışmaya gelen Sayın Süleyman Serin’e içten teşekkürler.

             2013 Aralık’ta İstanbul’daki dayanışmaya yüreğini veren Sayın Musa Bulut ve Ali Büyükdağ İzmir‘de de bizleri yalnız bırakmadılar, sağ olun var olun.

               Mavi mavi Ege kıyısındaki İZMİR ARENA’nın işletmecisi Sayın Birol Soylu’dan bu güzel ve nezih mekanın tapusunu isteseydik, Eğitim Gönüllüleri olunca eminim hayır demezdi… Gençlerimiz adına teşekkür ediyorum.

              Çiğli Belediye Başkanı değerli hemşehrimiz Sayın Hasan Aslan ev sahibi olarak bizleri yalnız bırakmadı, teşekkürlerimizle kendilerine başarılar diliyoruz.

 
               İzmir Arena; Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile özellikle memleketinden uzakta İzmir’de, Ege’de, baba ocağına hasret hemşehriler ile doluydu. Bende konuşmamda ilçelerimizin adını vererek kucak dolusu selamlarla İzmir’e size geldik dediğimde, özlem dolu bakışlarla alkışlar aldık…

             ‘‘Abu hayat Pertek’ten, Munzur Vadisi’nin çiçeğini bala çeviren Pülümür’den, Düzgün Baba mekanı Nazımiye’den, Ocaklarımızın diyarı, Dersim kültürünün beşiği Hozat’tan, ülkemize ışık veren, enerji veren Anadolu Toprağı’na başak bereket veren Munzur’un mekanı Ovacık’tan, Munzur’dan selamlar size, İzmir’e merhaba. Kültürü, inancı, yaşamıyla ÖNCE İNSAN felsefesinin boy verdiği erenlerin toprağı Dersim’den bu sıcak selamlarla, bizler ülkemizin aydınlık yüzü İzmir’le, sizlerle dayanışmaya geldik’’          dediğimizde;  salon bizi güzel, içten duygularla karşıladı.
                     

          Sahnenin en görünür yerinde
                     “Çocuklarımıza sevgimizi verelim
                       Çünkü bacası tüten fabrikamız sevgidir.”


           Bir konuşmamda dile getirdiğim bu içtenliği, bir pankartla salonda asılı olması beni çok etkiledi. Gerçekten bu mesajı, yani SEVGİ’yi her ortamda vermeye çalışıyorum. Sevgiyle ülkemizde, öncellikle Ortadoğu’da kin, nefret, düşmanlık yok olur. Sevgi daima kazandırır ama kaybedeni de var. Eğer sevgi yaşama hakim olursa, insanı yok eden silah fabrikalarına kilit vurulur. Sevgi kazanınca silah tüccarları kaybeder. İnsanı vurarak, yok ederek kazandıkları yeter artık. Yeter artık bu kadar savaşlar, öldürmeler…
          Bu mesajımız dünyada kabul görmese de, kendi toprağımızda kabul görüyor. Olumsuz tüm koşullara rağmen, üniversite kazanan gençlerimizin, üniversitelerde eğitimini ekonomik sıkıntılardan dolayı yarım kalmaması için, bizler Eğitim Gönüllüleri olarak, duyarlı herkese,  kurumlara, STK’lara; çocuklarımıza, gençlerimize el verin, SEVGİ’nizi verin diyoruz, üstelik verdiğiniz bu sevgi kaybetmez, daima kazanırız.

             Sevginizi verdiğiniz gençlerin geri dönüşü; Doktordur, Hukukçudur, Mühendis, Öğretmen, İşletmecidir. Dayanışma içinde olduğunuz gençler, SEVGİ’nizle Bürokrat olur, Bilim İnsanı, İşadamı olur. Sevginizle daha da boy vererek Yönetici olur, Belediye Başkanı, Milletvekili olur… Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı olur. Bu sevgidir şakası yok bunun…

        İşte İzmir buluşmamızda SEVGİ mesajıyla kucaklaştık.

        İzmir dayanışmamızla 250 gencimizin burs ödemesini yaptık bile… Bu yıl hedefimiz 300 üniversiteli gencimizle dayanışma içerisinde olmaktır.

          Bizim yaptığımız sevgi işidir. Bu çorbada tuzu olan herkese, İzmir'deki dayanışmamıza gelen tüm katılımcılara yürekten teşekkür ediyor, hemşehrilerimin yeni yılını kutluyorum.

 
Sunucu sevgili Barış Bozkurt,  ‘SEVGİ’ şiirimle dayanışma gecemizi tamamladı.

Sen çok güçlüsün kuvvetlisin
Sen tahtı köşkü
Sen topu tüfeği
Sen ordusu olmayan bir muzaffersin

Sen hanı, apartmanı, sarayı
Sen malı mülkü, parası pulu
Sen hiçbir şeyi olmayan bir servetsin

Sen kinsiz, kavgasız, düşmansız
Sen her yerde her zaman
Sen öyle güzel
İnsana öyle lazımsın ki
Sen ülkemin acil hasretisin

Çünkü sen
SEVGİSİN

01.01.2015

HASAN GÜYÜLDAR